Kalbin aklına, aklın aklı ermez

Güncelleme Tarihi:

Kalbin aklına, aklın aklı ermez
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2010 00:00

“Gönül ağlar belki karalar bağlar bundan kime ne / Dengeyi yine kendisi sağlar, bakar olana bitene...” Emre Altuğ’un iki şarkılık single’ının en vurucu şarkısının sözleri böyle. “Gönül yaşar yaşayacağını, dengeyi yine kendisi sağlar, tedavisini de kendisi yapar.” diyor. Bir Soner Kabadayı bestesi olan Çifte Kavrulmuş yaz sıcağında bizi kavuracak, söylemedi demeyin.

Albümün adı “Emre Altuğ’dan”. Bu “dan” da neyin nesi?
- Birincisi, Emre Altuğ’dan şarkılar dinlediniz anlamında. İkincisi bu single fikri dan diye çıktı, dan diye bulundu şarkılar. Albümün adı da Emre Altuğ’dan oldu.

Halbuki bu dan’ın içinde hiç Emre Altuğ şarkısı yok. Bir Soner Kabadayı, bir Gülşah Tütüncü şarkısı var. Bu bestecilerle yolunuz nasıl kesişti?
- Soner’in son dönem yaptığı şarkıları çok beğeniyordum. Onunla buluştuk, bana bir şarkı dinletti. Tam emin olamadım şarkıdan. Ben gak guk yaparken Soner başkasına verdi şarkıyı. Ben de bunu fırsat bilip madem o şarkıyı verdin bana yeni bir şarkı yapacaksın dedim. O da Çifte Kavrulmuş’u yaptı. Sonra Volga Tamöz’le konuşurken “Gülşah diye bir arkadaşım var. Çok güzel besteleri var” dedi. Ben de Gülşah’ı çok eskiden tanıyordum, hemen aradım. Stüdyosuna bir gittim önüme 300’e yakın beste çıkardı. 30 tane dinleyebildim, yedi tanesini yanımda eve götürdüm.

Üst üste beste dinlemek üst üste parfüm koklamak gibi değil mi?
- Aynen öyle. On taneden sonra falan hepsi aynı gibi geliyor. Bu sebeple yedi parçayı evde tekrar tekrar dinledim. Sev Diyemem’i çok sevdim. Şarkının nostaljik bir havası var. Arabesk gibi tınlamakla birlikte aslında yapısı klasik alaturka. Çok hoşuma gitti, aldım. Single’ı duble single yapmaya karar verdim.

Emre Altuğ’un besteci kimliğine ne oldu?
- Duruyor. Evde.

Bir ilham kaybı mı yaşıyorsunuz?
- Evet bu dönem konsantrasyonum dağıldı açıkçası. Biraz da oğlum Kuzey yüzünden oldu bu. Hayatımda ilk defa farklı bir aşkla tanıştım. Çok acayip bir şey.

Yani bu single için şarkıcı olduğunuzu kendinize hatırlatma operasyonu diyebiliriz?
- Kesinlikle. Açıkçası single’ın stüdyo aşamasındayken bile motivasyonum yerine geldi. Besteci tarafımı sadece beste yaparak hareketlendirebileceğimi biliyorum. Bunun kanala girmekle de biraz alakası var.

HİÇ KOMPLEKSİM OLMADI

Başkalarının “Emre tökezledi galiba” demesinden hiç çekinmediniz mi? Başka bestecilerin şarkılarını alırken tereddüt etmediniz mi?

- Hayır. Çünkü benim eski albümlerimde de yedi şarkı benimse üç şarkı başkasınındı. Her klip çektiğim şarkı benim şarkım değildi. Bu konuda bir kompleksim olmadı açıkçası.

Selami Şahin’in “Sensiz Olmuyor” şarkısından beri bir kısım dinleyen sizden daha arabesk bir pop bekliyor...
- Bu single’da aradıklarını bulacaklar. “Sev Diyemem” biraz öyle bir şarkı. Eski Türk filmleri kıvamında. Yarı pavyon, yarı rock, yarı alaturka.

Sİzin böyle bir besteyle çıkış yapmanız “Türk popu arabeskleşti mi” sorusunun cevabı mı?
- Türkiye’nin müziği budur. İçinde arabesk ve alaturkadan tınılar sözler bulunduran bir popumuz var bizim. Soner Kabadayı son dönemde pop müziği yönlendiren isimlerden biri. Sağlam şarkılar çıkarıyor. Sertab’ın “Bu Böyle”si mesela... Pop melodiler ve pop sözler. Ama sözlerin hep kendi içinde bir derinliği var. Benim en çok bu hoşuma gidiyor.

Çifte kavrulmuş şarkısının sözlerindeki derinlik ne mesela?
- Çifte kavrulmuş kelimesi şarkıdaki en basit söz aslında. Fakat şarkıya son noktayı güzel koyuyor: “Bıraktığın acılar öyle böyle değil çifte kavrulmuş.” Ama beni asıl etkileyen kısmı: “Gönül ağlar belki karalar bağlar bundan kime ne / Dengeyi yine kendisi sağlar bakar olana bitene”... Kalbin aklına, aklın aklı ermez durumunu çok güzel anlatmıyor mu? Senin aşkınla ilgili başkalarının söylediği bütün sözler fasa fisodur. Ne senin aklın ne başkasının aklı çözebilir bu meseleyi. Gönül yaşar yaşayacağını, dengeyi yine kendisi sağlar, tedavisini de kendisi yapar. Bunu çok net anlatıyor şarkı. Ben dinlediğim an vuruldum. Çifte Kavrulmuş herkesi vuracak, kavuracak eminim.

İki şarkı da mutlu aşk şarkıları değil. Ama siz maşallah çok mutlusunuz. Mutsuzların sözcülüğünü yapmak hoşunuza mı gidiyor?
- Ben ezelden beri böyle şarkılar söylemeyi seviyorum. İyi yorumladığımı düşünüyorum. Böyle şarkılar söylemek için de mutsuz olmam gerekmiyor.

Huzur çok da iyi bir şey olmayabilir salarsın çünkü, dengelemek lazım

Herkes çok kilo aldığınızı düşünüyor. “Ne güzel komşumuzdun sen Fahriye Abla” tadında iç geçiriyor. Gerçi kilo vermiş gözüküyorsunuz ama kilolarınızın Sibel Can’ınkiler gibi milli mesele olmaya gittiğinin farkında mısınız?

- İşin doğrusu sigarayı bıraktıktan sonra hızlı ve ciddi bir kilo alma durumum oldu. Sekiz kilo aldım. Şimdi dördünü verdim. Aslında ben bu halimi seviyorum. Biraz kalıplı olmak hoşuma gidiyor. Ama bu biraz kalıp bile televizyonda çok başka bir şeye dönüşüyor. O gözüktüğüm halimi sevmiyorum.

Peki bu kiloları evliliğe fatura edenlere ne diyeceksiniz? Sizi evlenince göbeği salanlar kervanına katmaya çalışıyorlar, farkında mısınız?
- Aaaa oldu, sanki Çağla her gün dünya mutfaklarından örnekler sergiliyor! Şaka bir yana evlilik biraz rahatsa, o huzur böyle bir rahatlamayı getirebilir. Yani huzur çok da iyi bir şey olmayabilir. Salarsın çünkü. Dengelemek lazım.

Baba demesini değil, biran önce yürümesini istiyorum

Yaratıcı insanların kafası çocuk sahibi olduktan sonra biraz farklı çalışıyormuş... Siz ne durumdasınız?

- Çocuklarla ilgili hiçbir kötü haberi izleyemiyorum artık. Ne yapıyorsam Kuzey için yapıyorum. En basiti bu CD’nin başarılı olması lazım. Çünkü bu Kuzey’le de ilgili. Onun doğduğu yılın albümü...

Başarılı olmazsa faturayı Kuzey’e mi keseceksiniz?
- Hayır canım ne alakası var. Olmazsa tek sorumlusu benim. Ama Kuzey şu ana kadar her şeyi ile çok şanslı geldi bize. Çocuk kısmetiyle gelir sözünü yüzde yüz yaşadık.

Kuzey’le ilgili kurduğunuz en yakın hayal ne?
- Baba demesi değil mesela. Ben bir yürüme hayalindeyim. Elimi tutacak birlikte yürüyeceğiz. Geçen gün berjer koltukta otururken gördüm çok hoşuma gitti. Oturuyor olması duruma hakim mesajı veriyor.

BEN POP STAR DEĞİLİM

Ben bir müzisyen ve bir oyuncuyum. Ben pop starcılık oynamaktan hiç hoşlanmam. Pop star olmanın bazı gereklilikleri vardır. İstemediğim ve sevmediğim ilişkileri ve görüşmeleri gerektirir. Ben pop star değilim. Hiçbir zaman olmadım, olmak istemedim.

KOT ÜSTÜNE KOT GİYEREK TABU YIKIYORUM ÇOK MODA OLACAĞINI İDDİA EDİYORUM

Bir stil danışmanıyla çalışmıyorum. Sanki bana bir şey dayatacak ve ben o kıyafetin içinde kendimi mutlu hissetmeyeceğim gibi geliyor. Casual giyinmeyi seviyorum. Sahnede de öyle. Albümün kapak fotolarında da, Çifte Kavrulmuş’da da açık renk yırtık jean üstüne, jean gömlek giydim. Bu benim fikrimdi. Tabudur biliyorsunuz. Bilirkişiler asla giyilmez der. Bence giyilmeli. Bu modanın ilk neferi olacağım. Göreceksiniz yaygınlaşacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!