Güncelleme Tarihi:
İlk başrolünü de Volga Sorgu’nun yazıp yönettiği “Kaledeki Yalnızlık”ta üstlendi. Çakır’ın kaleci rolünde seyirci karşısına çıkacağı film, 3 Haziran’da sinemalarda olacak.
Siz de “Kaledeki Yalnızlık” filminde canlandırdığınız Nurettin karakteri gibi yıllarca kalecilik yaptınız. Hangi takımlarda forma giydiniz?
- Benim futbola başlama sebebim, Şenol Güneş’tir. Bana o dönemde bir kaleci eldiveni armağan etti. 1982 yılında Karagümrük’ün altyapısında futbola başladım. 1990’a kadar orada kaldım. Ardından İstanbul’da bir amatör takıma gittim. Daha sonra da Vefa, Zeytinburnu gibi birçok takımda kalecilik yaptım.
Neden futbolu bırakıp, oyunculuğa geçiş yaptınız?
- Aslında futbol oynarken de oyunculuk yapıyordum. Küçük rolleri üstleniyordum, figüranlık yapıyordum. Oyunculuğu seviyordum. En son Yüksekova’da kalecilik yaptım. Bir gün arkadaşımın motosikletine binmek gibi bir hata yaptım; kaza yaptık ve sonrasında futbolla bağlantımı kestim.
O kaza olmasaydı ve futbolu bırakmasaydınız, yine de oyunculuğa devam eder miydiniz?
- Bana antrenör olmamı önerdiler ama o benim yapabileceğim bir iş değildi. Ben serseri ruhlu bir insanım. Bir kalıba giremiyorum. Sadece sette ‘motor’ dendiğinde o disipline giriyorum.
Nurettin karakteriyle kalecilik dışında benzer yönleriniz var mı?
- Birkaç röportajda da “Kendinizi mi oynadınız?” diye soruldu. Hayır, o ben değilim. Ben Numan’ım. Düşmesini, kalkmasını bilmem, çekimler sırasında işime yaradı, o kadar. Nurettin çok sakin biri, ben öyle değilim.
GENÇKEN PARA BANA ÇANTA ÇANTA GELİRDİ
Sizin bir de tiyatro geçmişiniz var sanırım...
- Evet, 17 yaşında tiyatroya başladım, fakat futbolu profesyonel olarak oynamaya başlayınca tiyatroyu bıraktım. Çünkü antrenmanlar oluyordu, yetişemiyordum. Fakat hiç kopmadım oyunculuktan. Birinci ligdeki Zeytinburnu Spor’da oynarken bile gidip figüranlık yapıyordum. Bana, “Sen yakışıklı adamsın, neden figüranlık yapıyorsun?” diye soruyorlardı, fakat ben bunu hiç kompleks yapmadım. Çünkü oyunculuk bir şekilde hayatımda olsun istedim.
Futbol mu size daha çok para kazandırdı, yoksa oyunculuk mu?
- Futbolla oyunculuk bu noktada yan yana gelmez benim için. Futbolda daha çok kazandım. Gençken çanta çanta gelirdi para. O zamanlar gençtik tabii, geliyorum eve, atıyorum çantayı bir kenara!
O GECE AĞLAMAKTAN SENARYOYU OKUYAMADIM
Bu filmden nasıl teklif geldi size?
- Volga (Sorgu) futbolu çok seviyor. Onunla festivallerde sohbet ederdik, ben anılarımı anlatırdım. Bir süre sonra beni aradı, “Ağabey gel, senaryon hazır” dedi. Açık söyleyeyim; ilk başta ciddiye almadım. Ama senaryoyu okuduğumda çok güzel olduğunu gördüm.
Kaleci Nurettin, nasıl bir adam?
- Nurettin, sporu ahlâkıyla yapmış bir adam. Senaryoyu okuyunca kendi hayatıma baktım ve “Neler kaybetmişim!” dedim. Daha sakin bir yapıda olsaydım, belki hayatım farklı yönde ilerlerdi... Nurettin büyük bir takımdan teklif alıyor, Ankara’ya ev bakmaya gidiyor. Ama dönüşte trafik kazası geçiriyor, eşi ölüyor, kendisi de sakatlanıyor. İki-üç sene futboldan uzak kalıyor. Kazadan sonra yetiştiği mahalle takımına geri dönüyor ama yükselemiyor, içine kapanıyor. Lunaparkta kalecilik yapmaya başlıyor. O lunapark sahnesini okurken çok ağladım.
Sizi neden bu kadar etkiledi o sahne?
- Bir dönem İskenderun Spor’da oynadım. Gençtim tabii o zamanlar, kaleciliğin de ayrı bir havası var. Bir gün arkadaşlarla lunaparka gittik. Lunaparktaki kalede birkaç penaltı atışı yaptım. Oradaki kaleci benim ukala tavırlarımı görünce yanıma geldi, “Bak oğlum, ben de kaleciydim bir zamanlar. Parmakla gösterilirdim. Ama bu iş öyle bir şey ki, hayatın seni nereye götüreceği belli olmaz. Ayağın yere bassın. Ayağın kayarsa, elinden tutan olmaz” dedi. Aynı olay senaryoda da vardı. 20 sene sonra çat diye yüzüme çarptı. O gece ağlamaktan senaryoyu okuyamadım.
BANA DA ŞİKE TEKLİFİ GELDİ
Filmde Nurettin’e şike yapması teklif ediliyormuş. Siz hiç benzer bir olay yaşadınız mı?
Nurettin’i takımdan kovuyorlar, fakat oğlu sayesinde bir maça daha çıkma şansı yakalıyor. O son maçta Nurettin’e şike yapması teklif ediliyor, o da kabul ediyor. Ama oğlu ve baldızı seyrederken şike yapmaktan vazgeçiyor... Bana da futbol oynadığım dönemde şike teklifi geldi ama ben öyle bir salağım ki, onu yapacak beyne sahip değilim. Yapıldığına şahit oldum ama ben takım arkadaşlarımın rızkını yiyemem. Ben futbolu aşkla yaptım, nasıl satabilirdim?
Uzun süre futboldan uzak kalmışsınız, çekimlerde zorlanmadınız mı?
- Maç sahneleri Paşabahçe Stadı’nda çekildi. Oraya da daha yeni suni çim yapıldı. Biz çekim yaparken zemin betondu, kalçam şişti. Çekimlerin ilk 10 günü hem duygusal hem de fiziksel travmalar yaşadım. Her yerim ağrıyordu. Birkaç gün ara verildi, o arada ne yapacağımı bilemedim, kilitlenip kaldım.
Sonrasında nasıl devam ettiniz?
- “Eyvah, karakterden çıktım” dedim. Ne yapacağımı düşünürken, Özlem (Tekin) bir geldi, inanılmaz bir performans sergiledi. O konuda çok şanslıydım. Başka bir oyuncu gelse kesin bitmiştim. Özlem’in enerjisi beni de yükseltti.
ÇARŞI GRUBUYLA SIKINTI YAŞADIK
Çekimler sırasında Çarşı grubunun üstünüze yürüdüğü söylendi, doğru mu bu?
- Üstüme yürünecek bir şey yoktu, zaten aralarındaydım. Manisaspor-Beşiktaş maçında çekim yapıyorduk. Tribüne çıktım, “Ne yapıyorsunuz burada” diye sordular, ben de “Film çekiyoruz” dedim. Sürekli konuşup soru soruyorlardı ve alkol kokusundan durulmuyordu. Ben de Beşiktaşlıyım, severim Çarşı grubunu ama bir ara “Bir durun artık, zaten çekim yapıyoruz, gerginim” dedim. Durursun, durmazsın... Öyle bir sıkıntı yaşadık.
Beşiktaş’ın efsane kadrosunu saymışsınız, ortamdaki gerginlik öyle yatışmış...
- Öyle dediler ama efsane kadroyu saymadım, zaten sayamam da.
Filmi çekerken, futbol sahnelerinde kendinizi role kaptırdığınız oldu mu?
- Bir sahnede topun kafama gelmesi gerekiyordu. O sahnenin çekimlerinde futbolcu arkadaşlardan birisine topu bir türlü atamadığı için çok sinirlendim. Bir de bir gol sahnesi vardı, orada da filmi unuttum, gerçekten maç oynadığımızı düşündüm. O an şortum çıktı resmen sevinçten. “Sahanın içinde kaç puanımız var, hangi ligdeyiz” diye düşündüm. En büyük hatam bu zaten, futbol her zaman kimliğimin önüne geçmiştir...
KONUŞMA YAPMAMAK İÇİN ÖDÜL ALMAK İSTEMİYORUM
Bu filmden ödül beklentiniz var mı?
- Sırf konuşma yapmamak için ödül istemeyebilirim. Çok gerilirim çünkü.
Neden? Futbol hayatınızda hiç ödül almadınız mı?
- Yok, maalesef. Çok küme düştüm ama hiç kupa kaldırmadım! (Gülüyor) Tek bir madalyam var sadece... Geçen gün Braga maçını izliyordum, “Hep bunu istedim” dedim, “Büyük sahalarda, binlerce seyirci önünde oynamak”.
Peki, hayalinizdeki takım hangisiydi?
- Trabzonspor.
Mekân için Kasımpaşa Spor Kulübü’ne teşekkür ederiz.