Güncelleme Tarihi:
Aydın BÜKE
Çoğu bestecinin önemi ölümünden sonra fark edilirken, Chopin yaşarken eserleriyle efsaneleşmişti. Klasik müziğe kuşaklar boyunca binlerce yeni dinleyici kazandırdı. Bugünden itibaren tüm dünyada bestecinin 200’üncü yaş günü özel etkinliklerle kutlanacak. Etkinlikleri izlemek, Chopin’in hayatında önemli yeri olan dört şehirde keşif gezisine çıkmak isteyenler için bir rehber hazırladık. Bestecinin tüm eserlerini ilk kez kaydeden, Chopin Onur Ödülü sahibi piyanist İdil Biret, Paris’i; piyanist Hüseyin Sermet, Palma Mayorka’yı anlattı. Chopin Onur Ödülü sahibi piyanist Gülsin Onay, Viyana’yı; İDSO üyesi, flütçü Aydın Büke, Varşova’yı yazdı.
26 Nisan 1834 tarihli mektubunda Izabela Chopin Varşova’dan, Paris’teki ağabeyine şunları yazıyordu: “Senin notalarını satın almanın bizi nasıl gururlandırdığını tahmin bile edemezsin, daha da önemlisi dükkâna girip senin adını telaffuz ederek yapıtlarını sormak büyük bir zevk.”
2009 Ağustos’unda, Chopin’in ya- şamöyküsü üzerine çalışırken Varşova’yı ziyaretimde Polonyalıların hemen tümünün Izabela’nın duygularını paylaştığı hissine kapıldım. Chopin ile ilgili her şey onlar için hâlâ gurur kaynağıydı. Ülke büyük gayretle 2010’daki kutlamalara hazırlanıyordu. Varşova’da bestecinin yaşadığı mekânlar restore ediliyor, müzesi, doğduğu ev yenileniyordu; Chopin’in ayak izlerini takip etmek için uygun zaman değildi. Ama ben de biyografi hazırlığında ve telaşlıydım. Ulusal Fryderyk Chopin Enstitüsü’nün yardımıyla dokümanlara ulaşmakta, sorularıma yanıt bulmakta zorlanmadım. Ayrıca, “Chopin ve Avrupa’sı” başlıklı festivalde Martha Argerich, Nelson Goerner, Renaud-Gautier Capuçon gibi sanatçıları dinleme şansım oldu.
HAVAALANINDAKİ İSMİ TARTIŞMA KONUSU
Uçak Varşova’ya indiği anda Chopin’le karşılaşıyorsunuz: Fryderyk Chopin Havaalanı. Bestecinin adı geçmişte havaalanında Fransızca “Frederic” şeklinde yazılmıştı, bu bazı Polonyalıları çok kızdırıyordu. Sonunda değiştirilmiş. Varşova’da kaldığımız otel, Chopin ailesinin kentte ilk ikamet ettiği Saksonya Sarayı’nın kalıntılarının hemen karşısındaydı. Chopin 22 Şubat ya da 1 Mart 1810’da Varşova yakınlarındaki Zelazowa Wola köyünde doğdu. Babası buradaki bir malikânede özel öğretmendi. Köydeki müze eve bugün Varşova’dan yarım saatlik otomobil yolculuğuyla ulaşmak mümkün. Yaz boyunca dünyanın dört bir yanından piyanistler bu evde resital veriyor.
Baba Mikolaj Chopin, 1810 Ekim’inde Varşova Lisesi’nde çalışmaya başlayınca aile okuldaki lojmana taşınmıştı. Lise, kentin en görkemli binalarından Saksonya Sarayı’ndaydı. Ne yazık ki saray 2. Dünya Savaşı’nda tamamen yıkıldı, geriye sadece bestecinin çocukluğunun geçtiği Saksonya Bahçesi kaldı. Parka sırtınızı dönüp birkaç dakika yürüdüğünüzde Varşova’nın en eski, en işlek caddelerinden Krakowskie Przedmiescie’ye ulaşacaksınız. Bu caddedeki her adımda Chopin çıkacak karşınıza. Caddenin başındaki Varşova Üniversitesi’nin bahçesine girdiğinizde Kazimierz Sarayı’nı göreceksiniz. Mikolaj Chopin, 1817’den itibaren buradaki lisede ders verdi, lojmanında ailesiyle yaşadı. 1827’de 14 yaşındaki kızı hastalıktan ölünce, buradan çıkıp hemen karşıdaki Czapki-Krasinski Sarayı’ndaki lojmana taşındı. 17 yaşındaki Chopin de binanın çatı katında küçük bir çalışma odası kiralamıştı. Bir mektubunda “Bu oda benim için gerçek bir sığınak” diyordu. Bestecinin Varşova’daki son adresi, bugün müze. Penceresinden baktığınızda, aynı caddedeki Kutsal Haç Kilisesi (Kosiciol Swietego Krzyza) görünüyor. Paris’te ölen ve gömülen Chopin’in kalbi bu kilisede. Birkaç dakikalık yürüyüşle ulaşıp, kilisede Chopin’in kalbinin gömüldüğü sütunun önünde durduğunuzda şu yazı dikkat çekiyor: “Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır.”
MÜZESİ YENİLENDİ
Kilise çıkışında Krakowskie Przedmiescie’den Kraliyet Şatosu’na doğru yürüdüğünüzde, bir başka önemli yapıyla karşılaşacaksınız: Ziyaretçi Rahibeler Kilisesi (Kosciol Wizytek) Besteci 1825’te kilisenin orgculuğuna atanmıştı. Mektuplarında “Rahipten sonra en önemli kişi benim” diye yazıyordu. Çaldığı org günümüze dek korunmuş. Kilisenin biraz ilerisindeki Başkanlık Sarayı, Chopin’in sekiz yaşında ilk kez sahneye çıktığı bina. “Harika çocuk” babasının “Konseri biz seçeriz, ücret almayız” kuralı doğrultusunda, bir hayır kurumu için konser vermiş, Viyanalı saray bestecisi Gyrowetz’in Piyano Konçertosu’nu seslendirmişti. Konser dönüşü annesi izlenimlerini sorduğunda “Dinleyicilerin dantel yakasını çok beğendim” demişti.
Varşova’da bestecinin izini süreceğiniz son mekân, 1 Mart’ta yepyeni yüzüyle kapılarını açmaya hazırlanan Chopin Müzesi. 17. yüzyıl sonunda inşa edilen Ostrogski Şatosu’nda, 1953’te kurulan müze Ulusal Chopin Enstitüsü’nce yeniden düzenlendi. 2010 etkinliklerinde önemli bir rol üstlenecek.
2010 VARŞOVA’DA CHOPIN
Chopin’in iki tartışmalı doğum tarihi 22 Şubat-1 Mart arasında, Chopin Enstitüsü’nce düzenlenecek konserlerde zirvedeki piyanistler buluşuyor: Daniel Barenboim, Piotr Anderszewski, Leif Ove Andsnes, Rafal Blechacz, Evgeny Kissin, Murray Perahia, Ivo Pogorelic. Varşova Filarmoni’yi Anthony Wit yönetiyor.
160 genç müzikçi, piyanonun uluslararası yıldızları arasına girmek üzere 2-23 Ekim arasında 16’ncı Chopin Yarışması’nda yarışacak. Varşova Filarmoni Salonu’ndaki eleme ve finali biletle izleyebilirsiniz. (Polonya ve dünyada 2010 Chopin Yılı kapsamında düzenlenen etkinlikler konusunda enstitünün web sayfasından bilgi alabilirsiniz: http://chopin2010.pl/en)
Varşova’nın yanı sıra Krakow Filarmoni Orkestrası’nın geçen hafta Krakow’da başlattığı kutlama konserleri yıl boyunca sürecek. Piyanist İdil Biret, 19 Şubat’ta orkestrayla bestecinin Mi Minör Piyano Konçertosu’nu seslendirdi.
Wroslav kenti yakınlarındaki Duszniki Zdoj’da 6-14 Ağustos’ta 65’inci Uluslararası Chopin Festivali düzenlenecek. Dünyanın en eski piyano festivaline 1826’da Chopin de katılmıştı.