Türkiye, Irak, İran sınırlarının kesiştiği noktada Kandil Dağı. 2000’den beri silahlı PKK militanları buradalar. Kandil Dağı’nda karşılaştığımız tablo şaşırtıcıydı: Zaman Türkiye’ye endeksli burada. AB üyeliği gelişmeleri kadar Türk dizileri ve maçlar da büyük bir ilgiyle izleniyor.Ceviz ağacının altına serilmiş halının üzerinde oturuyoruz. Bir taraftan da televizyonda Gülben Ergen’i izleyip
magazin muhabbetine giriyoruz. Silahlı militanlardan biri; ‘Ayrılmışlar’ diyor. ‘Nasıl olur daha yeni evlendiler? Ayrıldıklarına dair bir şey duymadım’ diyorum. ‘Olur mu ya, evlendikten dört gün sonra ayrılmışlar’ diye diretiyor, muhtemelen Hande Ataizi’nden bahsediyor. Sıradan bir militan olsa anlayacağım. PKK’nın Kandil Karargáhı’ndaki önemli komutanlarından biri Rubar. ‘Herhalde biz yoldayken olmuştur, bu alemde her şey olur’ diyorum. Fazlaca diretmenin alemi yok. Bir taraftan da davetsiz geldiğimiz mekánda röportaj izni çıkmasını bekliyorum. Rubar, elinde uzaktan kumanda, sırayla Türk kanalları arasında dolaşıyor. Özcan Deniz’in dizisi başlayınca kadın militanlar, merakla bekledikleri diziyi izlemek için yerlerini alıyorlar. Sarışın, mavi gözlü, kıvırcık saçlı olan, diğerleri diziyi izlerken muhabbete giriyor: ‘Sen bir de bunları maç izlerken gör.
Galatasaray’ın Avrupa Kupaları’ndaki maçları sırasında. Fenerliler’i deli ediyorduk.’ Dizi bittikten sonra herkes Kandil Dağı’na nasıl geldiğimizi soruyor. Siyaset sonrası muhabbet hep futbola dönüyor. Sürekli ‘İzin çıktı mı?’ diye soruyorum. Rubar, ‘İstediğinle istediğini konuşuyorsun. Sana kimse bir şey diyor mu? Rahat et, istediğini yap’ diyor.FENERLİ PERVER MAÇ İÇİN DOKUZ SAAT YÜRÜYORÖrgütteki son kopmalarla konuya giriyorum. Osman Öcalan ve arkadaşlarının ayrılmasından fazlaca etkilenmemişler. Öyle bir hava var. Fener maçları için maç günleri dağlar aşıp dört buçuk gidiş-dört buçuk geliş, dokuz saat yol yapan hasta Fenerli Perver devreye giriyor: ‘ Bizim milliyetçi duygularımız yok. Türkiye Cumhuriyeti sağlıklı demokratik bir yapı oluşturursa işler çözülür. Türkiye’den ayrı bağımsız bir devlet istemiyoruz. Dünyada değişim dönüşüm süreci yaşanıyor. Özellikle 1999’dan bu yana daha kapsamlı bir değişim ve dönüşümü gerçekleştirmeye çalışıyoruz’ diyor. Perver’in kolu alçıda, maç yaparken kırmış kolunu.Birlikte geldiğim Doğan Haber Ajansı kameramanı Muzaffer Duru’yla bana yatmamız için battaniyeler veriliyor. Diğerleriyle birlikte ceviz ağacının altında uzanıyoruz. Güneş doğar doğmaz kalkıyoruz.Kuzey Irak’ta, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) güçleri arasında, Van il sınırları büyüklüğünde bir alan PKK’nın kontrolü altındaymış. Dağ kadroları silahlı ve üniformalı olarak kamp dışına çıkamıyorlar. Beyaz Nissan marka ciple bölgeyi dolaşmaya çıkıyoruz. Zaman da Türkiye’ye endekslenmiş burada. Irak saati yerine Türkiye saati kullanılıyor. 4 Nisan günleri ağaç dikme bayramı olarak kabul edilmiş. Şaşırıyorum. Ama şaşkınlığım kadınlarla konuşurken zirve yapacak. Türkiye, Irak, İran ve Suriye’den gelen Kürk kadınlar açıkça şöyle diyorlar: ‘Şimdi bizim için kadın meselesi her şeyin önünde.’ Ne demek istiyorlar, iyice bir dinliyorum. Duyduklarım, gördüklerimle birleşince, diyorum ki, bu dağlarda da dünya değişmiş yahuu...Kendi taktıkları isimle ‘Hasan Şehitliği’nde tanıdık bir yüz çıkıyor karşıma. Mezarlığın kapalı yerindeki resimlerden biri, 90’lı yıllarda İstanbul’da röportaj yaptığım modern dansçı kızın resmi. O da artık hayatta değil. İki gün önce Türkiye’den gelen yaşlı bir adam görüyorum. Oğlunu arıyor. Önce mezar taşlarını okumuş, belki aralarındadır diye. Mezarlık görevlisi, babası Tatar, annesi Türkmen, eski bir Dev-Genç militanı. Adamcağızı ikna etmeye çalışıyor: ‘Bak oğlun hayatta. Onu buralarda bulman zor.’ Daha sonra öğreniyorum ki, ailelerle örgüt üyelerini mümkün olduğu kadar görüştürmek istemiyorlar. Ziyarete gelenler, çocuklarını etkileyip götürmesinler diye..KONGRA-GEL ADINA KONUŞAN MURAT KARAYILAN (CEMAL)Ayrılanlar evliler örgütüOsman Öcalan PKK’dan ayrılıp başka bir örgüt kurduğunu açıkladı, yani parçalandınız?- Bu kişiler hareketimizin genel kültürel, ideolojik, felsefi gerçekliğinden kopmuşlardı. Sosyal ilişki adı altında evlendiler. Bu konuda önderlik tarafından klasikleşmiş, geri, özgür kadını tekrar erkeğin egemenliğine sokan bir ilişki biçiminin kabul edilemeyeceği noktasından eleştirildiler. İki grup halinde 8 kişi, evli 4 erkek, 4 kadın koptu. Gizli gizli kaçtılar yani. ‘Dolaşmak istiyoruz’ deyip dolaşmaya giderken kaçıp KYB’ye sığındılar. Sonradan 5 kişilik bir grup daha onlara katıldı. Biz onlara bağımsız örgütlenebileceklerini söylemiştik ayrı fikirleri olduğu için.Evliler Grubu olarak mı?- Yani daha özgün şey olarak. Koptuktan sonra ayrı düşünüyorlarmış gibi görüntü verdiler. Ama aslında bunlar halkın özgücüne güvenmek yerine başta ABD olmak üzere bölgeye gelmiş uluslararası güçlere dayanarak bir şeyler yapılabileceğine inanıyor. Hareketimiz bu konuda herhangi bir parçalanmayı yaşamış değildir. Bir grubun kopuşu vardır, bir gerçek. Ama bizim çizgimiz, başkan Apo’nun çizgisi örgüt içerisinde zafer kazandı. Biz köklü bir değişim ve dönüşüm yaşıyoruz. Çağdaş, demokratik, uygarlık çizgisinde yeni bir sol, yeni bir ekol, demokratik ekolojik toplum paradigması diye yeni bir çizgiyi geliştiriyoruz. Kendimizi çağın gereklerine göre uyarlayan ve halkın güncel istemlerine göre kendisini yeniden yapılandıran bir hareketiz. Öyle muhafazakár, eski, bilenen sol söylemde ısrar eden bir hareket değiliz. Bir reel sosyalizmi aşıyoruz.Evlilik gündemimizden çıkmıştır diyorsunuz?- Hayır, klasik evlilik değil, özgür ilişki temelinde daha çağdaş normlara sahip insan ilişkisini öngörüyoruz. Kendi içimizde kadını özgürleştirerek, erkeğin gölgesinden çıkararak, özgür erkek, özgür kadını yaratma temelinde, özgür eşit bir ilişki biçimini geliştirmeyi düşünüyoruz.İlişki derken, dağ koşullarında erkek-kadın ilişkisi olabilir mi?- Gelip geçici ilişkiler değil de gerçekten sevgiye dayalı, gerçekten anlam kazanan bir ilişki biçimine karşı değiliz ama dağ koşullarında bunu gerçekleştirmek zor. Bunu bir ideal olarak geliştiriyoruz.Bu süreyi kim belirleyecek ya 100 yıl sürerse?- Önce şu olacak sonra da bu olacak biçiminde yaklaşmıyoruz. Bu insanın kültürü, bilinciyle ilgilidir. Sen zeminini yarattıkça o ilişkiyi geliştirebilirsin.Bir de ilk bakışta aşk vardır lafına gelirsek.- Bu durumlarda arkadaşlara tavsiyelerde bulunuyoruz. Duygularının esiri olmamalarını, duygularını bilinçle yönlendirmeleri gerektiğini anlatıyoruz.Burada ateşle barut yan yana duruyor. - Belki toplumdaki herhangi biri için çok zor bir durum. Ama bizde yan yana kardeşçe durabilir, biz yoldaşça diyoruz. Sonuçta genç bir erkek ve genç bir kadının aynı ortamı yaşamalarından bahsediyorum. Dayatmalarla bu nereye kadar durdurulabilir?- Bazen bizden de kopmalar olabiliyor. Bu irade ve özdisiplinle olabilecek bir şey. Bu konuda kimseyi cezalandırmıyoruz, kimseye bekçi de koymuyoruz. Zorla burada tutulan biri kaçar gider. Bizim sınırlarımız yok ki, onları içinde tutalım. İnanmayan dilekçesini yazar gider.Ayrılanlar yaşamlarının tehlikede olduğunu söylüyor. - Kendi kuruntularıdır.ÇÖZÜM
ATATÃœRK’ÜN 1920-1924 POLÄ°TÄ°KALARINDA YATIYORÇözüm, Türkiye’nin üniter gerçekliÄŸine, birliÄŸine, bütünlüğüne dokunmadan Kürt halkının da kendi kültürel gerçekliÄŸine sahip çıkabildiÄŸi, özgürce örgütlenme hakkına sahip olduÄŸu, eÅŸit ve özgür iki toplum biçiminde yaÅŸama koÅŸullarının olduÄŸu bir demokratik cumhuriyettir. Bize, yok Kemalizm’e kaymış, yok Kürtlüğü terk ediyormuÅŸuz gibi saçma sapan yakıştırmalar getirip milliyetçiliÄŸi körüklemek istiyorlar. Bize göre Atatürk döneminde 1920’den 1924’e kadar benimsenen politikalar bugünkü çaÄŸdaÅŸ koÅŸullara uyarlanırsa bu sorun çözülür.Eskiden iliÅŸkiler yasaktı ÅŸimdi bir tercih meselesiKoltuklu, kanepeli bir salona buyur ediliyoruz. Burası PAÅžK (Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi) merkezi. PAÅžK, PKK içinden çıkan bir kadın örgütü. Gündemleri kadın meseleleri. Konuyu o anlatacak. Kod adı Sewra. Ãœst yönetimden olduÄŸu besbelli. 1993’te Mülkiye’den ayrılıp, IÄŸdır’da PKK’ya katılmış. Malatyalı ama Ankara’da büyümüş. Nilüfer, Bob Marley, Gipsy Kings, Ruhi Su, Candan Erçetin dinliyor. Öncelikli mücadelelerinin ‘özgür kadını yaratma ve erkeÄŸi dönüştürme’ olduÄŸunu söyleyerek baÅŸlıyor anlatmaya:OSMAN ÖCALAN KADINI PROTOKOL KUKLASI GÄ°BÄ° GÖRDÃœOsman Öcalan, kadını erkeÄŸi daÄŸda tutabilecek bir güç olarak görüyordu. Ona göre kadın erkeÄŸin faydalanmasına açıktı. Siyasette de kadını yanında oturabilecek bir protokol kuklası olarak algılıyordu. Çatışmalar döneminde ise özgür kadın bilinci henüz oluÅŸmamıştı. Çatışmalar içinde erkekleÅŸen kadınlar çoÄŸunluktaydı. Bu bilincin oluÅŸması için mücadele gerekiyordu ve önce kadın kimliÄŸini yaratmak gerekiyordu. Kendimizdeki erkek bakışını ortadan kaldırmaya çalıştık. Çünkü o dönem bizde olan ağır bir erkek taklitçiliÄŸiydi. ErkeÄŸin yaptığının kötü bir ÅŸekilde taklidini yapıyorduk sadece. Hálá sürüyor bu bilinci oluÅŸturma çabamız. Ama ÅŸimdi benliÄŸimizin daha çok farkındayız.KADIN GÃœCÃœ OLARAK BELLÄ° YERE GELDÄ°K, ŞİMDÄ° DERÄ°NLEÅžECEĞİZÖzgür kadın neleri deÄŸiÅŸtirecek? Bu en küçük yaÅŸam iliÅŸkisinde de olabilir, bireyler arasında da. Farklılıkları özgürce bir arada yaÅŸayabileceÄŸi, birbirini tamamlayanı olabileceÄŸi bir gerçekliÄŸe ulaÅŸmak. Daha sade, daha yapıcı olana, daha güvenli olana, daha tamamlayıcı olana, farklılığa, insan için önünü açık olana imkán verecek olana ulaÅŸmak. Bütün bu egemenlikçi kafa yapısı, yaÅŸam tarzı, duygular, psikoloji, tüm bunların içinden sıyrılabilmek, bizim için bir yaÅŸam mücadelesi. Esas olan bunların hepsini ayırt edebilmek. DoÄŸal olana ulaÅŸmak. Kendimiz olmaya çalışmak. Kadın özü diye bir ÅŸeyden bahsediyoruz ama ÅŸudur diye deÄŸil. Hep tartışıyoruz, ‘Kadının özünde ne var?’ diye. Belki bunu ÅŸimdi daha fazla yapacağız. Ä°deolojik ve teorik araÅŸtırmalarımız daha yoÄŸun olacak. Bugüne kadar ağırlıklı olarak siyasal mücadele yürüttük. Örgütsel siyasal mücadelemiz çok öne çıktı. Åžu anda kadın gücü olarak belli bir düzeye ulaÅŸtık. Åžimdi derinliÄŸi esas almaya çalışıyoruz. Bu konularda teorik argümanlarımızın içini daha iyi doldurmaya çalışıyoruz. PAÅžK oluÅŸumu biraz bunu amaçlıyor. Bu konuda daha fazla derinleÅŸmeyi amaçlıyor.FEMÄ°NÄ°ST HAREKETÄ°N KAZANIMLARI ÖNEMLÄ° AMA YETERLÄ° DEĞİLSon yılların feminist giriÅŸiminde önemli kazanımlar var. Fakat toplumsal geliÅŸmeyi hedefleme konusunda yeterli bulmuyoruz. Bizde toplumsal dönüşümü esas almak önemli. Bizde sadece cinsiyetçi bakış açısı yok. ErkeÄŸi dönüştürme mücadelemiz gündemimizde. Biz kadın ve erkeÄŸin birlikte geliÅŸimini esas alıyoruz. Fakat geliÅŸim kadının öncülüğünde... Formüller koymuyoruz. Hareketimiz tepkisel olarak geliÅŸen bir hareket. Farklı cinsel yönelimlere bir bakış açımız var. Demokratik yaklaÅŸmak gerektiÄŸini düşünüyoruz. Ama ÅŸu konuda kendimizi eksik buluyoruz. Diyoruz ki; farklı cinsel eÄŸilimler ve yönelimler konusunda tarihsel toplumsal bir araÅŸtırma altyapısına sahip deÄŸiliz. O yüzden onlar ÅŸudur, budur demenin doÄŸru olmadığını düşünüyoruz. 5 yıldır bir aydınlanma sürecindeyiz denilebilir. Klasik sol literatürün ötesinde dünyada ortaya çıkmış yeni literatürlere açılma konusunda yeni bir süreç yaşıyoruz. Bu tartışmalarımızı dinamik kılıyor. Türk solundan gelen biri olarak hep formüller koyardım. Artık böyle düşünmüyorum. (Gülerek) 30 yaşımı da geçtiÄŸim için herhalde olgunlaÅŸtım.ZEKİ’NÄ°NKÄ°, SOSYALLEÅžELÄ°M BÄ°RBÄ°RÄ°MÄ°ZÄ° ÖPELÄ°M’DÄ°Kadın olarak hiçbir bakımlılık endiÅŸesi yok denilemez. Yani kendisi için bakımlı olmaya çalışan, önce kendisi için güzel olmaya çalışan kadın. Mesela bizde böyle kaba bir dönem vardı. ErkeÄŸi ret üzerinden, kaba retcilik dediÄŸimiz bir dönem yaÅŸadık. Bu ilk dönemi aÅŸmaya çalışırken ucube erkek taklitçiliÄŸi yol almış gidiyordu. Önderlik tarafından bu açılım ortaya kondu. Bu dönem bir de erkek iÅŸbirlikçiliÄŸi dönemi dediÄŸimiz Zeki dönemi vardır. 1995 sonu 1996’nın başı Zeki (Åžemdin Sakık), Ferhat (Osman Öcalan)’ın bir baÅŸka versiyonuydu. Kadın karşısında kadını özel kullanımına almak isteyen, kadını kullanmak isteyen... Zeki’deki daha saldırgan ve uç biçimde çıktı ortaya. Zeki, Ferhat’tan daha kıvrak bir biçimde çıktı ortaya sosyalleÅŸelim adı altında, burjuva ölçülerinin basit bir taklidi olarak: Çok rahat birbirimize sarılabilelim, birbirimizi öpebilelim, dedi. Bizim gerçeÄŸimizde köylülük vardı. Bunun karşısında açılımları ilericilik gibi ortaya koyuyordu. Bu Ferhat’ta da vardı. Bunların öyle devrimci hayalleri falan fazla yok. Daha çok Kürt feodal gerçekliÄŸinin hafif burjuva soslanmış biçimi diyebiliriz. Zeki’nin kendi de, öne sürdüğü ideolojisi de lümpendir zaten. 1993’teki barış sürecini etkileyen askerlerin öldürülmesinin ardındaki kiÅŸi de odur ayrıca.KADIN ÖZGÃœRLÃœK MÃœCADELESÄ° ULUSAL MÃœCADELEYÄ° AÅžAR Mutlaka bir erkek zihniyeti, en ağır ÅŸekilde var ortamımızda. Fakat bu bir mücadele konusu. Bu bir kadın özgürlük hareketidir. Kadın özgürlüğünü esas almayan bir hareketin ise baÅŸarı ÅŸansı yoktur. Kadın özgürlük mücadelesi ulusal boyutu çok fazla aÅŸan bir ÅŸeydir. Eskiden ulusal mücadelenin ardından düşünülen ÅŸeylerdi bunlar. Kürtlük bizim için kültürel ve toplumsal yapıyı ifade ediyor. GerçekliÄŸi ifade ediyor. Ama ÅŸimdi öncelikli meselemiz kadın kimliÄŸidir. Kadın kimliÄŸi öndedir diyorum ama kopuk da deÄŸil. Kadın olmak çok daha kapsayıcı bir kimliksel gerçek olarak daha öndedir demek istiyorum. Önderlik kadın erkek iliÅŸkisine karşı deÄŸil, evliliÄŸe karşı. Ä°liÅŸkinin ÅŸu anda özgür olarak yaÅŸanabilme koÅŸulları var mı sorun burada. DaÄŸdayız o yüzden herhangi bir iliÅŸkiye girmiyor deÄŸiliz. Tabii burada kadın-erkek iliÅŸkilerinin örgüt düzenini etkileyeceÄŸi endiÅŸesi de var ama anlayışımızın nerede olursak olalım genel bir bakış açısına iÅŸaret etmesini istiyoruz. Halbuki ÅŸu anda duygu yapısıyla, mantığıyla, davranışlarıyla, her açıdan bir eksiklik var. Biz daÄŸda erkeklerle iliÅŸkilerden kaçınıyoruz çünkü bu bozulmuÅŸ halleri benimsemiyoruz. Bu çarpık iliÅŸkilerde kaybolup, özgürlüğümüzü kaptırmak istemiyoruz. Bu bir tercih. Eskiden çatışma sürecinde bunlar yasak kapsamındaydı ama ÅŸimdi deÄŸil. Fakat bu sefer de biz tercih etmiyoruz. ÖnderliÄŸin de, bizim de anlayışımız budur.Dizi izliyor, yüzüyorlar saçlar artık serbestBir Ä°stanbul Masalı, Avrupa Yakası, Zerda gibi diziler çok izleniyor.DaÄŸdaki nehirde sırayla yüzülüyor. Saat 13.00’e kadar erkekler yüzüyor. Sonra sıra bize geliyor.Kadın ve erkeklerin bir arada yer alabildiÄŸi yegáne spor voleybol. Sık sık erkeklerle beraber voleybol oynuyoruz.1997’de örgülü saçlar modaydı. Hatta en baÅŸlarda eÅŸarp taktırılmaya çalışıldı. 1999-2000 arası 7 kongrede protesto amacıyla saçlarımızı küt kestirdik. Bir anda tüm daÄŸ kadroları da bunu örnek aldı. Åžu anda kesilen saçlar uzuyor. Herkes istediÄŸi gibi saçını açık bırakıyor. Eskiden kákül yoktu. Çatışmada saçlar gözleri kapatıyordu. Bu yüzden kayıplarımız bile oldu. Bellere sarılan kefiyelerden (baÅŸa örtülen) çıkarılan iplerle kilim desenli takılar yapıp bilezik gibi kolumuza takıyorduk. Ama daha önce taÅŸ devrimiz var. AvaÅŸin nehrinde bulunan renkli taÅŸlardan, bazen dokunmadan bazen oyarak takılar yaptık.Ä°ki temel moda var, Botan ve Zagros: Botan modasında bele sarılan şütik 30- 40 metre. Zagros modasına göre ise şütik daha kısa. Botanlılar çoraplarını diz altlarına kadar çekip, kefiyelerini farklı baÄŸlıyorlar. Ceplerine de 4 ayrı renkte kalem koyarlar. Bu bir geliÅŸmiÅŸlik simgesi olarak görülür.Åžu anda herkes dilediÄŸi renk tişört giyiyor. Hatta erkekler bile bizden özenerek tişört giyinmeye baÅŸladılar. Eskiden siyah beyaz kefiye takılırken ÅŸimdi renkli eÅŸarplar takılabiliyor. Ayakkabılar mekap. Kışın kara lastik.Ãœniformanın güzelliÄŸi bugün ne giyineceÄŸim derdini ortadan kaldırması. Gardırop karşısında düşünme derdi kalmadı. 5. Kadın kongresinde üniformaların kadın hatlarını birazcık ortaya çıkaracak ÅŸekilde yapılmasını istedik. Kumaşın rengini tartıştık. Eskiden komutanların gömlek ceplerini kapatan robalar çok havalı duruyordu. Komutanlara eskiden çok havalı elbiseler dikilirdi. Pilileri fazla olurdu. Åžimdi bizim de robalarımız var.Erkeklerde de bıyıklar kesilmeye baÅŸladı. DiÅŸ bakımı herkes tarafından yapılmaya baÅŸladı. Metroseksüel eÄŸilimden kısmen etkilendiler.ÖZLENENLERSinemada film izlemekEminönü’nde balık ekmekDenizÄ°stanbul’da vapura binip karşıya geçmekMartı sesleriDoÄŸduÄŸu yerBeyoÄŸlu Saray’da dondurma yemekROTÄ°NDAIlımlı Ä°slam tartışmalarını kabul etmiyoruz, Türkiye laik bir ülkedirStrateji deÄŸiÅŸince büyük bir mutluluk yaÅŸadım. Türkiye’den kopmamanın sevinciydi bu. Bir daha Türkiye’yi görememek, Ä°stanbul’u, Antalya’yı görememek çok korkutucuydu çünkü. Büyük kentlerden gelen tüm arkadaÅŸlar da böyle düşünüyor. BaÅŸlarda Kürtçe bilmediÄŸim için uyum sorunu yüzünden Türk arkadaÅŸların mangasına verildim. Suriye’yi, Ä°ran’ı, Irak’ı gördüm. Türkiye çok farklı, buralar gibi bir OrtadoÄŸu ülkesi deÄŸil. Türkiye’nin kıymetini daha iyi anladım. Oralarda sivil toplum örgütü, yargı hiçbir ÅŸey yok. Çete örgütü gibi yönetiliyorlar. Türkiye’de büyümenin avantajlarını hissediyorum. Türkiye’nin dünyada etkili ve güçlü bir ülke olmasını istiyoruz. Åžimdiki statüko niçin Atatürk’ün yaklaÅŸtığı gibi sorunlara çözüm aramıyor. Ilımlı Ä°slam tartışmalarını kabul etmiyoruz. Türkiye laik bir ülke ve öyle kalmalıdır. Kürt milliyetçiliÄŸi hepimiz için büyük bir tehlike. Bazı organların gücünü kontrol altında tutmakta zorlanıyoruz. Büyük bir dizginleme çabası içerisindeyiz. Bir geliÅŸme olmazsa kontrolümüzden çıkabilecek güçler, halka yönelik ÅŸiddet eylemlerine giriÅŸebilirler. Eskiden ‘Vur gerilla vur, Kürdistan’ı kur’ diye bağırıp, her ÅŸeyin mutlu bir sonla biteceÄŸini düşünüp rahatlıyorduk. Ama karakol baskını yapmaktan entelektüel yönümüzü geliÅŸtiremiyorduk. 1999’da stratejinin deÄŸiÅŸiminden sonra, entelektüel açlık hissettik. Kütüphaneler oluÅŸturduk. Demokrasinin daha uzun, evrimli, daha zor olduÄŸunu anladık.KADINLARA ERKEK YORUMUErkeklerden daha cesurlar. Atış sırasında titrememe ve hedefe isabet konusunda da daha öndeler. Kritik anlarda erkeklerden daha güvenilirler. Zor koÅŸullarda acıya, açlığa, psikolojik baskıya karşı erkeklerden kat kat üstünler. Ama hijyen ve ÅŸiddet karşılarına aÅŸamadıkları dezavantaj olarak çıkıyor.Voleybol sahasının yanında kadınlı erkekli bir takım eÄŸitim yapıyor. BaÅŸlarında kadın komutan sert komutlar veriyor. Adı TekuÅŸin. 32 yaşında... Bölük komutanıymış. 12 yıldır daÄŸda. Ãœniversitede okurken, son sınıfta ayrılmış. Saçlarını papatya kaynatarak yıkıyormuÅŸ. Bir Nivea krem olursa iÅŸe yarıyormuÅŸ, elde ve yüzde oluÅŸan çatlaklar için... Yardımcısı yine bir kadın. Adı GüneÅŸ. O da 10 yıldır daÄŸlarda. Hayatında hiç ÅŸehir görmemiÅŸ.Â
button