OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 04, 2000 00:00
KALBE DOLAN UNUTULMAZ O İLK BAKIŞTAN GÜNÜMÜZE:KALP CERRAHİSİNİN KISA TARİHÇESİ-1 Depremcilerden, genetikçilerden başımızı alamazken Türkiye'nin kaygan gündemi peşpeşe gelen talihsiz kalp krizleriyle sarsılıverdi. Değerli sanat ve spor adamlarımızı bir bir kaybettik maalesef... Dolayısıyla bu durum kalp hastalıkları ile ilgilenen doktorların da medyatik önemini bir anda arttırdı. Yine -istemeden- konu biraz abartılarak gazetelerin ilk sayfalarını günlerce süsledi. Kardiyologlarla söyleşiler yayınlandı. Gazeteci kardeşlerimiz kalp ameliyatlarına girerek bu cerrah grubuna olan hayranlıklarını anlatan yazılar yazdılar. Bir Türk kalp cerrahının gerçekleştirdiği yeni ameliyat tekniği anchor adamlarımız tarafından devrim olarak lanse edildi.Biz bu gruba dahil doktor kişilerden biri olarak yıllardır bu anı beklemekteydik zaten. 'Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ndeki doktorun bir beyin cerrahı olması bizi nasıl da hayal kırıklığına uğratmıştı. Kahramanımız bir kalp cerrahı olsa olayların akışında bir değişiklik olur muydu sanki..Tam durumu 'Melekler Şehri' filmiyle toparlayacak olduk, bu sefer de kalp cerrahı rolünü Meg Ryan'a verdiler. Hoş Nicholas Cage kalp cerrahı olsa bence imajımız bir daha düzelmeyecek şekilde yara alabilirdi ama neyse..Beklenen fırsatın elimize geçtiğini düşünerek, her zaman olduğu gibi araştırmacı gazeteci kişiliğimize bürünüp, siz okuyucularımıza kalp hastalıkları ve cerrahi tedavisi hakkında kısa bilgiler vermek ve yakın gelecekte beklenen gelişmeleri de özetlemek istiyoruz.Ne de olsa ülkemizde en çok para kazanan doktorlar kalp cerrahları olmasalar da (bakınız, ek iş olarak dergilere yazı yazıp ev geçindirmeye çalışıyorlar), en sık rastlanılan kalp hastalıkları oluyor. Edebi değeri en yüksek organımız olan kalbin tıp ilmiyle olan ilişkisini tarihsel bazda değerlendirmek hedefimiz. Takdir edersiniz ki konu çok kıymetli ve uzun olduğundan ikiye bölmek gerekecek yine. Bu hafta evrensel bir bakış atalım, gelecek hafta ise ülkemizdeki durumu inceleyelim izninizle. Öykümüzün başlangıcı zorlu mu zorlu. Göğüs kemiği ile kalp arasındaki mesafe 3 cm. olsa da bilim dünyasının burayı aşması asırlar sürmüş.Suç felsefeciler ve edebiyatçılarda. Kalbi böyle abartıp, aşktan tutun, bütün açıklayamadıkları kavramların baş sorumlusu tutarlarsa ona hiç bir babayiğit bıçak vuramaz işte. Hele bir de 20. yüzyıl başlarında zamanın en meşhur cerrahlarından Billroth 'insan kalbine dikiş koymaya kalkan cerrah meslektaşları arasında saygınlığını yitirmeye mahkumdur' demesin mi.. Gitmiş kırk sene daha.Önceleri kalbin etrafındaki büyük damarlara uğraşılmış. Gross 1938 yılında kalpten çıkan iki büyük damar arasındaki anormal bağlantıyı keserek kalp cerrahisini başlatmak cüretini göstermiş. Görüldüğü gibi bu cerrahi o kadar yeni ki damar ameliyatlarını bile saysan, bütün geçmişi 60 yıl civarında.1948 yılında Bailey, Harken ve Brock kalp kapakçığına müdahale ederek daralmış kapakları genişletmişler başarıyla. Aslında tabii ki herkesin gönlünde hep aynı
aslan yatıyormuÅŸ o yıllarda. Kalbi durdurup, açarak direkt görüş altında hastalıkları tedavi edebilmek. Ama elbette sonra yeniden çalışmasını saÄŸlayabilmek. 1953 yılına kadar deneyler devam etmiÅŸ. Aynı yıl Gibbon Amerika'da ilk kez kalp-akciÄŸer makinesini kullanarak kalbinde delik olan bir kız çocuÄŸunu tedavi ettiÄŸinde yer yerinden oynamış. Kalp durduruluyor. Kalp ve akciÄŸerin görevini bir cihaz yerine getiriyor. Kalbin içindeki delik dikildikten sonra kalp yeniden çalıştırılıyor ve hasta normal bir yaÅŸama kavuÅŸuyor. Bu bir devrim.Ancak bu baÅŸarının ardından ameliyat edilen 4 hasta üstüste kaybedilince kalp-akciÄŸer makinesi olayı biraz yara alıyor. Yeniden kullanıma dönmek için 3-4 yıl daha bekliyor. Tüm veriler gözden geçirilip sorunlar aşılıyor. 1957 yılında Lillehei 'açık kalp' denilen bu teknikle kapak hastalarını baÅŸarıyla ameliyat etmeye baÅŸlıyor. 1960 yılında Starr ilk kez mekanik bir kalp kapağı dizayn edip hastalarına ameliyatla takmaya baÅŸlıyor.1967 yılında Barnard insandan insana ilk kalp naklini gerçekleÅŸtiriyor. Kendisi ilk popüler olma baÅŸarısını gösteren kalp cerrahı ünvanını da kimselere bırakmıyor hani. Halen 80 küsür yaşında, uzun bir restoranlar zincirinin sahibi, kendisinden 60 yaÅŸ genç manken bir sevgilisi var. Muhtemelen bu nakil iÅŸinde bize söylemediÄŸi sırlar var ama… Yine aynı yıl Favalaro bacaktan aldığı damarı kullanarak ilk modern koroner bypass ameliyatını yapıyor. Halen kendisine bütün kalp cerrahları müteÅŸekkir. Zira bu ameliyatı bulmasaydı ÅŸu an hepimiz aç kalırdık diyebiliriz. Ama kadere bakın ki bu icat ona mutluluk getirmiyor... Zira kendisi geçen hafta 77 yaşında intihar ederek yaÅŸamına son verdi...Burada anafikir "para mutluluk getirmiyor" ÅŸeklinde özetlenebilir. Yoksa kalp cerrahisinin mutluluk getirmediÄŸi fikrini düşünmek bile istemiyoruz (bkz. Dr. Barnard). Görüldüğü gibi kalp cerrahlarının özel hayatlarını bile sizin için araÅŸtırmayı ihmal etmiyoruz. Televoleci aÄŸabeylerimizden öğrendiÄŸimiz bütün reyting arttırıcı numaraları aynen uyguluyoruz.Kalp-akciÄŸer makinesi kullanarak oturtulan açık kalp yöntemiyle çocuk kalp hastalıklarına yönelik ameliyatlar da baÅŸarıyla gerçekleÅŸtiriliyor. 1975 yılında Jatene kalpten çıkan büyük damarları ters olan ve yaÅŸaması neredeyse imkansız bir çocukta switch ameliyatını baÅŸarıyla uyguluyor.1969 yılında baÅŸarılı olamayan yapay kalp giriÅŸimleri 1982'lerden sonra ümit vermeye baÅŸlıyor. Aynı yıl Devries yapay bir kalple hastasını 112 gün yaÅŸatıyor.Halen bir yıl kadar yaÅŸatılan hastalar var. Ancak amaç nakledilecek bir kalp bulana dek hastayı ölmeden yaÅŸatmak.Kalp cerrahisinin bu kadar kısa zamanda ulaÅŸtığı yer gerçekten inanılmaz. Artık amaç koroner bypass için kullanılan damarların olabildiÄŸince tıkanmadan idare edebilmesi, küçük kesilerle ve kalp-akciÄŸer makinesini mümkün olduÄŸunca az kullanarak hastaların normal yaÅŸamlarına bir an önce döndürülebilmesi, kapak hastalarında kadavralardan alınan doÄŸal kapakların kullanılması, yapay kalplerin kullanımının uzatılabilmesi ve doku mühendisliÄŸi yöntemleriyle belki de yeni kalpler imal edilebilmesi. Robot kullanılarak bilgisayarla ameliyat giriÅŸimleri de sürüyor. Bu haftalık bu kadar diyelim kafanızı ÅŸiÅŸirmeden. Aslında öykümüzü Pamuk Prenses'i ormana götürüp kalbini kraliçeye getiren Zindancıbaşından baÅŸlayarak anlatmak da vardı ama…SaÄŸlıklı Haftalar…Dr Serdar GÃœNAYDIN - 4 AÄŸustos 2000, Cuma Â
button