Kanat Atkaya: Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2007 00:00
ELVIS
The King
(Sony BMG)
Bugüne kadar hiç yazmadıysam 10 tane Elvis toplama albümü yazmışımdır. Pişman mıyım? Tabii ki hayır!
Elvis’in başlangıç yıllarına ayrıca hasta bir insanım ve her toplama albümü yazarken bütün şarkıları neredeyse ezbere bilmeme rağmen yeniden dinlerim.
"Elvis The King", Kral’ın 52 şarkısından oluşturulmuş, iki CD’lik bir albüm.
Oturdum, 52 şarkılık albümde 20 şarkıyı arka arkaya dinledim.
"Madem seviyorsun, hepsini niye dinlemiyorsun ki?" diyecek olanlara, ben de cevap olarak "Severim sevmesine de ’Wear My Ring Around Your Neck’i dinleyecek kadar değil" derim.
"Elvis The King", bir Elvis toplama albümünden bekleyebileceklerinizi fazlasıyla karşılar. İki CD olmasına rağmen fiyatı da makul seviyeye çekilmiş.
Albümle ilgili daha fazla söylenebilecek bir şey yok.
Sun Stüdyoları’nda 1954 Temmuz’unun ilk haftasında "That’s All Right Mama"yı söyleyen genç kamyon şoförünün hikayesini bilmeyen kalmadı zaten.
Bu dünyadan 30 yıl önce göçen (Yaşadığına inananlar çok ve ben o insanları ayrıca seviyorum!) Elvis’i derli toplu bir albümle arşive katmak isteyenler için...
QUEENSRYCHE
The Best Of: Sign Of The Times
(Capitol)
Aslında topluluğun adındaki "Y" harfinin üstüne "yanyana iki nokta" konuyor fakat klavyeye bu seviyede hakim bir insan değilim; böyle idare edeceksiniz.
Queensryche, 1980’lerin başında kurulan, 1990’lara girmek üzereyken hızla büyümeye başlayan bir topluluktu.
"Silent Lucidity" bir dönemin klasikleri arasındadır mesela.
Fakat 1990’ların başında beliren "grunge" gibi kısa süreli fakat etkili müzik akımları, "plastik rock" ortamını dağıtırken Queensryche da etkilendi.
"Operation: Mindcrime" ve "Empire" gibi iki iyi albümün ardından "konjonktür kurbanı" topluluklar kervanına katılmasa da çaptan düştüler.
Kötü demeye dilim varmasa da, yapmasalar da olacak türden işlere imza attılar.
Ortaya çıktığı dönemin "zıpır"larıyla karşılaştırılmaması gereken, bir yerde "akıllı rock ordusu"nun neferi sayılabilecek Queensryche üretmeyi sürdürüyor. Fakat çok parlak işler yaptıklarını söylemek zor.
Eski parçaları özleyenler ise "Sign Of The Times" adlı bu albüm gibi "best of" tarzı çalışmalara yönelecek.
"Queen of the Reich", "The Lady Wore Black", "Silent Lucidity", "Jet City Woman" gibi parçaları özleyenlere...
The King
(Sony BMG)
Bugüne kadar hiç yazmadıysam 10 tane Elvis toplama albümü yazmışımdır. Pişman mıyım? Tabii ki hayır!
Elvis’in başlangıç yıllarına ayrıca hasta bir insanım ve her toplama albümü yazarken bütün şarkıları neredeyse ezbere bilmeme rağmen yeniden dinlerim.
"Elvis The King", Kral’ın 52 şarkısından oluşturulmuş, iki CD’lik bir albüm.
Oturdum, 52 şarkılık albümde 20 şarkıyı arka arkaya dinledim.
"Madem seviyorsun, hepsini niye dinlemiyorsun ki?" diyecek olanlara, ben de cevap olarak "Severim sevmesine de ’Wear My Ring Around Your Neck’i dinleyecek kadar değil" derim.
"Elvis The King", bir Elvis toplama albümünden bekleyebileceklerinizi fazlasıyla karşılar. İki CD olmasına rağmen fiyatı da makul seviyeye çekilmiş.
Albümle ilgili daha fazla söylenebilecek bir şey yok.
Sun Stüdyoları’nda 1954 Temmuz’unun ilk haftasında "That’s All Right Mama"yı söyleyen genç kamyon şoförünün hikayesini bilmeyen kalmadı zaten.
Bu dünyadan 30 yıl önce göçen (Yaşadığına inananlar çok ve ben o insanları ayrıca seviyorum!) Elvis’i derli toplu bir albümle arşive katmak isteyenler için...
QUEENSRYCHE
The Best Of: Sign Of The Times
(Capitol)
Aslında topluluğun adındaki "Y" harfinin üstüne "yanyana iki nokta" konuyor fakat klavyeye bu seviyede hakim bir insan değilim; böyle idare edeceksiniz.
Queensryche, 1980’lerin başında kurulan, 1990’lara girmek üzereyken hızla büyümeye başlayan bir topluluktu.
"Silent Lucidity" bir dönemin klasikleri arasındadır mesela.
Fakat 1990’ların başında beliren "grunge" gibi kısa süreli fakat etkili müzik akımları, "plastik rock" ortamını dağıtırken Queensryche da etkilendi.
"Operation: Mindcrime" ve "Empire" gibi iki iyi albümün ardından "konjonktür kurbanı" topluluklar kervanına katılmasa da çaptan düştüler.
Kötü demeye dilim varmasa da, yapmasalar da olacak türden işlere imza attılar.
Ortaya çıktığı dönemin "zıpır"larıyla karşılaştırılmaması gereken, bir yerde "akıllı rock ordusu"nun neferi sayılabilecek Queensryche üretmeyi sürdürüyor. Fakat çok parlak işler yaptıklarını söylemek zor.
Eski parçaları özleyenler ise "Sign Of The Times" adlı bu albüm gibi "best of" tarzı çalışmalara yönelecek.
"Queen of the Reich", "The Lady Wore Black", "Silent Lucidity", "Jet City Woman" gibi parçaları özleyenlere...