Kanallar Acun’un tekelinde

Güncelleme Tarihi:

Kanallar Acun’un tekelinde
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2010 00:00

Askerlik dönüşü beklediği projeleri bulamadığını söyleyen sunucu Vatan Şaşmaz’ın en büyük hayali bir dramda oynamak. Televizyonların Acun Ilıcalı’nın tekelinde olduğunu düşünen şaşmaz’ın ünlü sunucuya bir önerisi var: “Bir televizyon kanalı açsın da biz de orada çalışalım.”

Haberin Devamı

Askere gittiniz, geldiniz. Nasıl gidiyor hayat?  

- Hayat iyi gidiyor da askerden öncesi, askerden sonrası benim için milattan önce ve milattan sonra gibi. Özel hayatım ve iş hayatımla ilgili bıraktığım hiçbir şeyi yerinde bulamadım.
 
Mesela? 

- Birçok şeyin değiştiğini gördüm. Krizden ve televizyon sahipleriyle yöneticilerinin değişmesinden dolayı biraz farklı buldum. Hayat biraz daha zorlaşmış. Eskiden çok mutluyduk. Güzel işler yapıyorduk. şimdi daha az iş var. Var olan işlerde de insanların zevklerini yitirmiş olduklarını görüyorum. Ama bunun bir süreç olduğunu, geçeceğini düşünüyorum. Sektörel olarak bir aşağı düşme dönemi var. Fakat yere çarpıp, tekrar yükselecek.

Özel hayatınızda neyi değişmiş buldunuz?

- Özel hayatımda bambaşka bir ilişkim vardı. Askerde bazı kararlar aldım. şimdi çok daha farklı bir ilişkim var. Benim özel hayatım biraz sırlar perdesi.

YENİ SEVGİLİM DERGİ SEKTÖRÜNDEN

Sizin Emel Sayın’ın yeğeni Nergis Hanım’la birlikte olduğunuzu biliyorduk sadece, o kadar...


- Onu da teyzesi ünlü olduğu için biliyordunuz. Teyzesi ünlü olduğu için o da otomatikman ünlü oluyordu.

Evlilikle sonuçlanması beklenen bir ilişkiydi...

- Saygılı bir birliktelikti. Kısmet diyelim buna. Her güzel dakika için teşekkür ediyorum. Yine o saygı çerçevesinde ayrıldık. Ben pek ünlülerle ilişki yaşamıyorum. şu anda çok güzel bir birlikteliğim var. Kız arkadaşım ünlü değil. Ailesinde de ünlü biri yok. Dergi sektöründen. Ünlü olmayan biri “Vatan’ın kız arkadaşı” olarak niye ünlensin ki? O Ayşe, Fatma olarak zaten kendi sektöründe başarılı bir iş kadını. Ünlü olmayan birinin benim yanımda ünlü bir hayatın içinde olmasını istemiyorum. O yüzden biraz saklamaya çalışıyorum. Ben “Kavga ettiler, şöyle böyle oldu” tarzı şeyleri sevmiyorum. Bunlar çok mahrem şeyler. Bir şey yaşanıyorsa, kapalı kapılar ardında yaşanması gerekir diye düşündüm hep.

Aşık bir kadın, “Sevgilim beni koluna taksın, gururla çıkalım ortaya” demez mi?

- Geçenlerde çok istedi mesela “Longtable’a gidelim” diye. Gidelim, tamam ama basın olacak orada. O da bu kurallarla yaşamaya alışmaya çalışıyor. Bu da bizim kabusumuz ne yapalım. Ama evimizde mutluyuz.

YAPIMCILAR İFADEME KANMASIN SAÇIMI BİLE KESTİRİRİM

Askerden sonra sizi ses getiren projelerde pek göremedik...

- Aslında güzel işler yaptım, hâlâ da yapıyorum. “Kandıramazsın Beni” vardı Fox’ta, çok keyifliydi. Sonra Kanaltürk’te bir magazin programı sundum. Yılbaşından beri Cine5’teki “Biz Bize” programını sunuyorum. Majör işler yok ki ben de onların içinde olayım. şu anda sadece evlendirme ve yetenek programları var. Biraz Acun’un tekelinde televizyonlar. Acun aldı yürüdü. Allah daha da fazlasını versin. Acun bir televizyon kanalı açsın da biz de orada çalışalım artık. Bu dönüşüm içinde ben kendime yer bulamadığım için yokum aslında. Ben sunuculukta çok iş yaptım. 12-13 yıldır bu işten para kazanıyorum. Bundan daha iyi yaptığım bir iş yok. Oyunculukta da şansımı denedim ve başarılı oldum. “Çocuklar Duymasın”da 20 bölüm oynadım. Komedide de işi hallettik ama bir şey eksik kaldı: Dram oynamak istiyorum. Bana gelen tüm teklifler komedi üzerine.

Belki yüzünüz itibariyle daha ağır roller gelmiyordur...

- Öyle ama yalaka, üçkağıtçı birini de oynadım. şu anda bir kötü adamı canlandırabileceğimi de biliyorum. Ama yapımcılar bunu bilmiyor. Bana sürekli komedi teklifi geliyor, bundan sıkıldım. Yapımcılar yüz ifademe fazla kanmasınlar. Ben her an saçımı kesebilirim, biraz makyajla da o ruh haline bürünebilirim. Benim en büyük eksiğim dram. Bir Oğlak burcu olarak elimden bir şey kurtulmaz. ışkoliğimdir. ışimiz namusumuz gibidir. Ben kariyerimdeki bu dram boşluğunu doldurmak istiyorum.

Saç modelinizi değiştireceğinize hiç inanmıyorum. 13 yıldır saçınız bir milim oynamadı yerinden!

- Bugüne dek değiştirmememin tek sebebi var; o rolü beklemem! X bir rolde saçımı kesmem gerekecek belki. Gerekmediği için hep aynıyım ben. Mesela ıbrahim Tatlıses bir kez kessin saçlarını! Orhan Gencebay yıllardan beri favorisini bir cm kısalttı mı? Gerekmediği zaman imaj değiştirmenin bir anlamı yok. Sonuçta ben bir popstar değilim. Özel bir rol için saklıyorum tipimi tamamen değiştirmeyi. 72 tane dizi yayına girmiş eylül ayında. 24-25 tanesi şu anda hayatta. Böyle bir sektörde dramda yer alıp, uzun yıllar devam edecek bir projede yer almayı çok isterim. Mesela “Yaprak Dökümü”nde neden olmayayım ki!

ALİŞAN BENİMLE KONUŞMUYOR

Bu arada Alişan’a askerlik konusunda bir tepki göstermiştiniz...


- Evet tepki gösterdim. Onu çok seviyorum. Ailesine de sevgilerimi iletiyorum. Alişan’la ilgili bana gazeteciler soru sordular, ben de “Ben gittim geldim, şimdi sıra Alişan’da. Ben askerdeyken Alişan program yapıyordu, şimdi ben program yapıyorum o askerde olacak. Biz de rahat rahat uyuyacağız” dedim.

Sizce Alişan askerlik olayını abarttı mı?

- Ben gerçekten abarttığını düşündüğüm için, ilk defa sevdiğim bir arkadaşımın arkasından konuşmuş gibi oldum ama ben de hislerimi söyledim sonuçta. Ama şimdi benimle konuşmuyor sanırım.

Sizin hiç defonuz yok mu?

- Benim defom var. Ben de bazen sinir ediyorum, eşimi dostumu kırabiliyorum, her insanın düştüğü hatalara düşebiliyorum. Ama büyük batırmak denen bir şey vardır ya, büyük kaybetmek, büyük hatalar... Bundan çok korkarım ve hep söylüyorum; “Allah yanlış kişilerle tanıştırmayı nasip etmesin.” Büyük batırmamaya gayret ediyorum. Ama tabii küçük hatalarım var. Her yere geç kalırım. Bazen yaptığım işten dolayı çabuk alevlenebilirim. Bana yapılan kötülükleri hiç unutmam. Kindar bir yönüm var. Ama kendimi geliştirme ve kendimi daha iyi bir insan haline getirme çabalarım da var.

HANIMIN ÇİFTLİĞİNİ DE EZEL'İ DE KAÇIRDIM

Bu zamana kadar kabul etmediğiniz ama sonradan tutan bir dizi oldu mu?


- Ben kariyerimde hep çalıştığım için böyle bir şey olmadı. Ama içinde olmak istediğim ve olamadığım projeler var. Mesela “Ezel” ve “Hanımın Çiftliği” çok başarılı yapımlar. Prodüksiyonları ben askerdeyken yapıldığı için bunları kaçırdım... Ben kendimi sürekli geliştiriyorum. Haftada üç gün yüzüyorum. 35 yaşında genç, sağlıklı ve dinamik biri olarak hayatımı idame ettiriyorum. Kötü alışkanlıklardan nefret etmekle beraber sosyal sorumluluk projelerine katılıyorum. Yani doğal yaşam, doğru beslenme ve hayvanlarla iç içe bir dünya kurdum kendime.

BABALIĞI KAFAM GÖTÜRMEZ!

Kadınların biyolojik saati gelir ve “Artık çocuk sahibi olmak istiyorum” derler ya, erkeklerde de baba olmayı istedikleri bir dönem var mıdır?


- Olabilir. Bir dönem bende vardı. “Evleneyim, çoluğumun çocuğumun babası olayım” diyordum. Ama şu anda öyle bir ihtiyacım yok. Belki de yorulmuştum. Askerlikteyken ruhumu en azından dinlendirmiş oldum. Ama şu anda baba olmayı kafam götürmez gibi geliyor. Daha 35 yaşındayım. Bir gün elbet olacak ama o bugün değil!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!