Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2006 00:00
PLACIDO DOMINGO
Moments of Passion
(Sony BMG)
BERLİN’de 9 Temmuz 2006’da Olimpiyat Stadı’nın kırmızı sektörünün F3 blokunda üçüncü sırada, 13 numaralı koltukta oturmuş İtalya-Fransa maçının başlamasını bekliyorum. Stadı zihninde canlandırabilecek durumda olanlar, meşalenin bulunduğu merdivenli bölüme karşıdan bakıldığında solda aşağıda, sahaya yakın bir yerde olduğumu düşünebilirler. Ben kurduğum cümleyi okurken karıştım, size kolay gelsin. Neyse, Shakira çıktı o merdivenli bölüme, sonra da Placido Domingo. Ben Domingo’yu görünce
Dünya Kupası finalinde olduğunu anlayanlardanım. 2002’de Yokohama’da da Domingo’yu görür görmez "İşte final bu!" diye bağırmıştım. Real Madrid’i tutan ama genel manada futbol aşığı olan Placido Domingo 1990’da İtalya’da düzenlenen kupadan bu yana hiçbir dünya kupası finalini es geçmedi, hepsinde sahaya çıktı. Placido Domingo’nun "Moments of Passion" adıyla çıkan albümünde finallerde söylediği aryalar, futbolla özdeşleştirdiği coşkulu aryalar var. Aklınıza marşlar filan gelmesin "Nessun Dorma", "E lucevan le stelle", "O soave fanciulla" gibi parçalar var. Birkaç kez büyük maç öncesi genellikle AC/DC, Rammstein, Rage Against The Machine dinleyen biri olarak Nessun Dorma’yı da repertuara almışlığım var. Sonra stada gidip "Loy loy loy loooooooy!" diye böğüreceğini bilince çok etkili olmuyor tabii...
LORDİ
The Arockalypse
(Sony BMG)
BENİM bildiğim ’sağlam rockçı’ Eurovision birincisi olmuş bir topluluğu ciddiye almaz. Ama ’Devir değişti, rockçı da değişti" diyorsanız o başka. Lordi, ne kadar korkunç gözükmeye çalışsa da, Halloween’de şeker toplamak için sokağa dökülmüş kostümlü, sevimli veletler gibi algılıyorum. Albümleri "The Arockalypse"te Eurovision’da birinci olmalarını sağlayan "Hard Rock Hallelujah"ın dışında 11 parça daha bulunuyor. Bunlardan biri Dee Snider’ın seslendirdiği okuma parçası. "Amanın kaçın canavarlar geldi, etimizi budumuzu yiyorlar! Ehöö dünyalılar içine ettiniz gezegenin, sizi tandırda pişirüp yiyeceğiz!" temalı bu okuma parçasının ardından albüm nihayet başlıyor. Klavye ve rock müzik ateşle barut gibi birşeydir. Mahir eller dışında karıştırılması durumunda Europe gibi felaketlere yol açabilir. Lordi klavye kullanıyor ve iyi de kullanamıyor. Bunun dışında dinlediğim albüm bugünün rock dinleyicileri için bir espri, bir karikatürden öte mana ifade etmez gibi geldi bana.