Kanada’dan Çin işkencesi
Güncelleme Tarihi:
Affedin beni ne olur, vallahi kendimi tutamadım. Yukarıdaki başlığı attığım için çok utanıyorum! CNSD Atacan, Kanada’dan küçük ama çok ilginç bir bilgi gönderdi bana: Kanada’daki Çinli öğrencilere SARS virüsüyle ilgili şöyle bir “tavsiyede” bulunmuş okudukları üniversiteler. (Bu arada benim de bir öğrencilik anım depreşti fena halde...)
Özetle, “Kanada Hükümeti bazı sebeplerden dolayı Çin vatandaşlarının Kanada’ya girişini yasaklayabilir. Bu yaz tatilinde ülkenize dönerseniz, siz SARS virüsü taşımıyor olabilirsiniz ama , Kanada’ya dönme hakkınızı kaybedebilirsiniz. Bizim size tavsiyemiz ülkenize gitmek yerine, bu yaz tatilini Kanada’da geçirmeniz. Aksi takdirde karşılaşacağınız bu tür sorunlardan üniversitemiz sorumlu olmayacaktır.”
Yani, tatilde ülkene gitme kardeşim, seni bir daha Kanada’ya sokmayabiliriz!
Atacan diyor ki “Yanılıyorsam söyleyin, bu insan haklarına aykırı değil midir?”
Serdar diyor ki, hayır insan haklarına aykırı değildir ama büyük bir terbiyesizlik ve haksızlıktır.
Serdar ekliyor ki, bizde olsa, haber de vermezler, sizi havalimanından sokmazlar olur biter!
*
Atacan Çinli öğrenciler deyince benim de bir hatıram depreşti.
Üniversite yıllarım, Aix’te 72 milletten öğrenci var, Kızıl Çin’den kimse yok. Bir ara bir grup Çinli düştü nasılsa, kampüste kalıyorlar. Yeşil yeşil geziyorlar grup halinde.
Aix’te bir de “orijinal” Türk yaşıyor. Babası onu doktora öğrencisi zannediyor da üniversiteye kaydı bile yok. Güreş hocalığından ve ayda 500 Frank karşılığında iktisap ettiği Mormon Kilisesi’den geçiniyor. (Daha doğrusu iddialar bu yönde.)
O tarihte Rusya güreşte açık ara dünya şampiyonu. Bizimki de bu sebepten Rus hayranı. Kampüsteki odasının kapısında, bastırdığı kartvizitte adını “Brejnev Bazarov” koymuş.
Nasıl yaptıysa, Çinli öğrencileri kafaya almayı başarmış. Bir gün merdivenlerde karşılaştık. Beni Çinliler’e tanıttı:
- Yoldaş Miguel, Kübalı’dır.
- Ulan Bazarov, niye beni Kübalı yaptın?
- Şimdi Türk desem esprisi olmaz be abi...
Aynı Bazarov’u bir gün süklüm püklüm ve yalnız gezinirken görünce sataşmadan edemedim:
- Yoldaş, Çinlilerin nerede?
- S..tir et faşistleri!
Sonradan öğrendik meseleyi: Bazarov’un odasında sohbet ederlerken, birden oturdukları yatağın altından “çıt” diye bir ses gelmiş. Çinliler kıllanmışlar, Bazarov gürültüye getirmeye çalışmış, atlamışlar... ve konuşmalarını banda aldığı anlaşılınca bizim gönüllü KGB ajanını biraz tartaklamışlar.
Meğer Bazarov, Çinliler’i çaktırmadan konuşturur, bantları Rus konsolosluğuna teslim edermiş.
İlginç insanlar yaşardı Aix’te...