Kanat Atkaya: Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2005 00:00
KABAKULAK’a başlayalı epey zaman oldu. Bu arada logo da dahil olmak üzere formatta hiç değişiklik yapmadık. Günü değişti, ölçüsü değişti zaman zaman ama özde bir değişiklik hiç olmadı.
Dramatik bir değişiklik yapmaya niyetim yok zaten, merak eden varsa etmesin. Sadece ara sıra kafayı kaldırıp başka yerlerde neler oluyor diye bakmakta fayda var. Türkiye’de belli albümler yayınlanıyor. Meraklı olup bu işi tırmalayanların dışında çoğunluk müzik televizyonları sayesinde takip edebiliyor gelişmeleri, yeni çıkan albümleri ve saire.
Ben size ufak tefek albüm haberleri, notlar ve saire vereyim bu hafta. Beğenirseniz ara sıra devam ederiz bu uygulamaya...
Aklı başında müzik dergilerinden Uncut 2005’in en iyi albümlerini seçmiş. Montreal’den gelen ve hayranları arasında Bono, David Bowie, Chris Martin ve David Byrne’ün de bulunduğu Arcade Fire’ın ‘Funeral’ı birinci seçilmiş. Albümü bulup dinlerim, size de küçük bir rapor sunarım.
Her yıl bu dönem (malum, Noel zamanı, millet birbirine hediye filan alıyor, tabii ecnebi memleketlerde) best of türü albümlerde patlama olur. Public Enemy, Dire Straits ve Mark Knopfler (solo çalışmaları da var Knopfler’ın bu albümde çünkü), Eurythmics (Box-set çıkarmışlar, pahalı olur ama 8 albüm bir arada gibi bir durum da var), Bob Geldof, David Bowie, Abba, John Lennon gibi isimlerden best of tarzı albümler geliyor.
John Peel’i bilen bilir. Bir süre önce ölen efsanevi DJ için sevdiği ve meşhur olmalarına yardımcı olduğu sanatçılardan seçilen parçalarla bir ‘Tribute’ albüm yapılmış. The Undertones’dan girin, Joy Division’dan çıkın, öyle bir albüm.
Sevdiğim gruplardan Arab Strap yeni albüm yapmış: ‘The Last Romance.’ Laf sevdiklerime geldiyse, Patti Smith’in ‘Horses’ albümünün 30’uncu yılı için özel bir baskısı yapılmış. Pek çok ünlü müzisyenin de hayatını değiştiren albümler arasında gösterilir. Haftada bir dinlemezsem sinir olurum bu albümü, öyle bir şey yani.
Dans müziğinde yeni bir gelişmeden bahsediliyor. Rio’dan yola çıkan ve okuyup anladığım kadarıyla sinir bozma ihtimali yüksek bu yeni türün adı ‘Favela Funk...’ Yine de dinleyelim bir, beğenmezsek kırarız kalemimizi di mi?
Bir de 1980’lerin ‘indie’ müzik tedarik eden plak şirketleri arasında efsane konumundaki 4Ad’nin 25’inci yılı nedeniyle 25 şarkılık bir derleme albüm çıkmış. Nick Cave and the Bad Seeds, The Pixies, The Cocteau Twins filan var albümde. Fakat okuduğum yazıda ‘Niye Bauhaus’tan şarkı yok?’ diye soruluyor ki; son derece haklı bir soru.
Ben size ufak tefek albüm haberleri, notlar ve saire vereyim bu hafta. Beğenirseniz ara sıra devam ederiz bu uygulamaya...
Aklı başında müzik dergilerinden Uncut 2005’in en iyi albümlerini seçmiş. Montreal’den gelen ve hayranları arasında Bono, David Bowie, Chris Martin ve David Byrne’ün de bulunduğu Arcade Fire’ın ‘Funeral’ı birinci seçilmiş. Albümü bulup dinlerim, size de küçük bir rapor sunarım.
Her yıl bu dönem (malum, Noel zamanı, millet birbirine hediye filan alıyor, tabii ecnebi memleketlerde) best of türü albümlerde patlama olur. Public Enemy, Dire Straits ve Mark Knopfler (solo çalışmaları da var Knopfler’ın bu albümde çünkü), Eurythmics (Box-set çıkarmışlar, pahalı olur ama 8 albüm bir arada gibi bir durum da var), Bob Geldof, David Bowie, Abba, John Lennon gibi isimlerden best of tarzı albümler geliyor.
John Peel’i bilen bilir. Bir süre önce ölen efsanevi DJ için sevdiği ve meşhur olmalarına yardımcı olduğu sanatçılardan seçilen parçalarla bir ‘Tribute’ albüm yapılmış. The Undertones’dan girin, Joy Division’dan çıkın, öyle bir albüm.
Sevdiğim gruplardan Arab Strap yeni albüm yapmış: ‘The Last Romance.’ Laf sevdiklerime geldiyse, Patti Smith’in ‘Horses’ albümünün 30’uncu yılı için özel bir baskısı yapılmış. Pek çok ünlü müzisyenin de hayatını değiştiren albümler arasında gösterilir. Haftada bir dinlemezsem sinir olurum bu albümü, öyle bir şey yani.
Dans müziğinde yeni bir gelişmeden bahsediliyor. Rio’dan yola çıkan ve okuyup anladığım kadarıyla sinir bozma ihtimali yüksek bu yeni türün adı ‘Favela Funk...’ Yine de dinleyelim bir, beğenmezsek kırarız kalemimizi di mi?
Bir de 1980’lerin ‘indie’ müzik tedarik eden plak şirketleri arasında efsane konumundaki 4Ad’nin 25’inci yılı nedeniyle 25 şarkılık bir derleme albüm çıkmış. Nick Cave and the Bad Seeds, The Pixies, The Cocteau Twins filan var albümde. Fakat okuduğum yazıda ‘Niye Bauhaus’tan şarkı yok?’ diye soruluyor ki; son derece haklı bir soru.