Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2008 00:00
THOSE WERE THE DAYS
(Artist)
THOSE Were The Days 30 şarkılık bir zaman makinesi, bir nostalji tsunamisi.
Seçilen şarkıların çoğu 1960 ve 1970’lerin hisli hitleri. 30 yaş ve üzeri için hem albümde yer alan orijinal versiyonlar hem de Türkçe sözlerle "aranje edilmiş" halleri gayet tanıdık.
Bu tarz derleme albümlerde genellikle düşük maliyet yaratmak amacıyla şarkılar ve şarkıcılar hakkında detaylı bilgi verilmez.
"Those Were The Days"i emsalinden ayıran en büyük özelliği, detaylı sayılabilecek bilgiler içermesi.
Sanatçıların birer fotoğrafını, şarkının ve seslendirenin kariyerlerini ve Türkçe versiyonu kimlerin "okuduğunu" özet halde sunan kapak notlarını albümden ayrı tutarak takdir etmek gerekiyor.
Şarkılara gelirsek...
*
Albüm "If We Were Free" ile başlıyor. Seslendiren: 70’s Quartet ve Glenn Gordon.
Fikret Şenes’in Türkçe sözleriyle bir Ajda Pekkan klasiğine dönüşen "Kimler Geldi, Kimler" yani.
Alkollü her Türk vatandaşının bir şekilde hatırlayıp ezberden söyleyebildiği bir klasik. Alkollü olması şart değil aslında, yoğun hislenme yeterlidir...
Domenico Modugno (Ne isim varmış adamda; duyan unutmaz...) "Il Maestro Di Violino"yu söylüyor mesela. Özdemir Erdoğan’dan "Keman Öğretmeni" olarak biliriz kendisini.
*
Christian Delagrange acaba Yahya Kemal’i hiç duymuş muydu? Fark etmez! Hümeyra "Sans Toi Je Suis Seul" adlı parçasını alıp şairin "Sessiz Gemi"siyle birleştirip Türk Pop Müziği’ne armağan etmiştir.
Katalan grup Los Diablos’un "Un Rayo Del Sol"unu Türkçe seslendiren Rıza Silahlıpoda ve Ritm ’68’in de zamana yenik düşmesi, kandaki nostalji oranını oynatıyor.
*
Altın Klasikler de var. Eurovision birincisi "A-Ba-Ni-Bi"i, Demis Roussos’un "Velvet Mornings"i, Dobie Gray’in "Feelings"i, bahtsız Alma Cogan’ın "Hernando’s Hideaway"i ve daha nicesi.
O yıllarda dünyada üretilen başka müzikleri seven biriyim.
Bu albümü dinlemek bende bir etki yaratmıyorsa sebebi budur herhalde. Yoksa taş kalpli falan sayılmam.
1950’den 1980’lere kadar uzanan 2 CD’lik "Those Were The Days"i meraklılarına emanet ediyorum.
Albümü dinlerken her an Filiz Akın otrişini savurarak içeri girecek seklinde bir his oluştu içimde.
Onu ne yapacağım bilemiyorum. Neyse...