Güncelleme Tarihi:
İlk zombi filmimiz “Ada: Zombilerin Düğünü”, vizyona girecek salon bulmakta güçlük çekmesine rağmen kendi hayran kitlesini yaratmayı başardı. Korku-komedi türlerini harmanlayan filmde rol alan Esra Ruşan ile buluştuk, yapımın perde arkasını konuştuk.
“Ada: Zombilerin Düğünü”, amatör kamerayla çekilmiş gibi. Çekimi nasıl yaptınız?
- HD formatta bir kamerayla çekildi ama amatör kamera ile çekilmiş hissi verilmesi için kurguda bir sürü efektler kullanıldı. Keşke el kamerasıyla çekilseydi de daha ucuza mâl olsaydı.
Siz bu projeye nasıl dahil oldunuz?
- Yönetmenler Murat Emir Eren ve Talip Ertürk ile çok eskiden tanışıyoruz. Bu projeden haberim vardı ama cast için başka isimlerden söz ediliyordu. Bir akşam bana yemeğe geldiklerinde senaryoyu da getirdiler ve filmde oynamamı istediklerini söylediler. Böylece ekibe dahil oldum.
Peki filmde zombiler tarafından yenileceğinizi öğrenince ne hissettiniz?
- Aslında çok daha önemli sahneler vardı ama makyaj çok meşakkatli olduğu için set gününü aşacaktık. Birçok sahne bu nedenle değişti. Hem korku, hem gerilim, hem komedi oynayıp hem de doğal olmak büyük bir egzersiz ve deneyim oldu benim için.
“Düğüne geldim sevgilimi yediler” cümlesi beni çok güldürdü filmi izlerken. Çekimler nasıldı peki?
- Çok acayip değil mi? Bir de bunu oynamak nasıldı düşünün! Düğünde eğleniyorsun ve sevgilin yeniyor. Çok eğlendik çekimlerde...
Özetle, Türkiye’nin ilk zombi filminde oynamak nasıldı?
- Benim için çok güzel bir deneyim oldu. Kariyerini çok fazla önemseyen bir oyuncu belki başarısından emin olamayıp yer almak istemeyebilirdi ama ben nine olduğum zaman torunlarıma “Türkiye’nin ilk zombi filminde oynadım” demek istiyorum.
BÜYÜK SİNEMALAR FİLMİ İSTEMEDİ
Filmin son halinden memnun musunuz?
- Bence “B tipi” dediğimiz türde en iyi film. Bu Talip ve Emir’in mizahıydı. Anlamak için, onların mizahını bilmek lazım. Herkesi güldürecek espriler yoktu filmde. Ama ortaya çıkan iş çok eğlenceli oldu. Kendi içinde hayranları bile oluştu. Dün tüm ekip, Ekşisözlük yazarlarıyla söyleşi yaptık mesela.
Çekimlerde aksilikler yaşandı mı?
- 1,5 gün makyaj beklediğim oldu. Adada kalamadığımızdan ve çekimler hep gece yapıldığı için çok yorucu bir 26 gün geçirdik. Sabah 6’da vapura binip, gece dönüyorduk. Çekimler sırasında jelibonların eritilmesiyle yapılan kanları içiyorduk. Çok fazla kan yuttuğum için bir ara mide sıkıntısı çektim.
Gösterimde sıkıntı yaşadınız mı?
- Salon sıkıntısı çektik. 60-70 kopya ile çıktık ama büyük sinemalara gösterime girme şansı bulamadık. Gişe yapmayacağı düşünüldüğü için filmi herkesin gittiği salonlarda oynatamadık.
METALLICA DİNLEYEN ASİ BİR KIZDIM
Gelelim size... Kimdir Esra Ruşan, oyunculuk işine nasıl bulaştı?
- Okula erken başladığım için 16 yaşında üniversiteye girdim. Bende hiçbir bilinç yoktu o zaman. Metallica dinleyen asi bir kızdım. Ailem öğretmenliği seçmemi istedi, düzenli bir işim olur ve üç ay izin yaparım diye. Okula başladım ama daha birinci sınıftayken sıkıldım. ıkinci yılımda okulun yüzme takımına girdim, ondan da sıkıldım. Üçüncü sınıfta ise diksiyon dersi alayım dedim. Güya Boğaziçi Üniversitesi’nde ileri zekalılar ve geri zekalılar üzerine master’ımı yapmak istiyordum. Favori Sanat Merkezi’nde eğitim alırken drama derslerine de girdim. 18 yaşındayken, oradaki hocalarımın yardımıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sınavlarına hazırlandım. Öncesinde hiç de iyi bir tiyatro seyircisi değildim oysa. Okulum bitmeden iki sınavdan da geçtim ve konservatuvara kabul edildim. Üstelik bunu sadece annem biliyordu.
Babanız ne tepki verdi öğrenince?
- “Tiyatrocular aç” diyerek gösterdi tepkisini. Aile meclisi toplandı, ben ağlayıp zırlayınca bu işi ne kadar çok istediğime inandılar. Sonra annem devreye girdi...
Anneniz ne yaptı?
- Zeliha Berksoy’la konuşmak için konservatuvara gitmiş. “Kızım öğretmen olsun önce, okulunu bitirsin. Zaten bu işi hobi olarak yapacak, sonra alın” demekmiş niyeti. Allah’tan Zeliha Hoca’yı bulamamışlar. Cumhur Hoca’yla karşılaşmışlar, ondan bu işin önemini dinlemişler. Annem eve gururla geldi! O sene devlet tiyatrosuna girdim, özel tiyatrolarda rol almaya başladım.
YENİ OYUN MARTTA PERDE AÇIYOR
Şimdi Bakırköy Belediye Tiyatroları’ndasınız. Rol aldığınız oyun ne zaman sahnelenecek?
- Kafka’nın “Dava” adlı romanından uyarlanan oyun, mart ayında perdelerini açacak. Beden diliyle de oynanan bir oyun olduğu için provaları uzun sürüyor. Çok yoğunuz ama bu yoğunluk daha güzel geliyor. Oyunda Kafka bir sabah uyandığında hayatı kabusa dönüşüyor. Bu kabusta da arkada 10 kişilik bir koro var. Ben de o koronun içindeyim.
Yer aldığınız dizilerin hepsi kısa süre yayınlandı. Neden?
- “Kurtlar Vadisi Terör”de yer alacaktım ama dizi ilk bölümde yayından kaldırıldı. Aynı ekip “Ayrılık” dizisini yaptı, altı bölüm oynadım, dizi bitti. O ‘olamama’ duygusu bana fazla geldi. “Aşk Yakar” projesi de tutmayınca bu sezon dizi yapmamaya karar verdim. şu anda hayatımda tiyatro var.
İLERİ VE GERİ ZEKALILALAR İÇİN OKUL AÇMAK İSTİYORUM
Aileniz, oynadığınız dizilerin tutmaması konusunda ne diyor?
- “Hep mi tırmalayacaksın? Okulunu hâlâ bitirebilirsin, af çıktı biliyorsun” diyorlar. Ama sonuçta istediğim işi yaptığım için benim adıma mutlular.
Öğretmenlik rafa mı kalktı şimdi?
- Hâlâ okul öncesi ileri zekalılar ile geri zekalılara drama yöntemiyle eğitim verebileceğim bir okul açmak istiyorum. Bunun için okulu tamamlayacağım.