Kamelyalı Kadın’la ilk kez sahnede

Güncelleme Tarihi:

Kamelyalı Kadın’la ilk kez sahnede
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2012 00:00

Hande Subaşı, Alexandre Dumas-Fils’in aynı adlı romanından uyarlanan “Kamelyalı Kadın” oyunuyla sahne tozu yutmaya hazırlanıyor. Müzikal oyunda Bora Gencer’le başrolü paylaşan Subaşı, sesine çok güveniyor.

Haberin Devamı

Kamelyalı Kadın’la ilk kez sahnede

“Kamelyalı Kadın” ilk tiyatro oyununuz. Oyuna dahil olma süreciniz nasıl gelişti?

Hande Subaşı: Bir müzikalde yer almayı çok istiyordum yıllardır ama cesaret edemiyordum. Şarkı söylemeyi sevdiğim için, bir de bu konuda yeteneğim olduğunu bildiğim için “Keşke çok güzel bir müzikal olsa da sahne deneyimimi orada yaşasam” diyordum. Sağ olsunlar “Kamelyalı Kadın”ın cast’ını oluştururken beni düşünmüşler, akıllarına gelmişim. Tarık (Pabuççuoğlu) Ağabey aradı beni. İşe sıcak bakmamın, bir anda heyecanlanıp adım atmış olmamın en büyük nedeni de Tiyatro Kedi ekibi oldu. Bu oyunun bir farkı da var. Daha önce Türkiye’de sahneye konmuş müzikaller gibi değil, “dramatik müzikal” diyorlar.

İlk ne zaman yeteneğinizin farkına vardınız?

- İlkokula giderken Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği Çocuk Korosu’ndaydım. Daha sonra bıraktım ve profesyonel bir müzik eğitimim olmadı. 2007’de katıldığım “Şarkı Söylemek Lazım” yarışması çok ses getirdi. Ben de kendimden o performansı beklemiyordum ama insanlar o anlamda beni keşfetti. Yarışmadan sonra da amatör olarak şarkı söylemeye devam ettim. Arkadaş ve aile ortamımda şarkı söylemeyi zaten çok seviyorum.

En çok hangi şarkıları söylemeyi seviyorsunuz?

- Ben hemen hemen her tarzı dinliyorum. Nağmeli ve Türk müziği gırtlağı da var bende. O yüzden pop şarkılar ya da Türk halk ve Türk sanat müziği de söyleyebiliyorum. Her tarza açığım, söyleyebileceğimi de düşünüyorum.

Haberin Devamı

ALBÜM GİRİŞİMİM  HİÇBİR ZAMAN OLMADI

Çocukken TRT Korosu’na gitmeyi siz mi istemiştiniz?

- İlkokul 1 ya da 2’nci sınıftaydım, çok net hatırlamıyorum. Ama evde söylediğim şarkılardan yeteneğim olduğunu fark ettikleri için en başta annem ve babam koroya gitmemi istediler. Benim için de keyifliydi, yaşıtlarımla birlikte müzikle ilgili bir aktiviteye katılmak.

Bir albüm çalışması yaptığınız doğru mu?

- Albüm demeyelim, Metin (Özülkü) Abi’nin çok özel bir albüm projesinde bir şarkı okuyacağım. Benim dışımda da şarkıcılar olacak, Metin Abi’nin bestelerini okuyacağız. Yıllardır albüm yapacağımı yazıyorlar. Benden böyle bir beklentileri olduğu için sanırım ama hiçbir zaman ciddi bir albüm girişimim olmadı.

“Beklenti var” diyorsunuz, peki siz istemiyor musunuz albüm yapmayı?

- Hiç bilmiyorum... Çok plan program da yapmıyorum, “Kısmetse” diyorum. Belki ileride ben de özel bir çalışma yapabilirim.

KAMELYALI KADIN KİBAR FAHİŞE

Siz oyunda Kamelyalı Kadın’ı oynayacaksınız, onu biraz anlatır mısınız bize?

- Gerçek, samimi ama imkansızlıklar içinde, dramatik diyebileceğimiz bir sonla biten bir aşk hikayesi bu. Kamelyalı Kadın, yani Marguerite de o zamanın deyimiyle “kibar fahişe” olarak adlandırılan bir karakter.

“Kibar fahişe” derken neyi kast ediyorsunuz?

- Saygın olduğu ve ağır ağır yürüdüğü için öyle diyoruz. Aslında konsomatris de diyebiliriz. Kamelyalı Kadın’ın geçmişe dayanan bir hikayesi var. Öyle basit, ucuz bir hayat kadını değil. Hayatı biraz ti’ye alan, uzun yıllardır ince bir hastalığın pençesinde olan genç bir kadın o. Başka bir hayat yaşamak istiyor aslında ama imkansız olduğunu düşündüğü için yaşadığı hayatı kabullenip keyfini çıkarmaya çalışıyor.

Sonrasında bir adam geliyor ve onu istediği hayata yaklaştırıyor sanırım...

- Bir aşk hikayesi var ortada. Hem Armand’i (Bora Gencer) hem de Marguerite’i etkileyecek olaylar akıp gidiyor...

Nasıl bir ilişkileri var Armand ve Marguerite’in?

- Onca yapaylığın ve yalanın içinde inanılmaz gerçek ama imkansız görünen, temiz, saf ve masum bir aşkları var.

Neden imkansız?

- Kızın konumu, yaşadıkları aşkı imkansız kılıyor.

ALTIN KESTANE BENİ MUTLU ETTİ

Yeni bir dizi projeniz de varmış, ondan da bahseder misiniz?

- Evet, Show TV’de ekrana gelecek “Düşman Kardeşler” dizisinde de yer alıyorum. Tarık Ağabey de var o projede, tesadüf oldu. Benim için büyük bir avantaj ve keyif. Hikâyesini okuduğumda hiç düşünmeden “Olur” dedim.

Orada hangi karakteri canlandırıyorsunuz?

- Orada aşkı, sevgiyi, ilgiyi arayan saf bir kızı oynuyorum. Daha önce komedide yer almamıştım, benim için farklı bir deneyim olacak.

“Anadolu Kartalları” filmindeki oyunculuğunuz hakkında olumsuz şeyler yazıldı. Hatta Altın Kestane’de “En Kötü Kadın Oyuncu Performansı” seçildi. Bu durum üzdü mü sizi?

- Aslında Altın Kestane beni mutlu etti.

Neden?

- O kadar değerli oyunculara Altın Kestane vermişler ki, bana da verildiğinde çok mutlu oldum. Hatta o oyuncuların hepsiye aynı projede yer almak isterim. Altın Kestane, ciddiye alıp üzerine konuşacağım bir şey değil.

Haberin Devamı

10 YAŞINDAYKEN BORA’YLA FOTOĞRAF ÇEKTİRMİŞTİM

Bora Gencer’le çalışmak nasıl, iyi bir rol arkadaşı mı?

- Bora’yla yabancı değiliz, birkaç programdan tanışıyoruz. Bir de benim 10 yaşında Alanya’da tatildeyken Bora Gencer’le çekilmiş bir fotoğrafım var. Albüm çıkardığı bir dönemdi, onu görünce fotoğraf çektirmişim. Yıllar sonra bir oyunda iki sevgiliyi oynuyor olmanın benim için ayrı bir esprisi var. Bora da çok çabalıyor, işe önem veriyor.

Fotoğrafı gösterdiniz mi?

- Yok, göstermedim ama bahsettim. Evimi yeni taşıdığım için fotoğrafı bulmam pek mümkün görünmüyor.

SAF AŞIK

Armand nasıl bir aşık?

Bora Gencer: Saf aşık. Marguerite’ye körü körüne bağlanıyor.

19’uncu yy.’da geçen bir hikayeyi aktaracaksınız. Provalar esnasında bu havayı hissediyor musunuz, seyirciye hissettirebilecek misiniz?

- Hakan Altıner o derinliği yansıtmaya çalışıyor. Kostümlerle, dekorla, diyaloglarla o dönemi yansıtacağımıza inanıyorum.

Hande Hanım’ın sesini nasıl buldunuz?

- Prova esnasında dinledim, bayıldım. Çok güzel sesi var. Güzel şarkı söylüyor. Manken, oyuncu birinden her zaman böyle bir ses beklemiyorsunuz tabii, yetenekli.

Sizin bir albüm hazırlığınız var mı?

- Evet, bir albüm hazırlığım var. “Dur” adında bir şarkım var, Ajda Pekkan’la düet yapmayı düşünüyoruz, şimdilerde onu görüşüyoruz. Bir de 10 Haziran’da “Sanatın Babası İlham Gencer’e Saygı Gecesi” düzenleyeceğim Maslak TİM’de. Ajda Pekkan, Erol Evgin, Emel Sayan, Gönül Yazar gibi birçok sanatçının katılacağı bir gece olacak.   
                                                            

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!