Güncelleme Tarihi:
Kalp Tutulması, genç bir ressam kadının, Süreyya’nın öyküsünü anlatıyor. Babasız büyüyen Süreyya, annesinden başka kimseyi hayatına kalıcı olarak sokmayan, özgür ruhlu bir kadındır. Bu arada genç kızlığından bu yana onu yoklayan yoğun depresyon ve boşluk hisleri, zaman zaman hayatını sekteye uğratmakta ve dönemsel buhranlar yaşamasına neden olmaktadır.
Ancak her şeye rağmen başarılı bir ressamdır Süreyya. Sık sık sergiler açan, güzel ve başarılı bir kadındır. Bir sergisinin açılışında tanıştığı Cemal’le ilk görüşte birbirlerine vurulurlar. Hayatı renklerle algılayan bu kadın için Cemal kıpkırmızı bir aşk olacaktır. Ancak Cemal’in uzun yol kaptanı olması zamanla ilişkilerinde kopukluklara neden olur. Öte yandan Süreyya’nın sanatçı ruhu bu ilişkiden beslenememeye başlar ve çok geçmeden ilişkileri kopar. Süreyya’nın kendisinden soğumasını kabullenemeyen ve bu sanatçı ruhlu kadını taşıyamayan Cemal, ona şiddet uygulayınca, Süreyya; uzaklara, annesinin yakın arkadaşının Kaş’taki evine kaçar. Burada tanışacağı kendinden 10 yaş genç Ömer, hayatına ihtiyacını duyduğu huzuru ve şefkati getirir. Süreyya ve Ömer, toplumun ön yargılarına karşı çıkar ve İstanbul’da beraber yaşamaya karar verirler. Ancak ilişkileri geliştikçe, Süreyya yine yalnızlığına ve tablolarına kaçmaya başlayacaktır. İlişkileri büyük bir testten geçen Süreyya ile Ömer’in hayatını ilerleyen yıllarda bir sürpriz beklemektedir.
Diğer yarısını bulmaya çalışan genç bir kadının yaratıcılık, deha ile delilik, aşk, özgürlük ve babasızlık gibi kavramlar etrafında şekillenen büyüleyici öyküsü…
Zeynep, son derece yaratıcı olan bir kadının hem kendi dehası hem de ilişkileriyle başa çıkmaya çalışmasını anlattığı romanında, esasen yaratıcılık kavramı etrafında dolaşıyor. Zeynep, yalnızca duyarlı ve giderek derinleşen bir hikaye anlatmakla kalmıyor, son derece baştan çıkarıcı, şehvetli bir aşkın öyküsünü de dile getiriyor. Farklı türlerdeki aşkların farklı tonlardaki renklerini, bir ressamın renk duyarlılığıyla sergiliyor.