SinemVURAL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2007 00:00
Emre Aydın’lı 6. Cadde ve Manga’nın ardından Sing Your Song yarışmasında üçüncülük alan Kafein, nihayet albümünü piyasaya sürdü. Grupla aynı adı taşıyan albümleri "Kafein"i bol kahveli bir ortamda enine boyuna konuştuk.
Albümlerini nihayet Weplay’den çıkaran Kafein grubu için "meşakkatli yolların dirayetli adamları" demek sanırım çok abartılı olmaz. Üçlü 2001 yılında "Kafein" adı ile katıldığı, Cem Karaca, Bülent Ortaçgil, Fatih Erkoç, Gürol Ağırbaş ve Ayşegül Aldinç’in jürilik yaptığı beste yarışmasında "Daha Mutluyum" adlı çalışması ile üçüncü oldu. Ve yarışma sonrası Tümer&Tümer Productions’dan gelen albüm teklifi ile "Sound Park" stüdyolarında ilk albümlerini kayıt etti. İşte o albüm, bu albüm!
Grubu kurmaya nasıl karar verdiniz?
Cenk: Roxy’nin bir yarışması için kayıda girecektik ki kayıtta ikinci bir gitarın daha güzel duracağını düşündük. Solistin arkadaşıydı Serkan, o da geldi ve bizimle çaldı. Derken solistimiz "Almanya’ya gideceğim" diyerek gitti. Serkan’la oturup konuştuk. Bir soliste ihtiyacımız vardı, arıyor ama bulamıyorduk. "Abi sesin biraz güzel, sen kıvırırsın bu işi" dedim. O da bana "Ya beni çok sevecekler ya da nefret edecekler" dedi. Serkan ile ilk tanışanlar "Merhaba, sesine ne oldu" diye soruyorlar.
Sesinden dolayı bir problem yaşadın mı hiç grup üyeleriyle?
Serkan: Sadece gitar çaldığım zamanlarda, kendi kendime şarkı söylerken "Sen sus, sakın şarkı söyleme" diyerek şevkimi kırmaya çalıştılar ama ben kendime söylediğim için söylenenleri pek dikkate almadım. Sonradan alıştık. Baktık solist yok gruba, ihtiyaçtan söylemeye başladım. Demo kayıtlarında "Ben yapmam bu işi" diye çok bağırmışlığım vardır.
Cenk: Grup işi zordur, Türkiye’de çok daha zor. İnsanların daha anlayışlı ve takım ruhu sahibi olmaları gerekiyor. Tabii müzik dışında işleri varsa sorun çıkabiliyor. Bizim Serkan’la 1998 yılından bu yana tanışıklığımız var, müzik dışında da zamanımızın çoğunu birlikte geçiriyoruz. Arkadaş olmak bu bakımdan çok önemli.
Hayaliniz gerçek oldu mu?
Serkan: Cenk ile hayalimiz sadece müzik yapmak ve paramızı bundan kazanmak. Kalabalık izleyiciye çalalım, kendi müziğimizi üreterek yapalım. Kendi duygularımızı paylaşmak için yapıyoruz müziğimizi.
Bunca yıl sonra hayranlarınız olunca ne hissediyorsunuz?
Serkan: Gayet rahat konuşan ve dışa dönük insanlar olmamıza karşın, yaptığımız işle ilgili utangacız. "İyisiniz" dediklerinde mahcup oluyoruz. Demeseler sanki daha çok rahat edeceğiz. "Ne iş yapıyorsun?" diye soranlara yaptığım işi söylemeye çekiniyorum. Çok göz önünde olmayı sevmiyoruz.
Niye albüm o zaman?
Serkan: Bizim derdimiz müziğimizle önde olmak. Popüler olmayalım, konserde onlarla olalım, hayatlarımız gözlerden uzak olsun.
Öyle olursa kitlenizin kısıtlı kalacağının farkında mısınız?
Serkan: Herkes ister bütün insanlar kendisini dinlesin ama her türün belirli bir kitlesi var. Bizi de iyi ve sadık bir kitle dinlesin yeter.
Konserleriniz nasıl geçiyor?
Cenk: Canavar gibi çalıyoruz. Kendimizi cover’ladığımızı için çok eğleniyoruz. Bu albümde ruh haline göre etki gösteren şarkılarımız var. Müzik çok eğlenceli ama bir melankoli de söz konusu.
Serkan: Hayal kırıklıkları, melankoli, sevgi, aşk ve öz eleştiri gibi desek yeridir.
Kafein’in tarzını oturtmaya mı çalışıyorsunuz?
Serkan: Bir matematiğe uydurmuyoruz, "Biz böyle bir şey yapalım, dinleyici düşünüp dursun" demiyoruz. Sadece sözler melankolik, stüdyoda çıkan besteler neşeli oluyor. Güldürürken düşündürüyoruz.
Cenk: Bir şarkımızın protest sözleri vardı ancak albümde anlaşılmaz diyerek aşk şarkısı sözleri verdiler. Albümde onu okudum ama konserde hálá protest sözlerle söylüyorum.