A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2006 11:17
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, ülkede her yıl yaklaşık 150 bin kişinin kansere yakalandığının tahmin edildiğini belirterek, 14 yaş altında ise her yıl 2 bin 500-3 bin çocuğa kanser teşhisi konulduğunu bildirdi.
Kutluk, yarın başlayacak Kanser Haftası öncesinde dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon, Türkiye'de ise 150 bin kişinin kansere yakalandığını söyledi. Kutluk, bu eğilimin devam etmesi halinde 2020 yılında her yıl dünyada 16 milyon kişinin kansere yakalanmasının beklendiğini kaydetti.
Kanserin yüzde 43 oranında korunulabilir bir hastalık olduğunu belirten Kutluk, doğru beslenme, egzersiz, tütün ve bazı enfeksiyonlardan korunmakla kanserden korunmanın mümkün olduğunu vurguladı.
Kutluk, “1992 yılından itibaren ABD bir şeyi başardı. Kanser sıklığında bir düşüş eğilimi başladı. Burada en önemli sebeplerden biri sigarayla savaşta yol alınmasıdır” dedi.
Kanserin esas olarak yetişkinlerde görülen bir hastalık olduğunu anlatan Kutluk, şunları kaydetti:
“Kanser yediden yetmişe, hatta yeni doğandan ileri yaşlara kadar her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Tabii ki erişkinlerde daha sık görülmektedir. Ama çocuklarda da ciddi sayıda kanser görülür. 14 yaşın altında her 1 milyon çocukta 110-150 civarında kanser görülür. Bunun ortalaması 120'dir. Bu da Türkiye'de her yıl 2 bin 500-3 bin yeni çocukta kanser görülmesi demektir. Dünyada da her yıl yaklaşık 150 bin civarında kanser vakası görülüyor çocuklarda. Ama çocuk kanserlerindeki tedavi başarısı, iyileşme yüzdesi erişkinlere göre daha fazladır. Çocukların yüzde 80 civarında iyileşme şansları bulunmaktadır. İyileşmenin ön koşulu, doğru zamanda doğru tedaviyi almaktır. Bu da erken tanı ve doğru ellerde etkin tedavi demektir.”
Dünyada çocukluk kanserlerinde ilk sırayı lösemiler, ikinci sırayı beyin tümörleri, üçüncü sırayı ise lenfomalar yani beze kanserlerinin aldığını ifade eden Kutluk, “Ama Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlarda beze kanserlerinin ikinci sırayı aldığını tahmin ediyoruz” dedi.
Kanser hastalığında erken teşhis ve tedavinin önemine dikkati çeken Kutluk, gelişmiş ülkelerdeki yaşam yüzdelerinin gelişmekte olan ülkelerde yarıya düştüğünü belirtti.
Türkiye'de gelişmiş tedavi yöntemleri uygulandığını kaydeden Kutluk, “Gelişmekte olan ülkelerin problemi hizmete ulaşmaktır. Bu da doğru zamanda, doğru hizmete ulaşmak demektir. Burada eğitim, ailenin farkındalık düzeyi, sosyal sistemlerin kanserli hastaların tedavi maliyetlerini karşılaması önemli” diye konuştu.
KARADENİZ BÖLGESİNDE KANSER ARTTI MI?
Kutluk, “Karadeniz bölgesinde kanser hastalığında artış olduğu, fakat halkın panik olmaması için bu bilginin gizlendiği” iddialarının hatırlatılması üzerine de, şöyle konuştu:
“Karadeniz bölgesi konusunda mesele saklamak ya da saklamamak meselesi değil. Mesele, memlekette rakamların ve istatistiklerin düzgün tutulmaması. Kişisel inancım, Karadeniz'de kanserin patlamadığıdır.
Çernobil'de tam patlamanın olduğu yerde, kan kanseri ve tiroid kanserinde patlama olduğunu biliyoruz. Ama yapılan çalışmalar, Çernobil'den uzak bölgelerde ve Balkanlarda anormal bir artış olmadığını gösteriyor. Bizdeki durum, saklamak değil, veri üretememek. O zaman da, bunu sakladın mı saklamadın mı diye kavga etmek yerine, bir araya gelip buradaki kanser vakalarını tespit etmek lazım. Böyle bir çalışmanın Sağlık Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü biliyorum. Çalışma sonunda elimizde rakamlar olacaktır.”
Kutluk, hastalığın belirtilerinin kanser türlerine göre değiştiğini, hatta bu belirtilerin aynı kanser türlerinde bile farklılık gösterdiğini ifade ederek, genel belirtileri şöyle sıraladı:
-Vücudun farklı bölgelerinde açıklanamayan şişlikler, ele gelen kitleler,
-Uzun süreli açıklanamayan ateş,
-Ani başlayan denge ve davranış bozukluğu,
-Uzun süreli baş ağrısı, sabahları kusma,
-Gözlerde kayma,
-Dışkılama ve idrar alışkınlıklarında bozukluk,
-Kolay oluşan morluklar ve açıklanamayan kanamalar.
Anne ve babalardan bu belirtiler konusunda dikkatli olmalarını isteyen Kutluk, “Bunlar her zaman kanser belirtisi.