Güncelleme Tarihi:
ABD'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Mayo Clinic'in internet sitesinde “Kalp Hastalıklarını Önlemenin Beş Stratejisi” adıyla yayımlanan makaleden derlediği bilgiye göre, bu beş “basit” strateji sigara, egzersiz, beslenme, kilo ve sağlık taraması şeklinde gösterildi.
Sigara veya tütünün kalp hastalığı için en önemli risk faktörlerinden biri olduğu, sigaradaki kimyasalların, arterlerin daralmasına yol açtığı ve bunun da kalp krizine neden olduğu bildirildi. Kalp sağlığı açısından ne kadar sigara içildiği ya da daha düşük katran ve nikotinli sigara içilmesinin öneminin olmadığı vurgulanan makalede, sigara dumanının damarları, kalp hızı ve kan basıncını, dumanındaki karbon monoksitin kandaki oksijeni olumsuz etkilediği ifade edildi.
Özellikle de doğum kontrol ilaçlarını kullanan kadınlar için sigaranın çok daha büyük riskler yarattığı, 35 yaş sonrasında bu riskin daha da büyüdüğü kaydedildi. Sigarayı bırakmanın ise kalp hastalığı riskini sadece bir yıl içinde ciddi anlamda düşürdüğü belirtildi. İkinci strateji olarak haftada 3-4 gün 30 ile 60 dakika arasında, hatta zorlananlar için 10'ar dakikalık birkaç seans şeklinde orta şiddetli fiziksel aktivite gösterildi. Sağlıklı beslenmenin kalp sağlığı için vazgeçilmez unsur olduğu ifade edilen makalede, yağ, kolesterol ve tuza dikkat edilmesi gerektiği bildirildi.
Kalbin korunması için özellikle meyve, sebze, tam tahıllar ve düşük yağlı süt ürünlerinin tercih edilmesi önerilirken, Omega-3 yağ asitlerinin düzensiz kalp atışları ve düşük kan basıncına karşı koruduğu ve kalp krizi riskini azalttığı, somon ve uskumru gibi bazı balıkların yanı sıra keten tohumu, ceviz ve soyanın da Omega-3 kaynağı olduğu bildirildi.
Sağlıklı bir kilonun korunması gerekliliğine işaret edilen makalede, vücut kitle indeksinin ve bel çevresi ölçümünün burada iyi bir kriter verdiği, sadece yüzde 10 oranında kilo azaltmanın kan basıncını, kolesterol düzeyini düşürmeye yardımcı olduğu ve diyabet riskini azalttığı kaydedildi. Son olarak düzenli sağlık taramalarından geçmenin önemi vurgulandı. Özellikle, tansiyon ve kolesterolün sık sık kontrol edilmesi, diyabet taraması yapılması önerildi.
Atakalp Kalp Hastanesi Başhekimi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hasan Yılmaz, kalp hastalıkları için bir takım risk faktörlerinin bulunduğunu belirterek, “Gelen hastalarımıza soruyoruz, Yüksek tansiyonu, şeker hastalığı var mı, kolesterol seviyesi, kilosu, sigara içiyor mu, hareketsiz bir insan mı diye sorguluyoruz” dedi.
Sigaranın kalp hastalığına yakalanmak için büyük risk faktörlerinden bir tanesi olduğunu dile getiren Yılmaz, sigaranın mutlaka önceden bırakılması gerektiğini, hasta olduktan sonra bırakıldığında, sigaranın etkisinin kaybolmasının kalp için yaklaşık 5 yıl, akciğerler için en az 10 yıl sürdüğünü anlattı. Yılmaz, fazla kilonun pek çok rahatsızlığa neden olduğunu hatırlatarak, kiloyla birlikte tansiyon, şeker hastalıklarının da geldiğini, ideal kiloda olmak için en iyi yöntemin doğru bir diyet yapmak olduğunu, bunun için gerekirse diyetisyenden destek almak gerektiğini bildirdi.
Kolesterol değerlerinin kalp ve damar sağlığı için önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Damar sertliğinin başlama yaşı maalesef 10 yaşa indi. Çocuklarımızı doğru beslemememiz, özellikle de fast-food beslenme, kolalı içecekler, şekerli gıdalar, cipsler gibi bir beslenme alışkanlığı kazandırıyorsak, yani ev yemeği yediremiyorsak, maalesef çocuklarımızın ileri yıllardaki sağlığı için kötü şeyler hazırlıyoruz demektir” dedi.
Doğru beslenmeyi “pazarda satılanlar” sözleriyle özetleyen Yılmaz, sebze-meyve ağırlıklı beslenmek, hiçbir sebzeyi ya da meyveyi diğerine “üstün kılmadan” hepsini mevsiminde tüketmek ve ilaveten zeytinyağının “kıymetini bilmek” gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, hareketli yaşamın kalbe iyi geldiğini belirterek, modern hayatın insanları yorduğunu, iş çıkışı insanların eve gidip televizyon başında uzanmayı tercih ettiğini, bu yüzden de hele de bilgisayar başında çalışılıyorsa, basitçe haftada 3 gün, 30 dakika kişilerin kendine vakit ayırıp yürüyüş yapılmasını tavsiye etti. Bu risk faktörlerine stresi de ilave etmek gerektiğini, zira “kendini yiyen” ve hayatta başarılı olan insanların, işine titizlenirken kendini ihmal ettiğini dile getiren Yılmaz, “İş yerinde, ev yaşamında yoğun stres altında olmak, insanlara kalp krizi geçirtebiliyor. Hepimiz yetişememe, yetiştirememe, kazanamama, iş bulamama derdindeyiz. Bu da bizi yavaş yavaş sağlıksızlaştırıyor. Sonuç olarak kendimize iyi bakıyorsak, risk faktörlerini uzaklaştırdıysak, yaşam şeklimizi değiştirdiysek çok büyük farklar yaratıyoruz demektir. Bunun bir ameliyat, bir balon-stent tedavisi kadar kıymeti var” şeklinde konuştu.