Güncelleme Tarihi:
Bugüne dek yanlış biliyormuşuz. Meğer kadınlar, her ay adet olmasa da olurmuş! Türkiye'de ilk kez, geçtiğimiz yıl kullanılmaya başlayan ve bir spiral çeşidi olan Mirena, rahim içine yerleştirildiğinde hem gebeliği önlüyor hem de adeti azaltıyor. Hatta bazen tamamen kesiyor. İşte bu noktada da soru işaretleri çıkıyor. Adetin azalması ya da tamamen kesilmesinin tıbben bir sakıncası var mı? Kadınlar bundan psikolojik olarak nasıl etkileniyor? Kadınlık özelliklerinin yokolduğu duygusuna mı kapılıyorlar? Hekimlere sorduk...
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel
Erkeğim, psikolojisini bilemem
Türkiye, yüzde 2.2 ile dünyada en çok üreyen ülkelerden biri. Normal spiraller plastik ve T şeklindedir ve rahme yerleştirildiğinde, bakır salgılayarak bebeğin oluşumunu engeller. Sonuçta, bu yabancı bir cisim olduğu için, kanamalarda artma olur ve bu da kadınlarda kronik anemiye (kansızlık) sebep olur. Türkiye'de demir alınmadığı için, kronik anemi hemen hemen her kadında vardır. Hatta pek çok kişiye, hiç olmazsa adet günlerinde demir hapı almasını öneririz.
Spiralin bir ipi vardır. Bu ip, steril olmayan vajina ile, steril olan rahim arasında bazen, mikropların tutunup yukarı çıkmasına ve yumurtalık kanallarında ve rahimde iltihaplara yol açabiliyor. Bütün bunlar bir tarafa, kişiye korunma sağlayan süper bir yöntemdir. Ama bu tip olası sakıncalarından dolayı, hiç çocuk doğurmamış kadınlarda yumurtalıklara zarar verir endişesiyle önermiyoruz. Normal spiralleri, adeti çok şiddetli olanlara da veremiyoruz. Fakat, Mirena'yı çok şiddetli adet görenlere tedavi amacıyla bile takıyoruz. Bu yüzden pek çok rahim ameliyatını önleyebileceğimizi bile düşünüyorum. İltahaplanmayı da önlüyor. Adet görmeyi ayda bir ya da iki güne indiriyor ya da tamamen kesiyor.
Mirena ile adetin kesilmesinin tıbbi olarak hiçbir sakıncası yok. Bence adet olmamak, pek çok konuda daha avantajlı. Kan kaybı yok, ped derdi yok, hergün denize havuza girebilirsiniz. Ama tabi ben ne kadar konuşsam bir erkeğim. Adet olmama psikolojisinin kadınlarda nasıl bir etki yaptığını bilemem. Belki de ideali, psikolojik olarak rahatlamak için kişinin bir ya da iki gün adet görmesidir. Kadınlarda bu psikolojik korkuyu yenmek gerekir. Mirena'yı taktıktan sonra, adet olmuyorsa bile, yumurtalığın çalıştığını ve yumurtladığını bilmesi gerekir.
Adet şöyle olunuyor; Ayda bir dönem yumurtlama oluyor ve bazı hormonlar salgılıyor. Üç ya da dört gün sonra, o ay için hormonlar tükeniyor ve rahim zarını kalınlaştırıyor. Birden kalınlaşınca, nerdeyim ben diye zelzele gibi dökülüyor. Gelen zelzelenin ne kadınlıkla, ne cinsellikle ilgisi yok. Orkestra şefi yumurtalıklardır ve alttaki davul çalsada önemli değildir. İşte bu anlamda adet olmanın hiçbir önemi yoktur. Adet olmak, vücudun doğaya ben bu ayda gebe kalmadım demesidir. Mirena'yı taktıktan sonra, adet olmamanın hiçbir önemi yoktur. Spiral çekildikten 18 gün sonra, tekrar adet görülebilir.
Adet olmamaya kendini hazırlamayan kadınlar için, yine de iyi bir seçenek olmayabilir. Buna kişiler takabilirler ama tıbben hiç bir sakıncası yok. Mirena'nın bence en büyük derdi, diğer spirallere göre daha pahalı olması ve takarken diğerlerine göre biraz daha fazla acıması.
Dr. Elçin Yıldıran
Bakır spiralle karıştırmayın
Mirena, yerleştirme şekli dışında hiçbir yönden spirallere benzemez. Koruyuculuğu yüzde 99,8'dir. Dolayısıyla, bakırlı diğer spirallerle kıyaslanması doğru olmaz. Mirena, adet kanamasını azaltır. Bu azalma Mirena'nın salgıladığı, progestoronun bölgesel etkisinden kaynaklanır. Vücutta hormanal dengeyi sağlayan üretiminde hiçbir değişiklik olmaz. Yapılan çalışmalarda, tüm kadınlarda kandaki seks hormonlarının (estrogen ve progesteron), üretiminin normalde olduğu seviyede aynen devam ettiği görülmüş. Ayrıca kadın her ay yumurtlamaya da devam eder. Rahim iç zarının kanama tepkisi vermemesinin nedeni, buradaki tüm reseptörlerin progesteron hormonu ile dolu olmasıdır. Adet kanamasındaki bu azalma, tıbbi açıdan oldukça faydalıdır. Öncelikle vücudun kan kaybı azalacağı için kadındaki kansızlık ortadan kalkar ve kendilerini daha zinde hissederler. Doğum yapmış kadınlar rahim ve diğer cinsel organlar yaklaşık altı haftalık bir sürede doğum öncesi haline döner. Bu nedenle spirali doğumdan altı hafta sonra taktırmak uygundur. Süt veren anneler de rahatlıkla kullanabilirler.
Prof. Dr. Mustafa Bahçeci
Ben bu yöntemi uygulamam
Bu spirali henüz bilmiyorum. Ama ben zaten hastalarıma genel olarak spiral takmam. Spiralin ileriye dönük olumsuz etkileri olabiliyor. Pelvik enfeksiyon riski vardır ve buna bağlı olarak ağrılar çekilebilir.
NORVEÇ'TE 12 YIL ÖNCE
Kadınlar, yıllarca gebe kalmamak için doğum kontrol hapları kullandılar. Ama, kilo alır mıyım, kanser olur muyum gibi endişeler uyandırıyordu haplar. Öte yandan, hapların her gün içilmek zorunda olması da, kullanımı olumsuz etkiliyordu. İkinci alternatif olan spiraller ise adet kanamalarının artmasına ya da ağrılı geçmesine neden oluyordu. Oniki yıl önce, Norveçli bilim adamları doğum kontrol hapları ile spirali birleştirmeyi düşündüler. Doğum kontrol hapları, gebeliği önlüyor ve ağızdan alımı zaman zaman unutuluyorsa, niçin bu hapları rahmin içine yerleştirmiyoruz, mantığıyla hareket ederek, progestoron (yumurtlama) hormonu salgılayan hapları, T şeklindeki spiralin silindir kısmına yerleştirdiler. Yerleştirdikleri haplar, kullanılan doğum kontrol haplarından 7 bin kez daha az olduğu için, yapılan araştırmalarda, bilinen herhangi bir istenmeyen hormonal yan etki görülmedi.