Kadınların devreleri karışık erkek beyni iki kablolu

Güncelleme Tarihi:

Kadınların devreleri karışık erkek beyni iki kablolu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2014 01:22

Özge Ulusoy namı diğer ‘bayan bacak’ın içi dışı bir. Magazin gündemine oturan aşklarını da güzellik hikâyesini de çekinmeden konuşuyor. Yeni filmi ‘Kadın İşi Banka Soygunu’ öncesi “Her şeyi samimiyetimle anlattım. İnanan inanır inanmayan kendi bilir” diyor .

Haberin Devamı

Sizin hikâyeniz klasik bir çirkin ördek yavrusu öyküsü mü?
- Sanırım öyle. Ortaokul ve lisede kız arkadaşım okulun en havalısıydı. Ben onun çirkin arkadaşıydım. Hiç sevgilim olmazdı. İnek bir öğrenciydim. Bale yaptığım için günde sekiz saat stüdyodan çıkmadan dans eder ve çalışırdım.
Peki bu durumda nasıl Türkiye güzeli oldunuz?
- Yavaş yavaş büyüdüğümü hissedip kendime bakmaya başladım. Güzel olmak ve başkaları tarafından beğenilme fikri hoşuma gitti. O sene klasik baleden mezun oldum ama kaza geçirip sakatlanmıştım. Bu yüzden ablamın teşvikiyle güzellik yarışmasına katıldım ve kraliçesi seçildim. Aynı sene ikinci üniversiteme başladım. Yeditepe Üniversitesi’nde Sanat Yönetimi Bölümü’nü kazandım. Şimdi hayalim master yapmak.
Bu okuma hırsı ‘Güzel kadın aptaldır’ yargısını yıkmak için mi?
- Hayır. Babam avukat, bir dönem askeri hâkimdi. Annem üniversitede öğretim görevlisiydi. Ablam doçent. Yani okumuş bir aile. Evde sıkıldığımız zaman bile ansiklopedi okunurdu. Bu yüzden eğitim almamam düşünülemezdi.
Maddi olarak iyi imkânlara sahipken modellik, sunuculuk, şimdi oyunculuk. Derdiniz ne?
- Şöhretli olmayı seviyorum. Çalışmak ve ailemin benimle gurur duyması hoşuma gidiyor. Lisede üç kız arkadaşımla prenses ve palyaço kılıklarına girip doğum günlerine gider çocukları eğlendirip kendi paramı kazanırdım.
Bir dönem yarışma güzeliydiniz. Önce ‘Yok Böyle Dans’ sonra ‘Survivor’. Yarışma hırsınızın sebebi neydi?
- Hayatım hep yarışarak geçti. Bir günde ünlü olmadım. Hep çabalayıp kendimi geliştirdim. Bu yüzden yarışmalara katılmam şaşırtıcı değil.

Haberin Devamı

KALBİ KIRIK ERKEKTEN KORKUN

Film kadınlar arası dostluğu anlatıyor ama bir yandan da ‘Kadın kadının kurdudur’ derler. O halde filmde gösterilen kadın dostluğu ne kadar gerçek?
- Hayatımda en büyük kazığı hep kadınlardan yedim. Hiçbir erkek arkadaşım beni kadınlar kadar üzmedi. Tabii bunun yanında kadının dostluğu eğer gerçek olursa çok güçlü oluyor.
Peki kadınların size kazık atmasının sebebi neydi? Kıskançlık mı?
- Sanırım bu başarıyla ilgili bir durum. Oysa Türkiye’de kadının durumunu görüyoruz. Eşinden şiddet gören, öldürülen onlarca kadın var. Bu yüzden birbirimize köstek olmak yerine destek olmalıyız.
Filmde banka soygunu bile tango eşliğinde yapılıyor. Kadınların beyni sanırım erkeklerden baya farklı işliyor?
- Kesinlikle. Kadınlarda devreler karışıkken erkeklerin beyninde sadece birkaç kablo var. Çok netler. Bu yüzden dostlukları da iyi oluyor.
Soygun sahnesi ve silah tutmak sizi zorladı mı?
- Silahlardan çok korkarım. Çok kullanamasak ta sık sık onlarla temasta bulunmak pek keyifli değildi.
Peki kalbi kırık kadından korkmak lazım mı?
- Tam tersi kalbi kırık erkekten korkmak gerekiyor. Bakın “beni aldattın” diyerek sokak ortasında silahını çekip karşısındakini vuran hep erkekler!
Filmde ‘Batsın Bu Dünya’yı söylüyorsunuz. Sizin hiç o kadar efkârla söylediğiniz oldu mu?
- Modellik mesleğine başladığım yıllarda birçok görüşmeye gittim ve sadece tanıdıklarım olmadığı için işleri başkalarına kaptırdım. O zamanlar bol bol ‘batsın bu dünya’ dedim ama pes etmedim. Kendimi geliştirmeye çalıştım.

Haberin Devamı

HAKAN BAŞ GÖRDÜĞÜM EN ZEKİ ERKEK

Magazin basınına sık sık aşklarınızla konu oldunuz. Çok âşık oldunuz mu?
-Evet. Ruh eşimiz tek olabilir ama hayatta bir kere âşık olunduğuna inanmıyorum.
Hayatınıza giren erkeklere baktığımda fiziksel bir tutarsızlık var. Nedir sizi çeken?
- Zeki, konuşabildiğim ve beni güldüren adamı seviyorum. Yalnız şimdiye kadar karşıma çıkan adamların kişiliklerini pek doğru tahlil edemedim. Yine de pes etmiyorum. Bana değer veren, en doğru insanın, gün geldiğinde evleneceğim kişi olacağına inanıyorum.
Hacı Sabancı’yla olan ilişkinizde herkes sizden evlilik bekliyordu...
- Öncelikle biz hiç evlenmeyi düşünmedik. Kariyerim üzerine kanalize olmuş durumdayım. Basına yansıyan şeyler çok üzücü oldu. Ama bunun için hiçbir tarafı suçlamıyorum. Çizilen profil beni istenmeyen biri haline getirdi. Bunun dışında ne yaşadığımızı sadece o ve ben biliyoruz. Artık hayatımızda başkaları var. Ve bambaşka hayatlar sürüyoruz.
Peki şimdiki sevgiliniz Hakan Baş ile nasıl tanıştınız?
- Ortak arkadaşlarımız sayesinde iki sene önce tanıştık. Ama ilişkimiz 10 ay önce başladı. Hakan, Yale mezunu ve şimdiye kadar gördüğüm en zeki erkek. Her konuda birbirimize fikirler veriyoruz.
Aldatıldığınıza dair haberlerin aslı var mı?
- Her ilişkide olduğu gibi bizim de inişlerimiz çıkışlarımız oluyor. Ama ne yaşadığımız sadece biz biliriz. Evet, bir ayrılık süreci yaşadık. Demek ortada bir sevgi var ki yeniden denemeye karar verdik. Şimdi her şey yolunda.

Haberin Devamı

SEVGİLİ BULMAK İÇİN LORD OKULU KAPISINDA TAKILMIYORUM

Âşık mısınız?
- Aşk ilişkinin en başında yaşanan şey. Bu ilişkide zaman içinde farklı bir sevgiye dönüşüyor. Eğer o anlamda soruyorsan evet âşık bir kadınım.
Erkek arkadaşlarınızdan pahalı hediyeler alır mısınız?
- Dışarıdan öyle sansalar da hiç pahalı hediyeler almadım. Mücevherlerim falan yok. Bana en fazla güzel bir çanta alınmıştır. Ben de karşılığında aynı miktarda bir ayakkabı hediye etmişimdir.
Oturduğunuz ev söylendiği gibi hediye değil mi?
- Hayır. Kendim aldım ve kredilerini hâlâ ödüyorum.
Peki maddi durumu iyi olan sevgililer bir tesadüf mü?
- Sevgili bulmak için lord okullarının kapısında takılmıyorum. Benim çevrem bu ne yapabilirim?
Neden oyuncu olmak istiyorsunuz?
- Konservatuvar mezunu olarak çok saygı duyduğum bir meslek. Ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu biliyorum. Bu sene ‘Kadın İşi’ filmi benim için bir dönüm noktası oldu. Senaristimiz ve yönetmenimizin bana güvenmesiyle bu işi yapabileceğime inandım. Bu yolculukta her türlü çileyi çekmeye hazırım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!