OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 12, 2004 00:00
Hemcinslerinizin bazı konularda sizden daha başarılı olmaları, sizi karamsarlığa itiyor. Elbette sizler de kendinizi geliştirmek istersiniz. Biz de sizlere bu konuda küçük ipuçları veriyoruz.Yeni bir güne başlarken uykunuzu almış olmanız, kendinizi dinç ve yeni güne hazır hissetmeniz çok önemli. Ne yazık ki pek çoğumuz sabahları dinlenmiş olarak değil, sanki sırtımızda bir ayın yükü varmış gibi yorgun uyanıyoruz. Yataktan kalkmamak için bahane arıyoruz. Sanki o yataktan kalkar kalkmaz kendimizi bir savaşın ortasında bulacakmışız gibi endişeli ve huzursuz oluyoruz. Tabii korkunun ecele faydası yok. İstesek de istemesek de er geç yataktan kalkıp güne başlamak zorundayız. Bazı kişilerin yataktan zıplarcasına fırlayıp yeni güne hazırlandıklarını görünce, biz neden böyle olamıyoruz sorusu aklımıza takılır.Sabahları enerji dolu ve dinlenmiş olarak güne başlamak için, uykudan uyandıktan sonra yapabileceğimiz pek fazla bir şey yok. Tedbirinizi bir gece önceden almalısınız. Alkollü içeceklerle geceyi renklendirmek ne yazık ki ertesi sabah dünyanızı karartacaktır. Zinde ve dinlenmiş uyanmak için gece içki içmekten kaçınmalısınız. Hiç değilse içkinin dozunu kaçırmamaya dikkat etmelisiniz. Yorgun argın yatağınıza yatmadan önce, etrafı toplamayı da unutmayın. Sabah dağınık bir odaya gözlerinizi açarsanız, yataktan kalkmak içinizden gelmez. Gece yatarken, ertesi gün yapılacak işleri düşünmeyin. Sorunlarınız olsa bile bunları gece fazla kurcalamayın. Eskilerin ‘Sabah ola, hayır ola’ sözünü prensip edinin. İşleri biraz da oluruna bırakırsanız, gece rahat bir uyku uyursunuz. Ve bunun sonucu olarak da yeni güne iyi başlarsınız.İNCE GÖRÜNMEKSon zamanlarda biraz kilo aldığınızı biliyorsunuz. Fazla kilolarınızın çaresine bakacaksınız ama o akşam bir toplantıya katılmanız gerekiyor ve siz de vücudunuzdaki fazlalıkların dikkat çekmesini elbette istemiyorsunuz. Ne yapacaksınız? Fazla kilolarını ustaca meraklı gözlerden gizlemeyi başaranların sırrı nedir acaba? Bu kişiler, ellerindeki sihirli değnekle vücutlarına şöyle bir dokunup incelmiyorlar. Kadının olduğundan ince görünmesi, büyük ölçüde giyimine bağlıdır. Moda yaratıcıları, fazla kilolarından yakınan kişilerin biraz daha ince görünebilmeleri için tek renk kıyafetleri seçmelerini öneriyorlar. Koyu renk bir pantolon ve ceket mükemmel bir kıyafet olur. Koyu renkleri sevmiyorsanız, kıyafetinizi renkli aksesuvarlarla canlandırabilirsiniz. Unutmayın, aynı renkte etek-bluz, pantolon-ceket takımlar vücudu daha ince gösterir. Ceketlerin boylarının uzun olması tercih edilmeli. Bluz ve elbiselerinizin her zaman V yaka olmasına dikkat edin.İNSANLARI GÜLDÜRMEKİnsanları güldürmek için komedyen olmak şart değil. Arkadaş toplantılarında bazı arkadaşlarınız esprileri ve anlattıkları ilginç hikayelerle herkesi güldürmeyi başarırlar. Siz onları dinlerken ‘Ben kimseyi güldüremiyorum. Konuşmalarımla kimseyi neşelendiremiyorum’ diye hayıflanmayın. Bir toplulukta beraber olduğunuz kişileri güldürmek için özel yeteneğe ihtiyaç yok. Sadece biraz dikkatli davranmak yeterli. Eğer fıkra anlatmayı beceremiyorsanız, her zaman dağarcığınızda insanları güldürebilecek komik hikayeler bulundurun. Bunların bazıları sizin başınızdan geçmiş de olabilir. Ya da siz hikayenize o havayı verebilirsiniz. Yalnız burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Komik hikayeyi anlatmaya, gülerek başlamayın. Anlatacaklarınız ne kadar komik olursa olsun, önceden kahkahalarla gülmeyin. Hikayenizi anlattıktan sonra gülmekte serbestsiniz. Tabii, sözleriniz sizi güldürmezse, kimi güldürebilir ki?ANNE OLMAYA HAZIRLIKÇocuk yetiştirmenin kolay olduğunu kimse iddia etmiyor. Belki siz de bu zor ve bir ömür boyu sürecek görevi üstlenmekten korkuyorsunuz. Kendi sorunlarınızla uğraşırken bir çocuğun sorumluluğunu da üstlenmek zor geliyor. Bir kadın anne olmaya kendini ne zaman hazır hisseder? Bunun yaşla pek değil, hiç ilgisi yok. Sağlık açısından bir sakınca olmadığı sürece anne olmayı düşünebilirsiniz. Bazı genç kadınlar ‘Henüz anneliğe hazır değilim’ derler. Peki hazır oldukları ne zaman anlaşılır? Bunun da bir ölçüsü yok. Uzmanlar, genç anne adaylarına ‘Çocuk doğurmak için yüzde yüz hazır olmayı beklemeyin’ diyorlar. ‘Anne olmayı istediğinizi anladığınız zaman, bu isteğinizi gerçekleştirin.’Aslında sadece çocuk sahibi olmakta değil, her konuda kelimenin tam anlamıyla yüzde yüz hazır olmayı beklemek yanlıştır. Çevrenizdeki genç annelerin kendilerini bu göreve nasıl hazırladıklarını merak etmeyin. Annelik, içgüdüyle öğrenilir. İyi bir anne olmaya hazırlanmak gerekmez.Derleyen: Azize BerginEvde
yemek davetiAkrabalarınızı ya da dostlarınızı evinizde ağırlamak istersiniz. Ama bu iÅŸ gözünüzde öyle büyür ki, davet tarihini mümkün olduÄŸunca ileri bir tarihe atmaya bakarsınız. Evde yemek daveti vermek, günlük programlarınızı alt üst edecektir. Davetli listesini hazırlamak bile size zor gelebilir. Ya ikram edilecek yemekler? Ä°ÅŸte sizi asıl endiÅŸelendiren de budur. Evlerinde sık sık yemek daveti veren tanıdıklarınızın iÅŸi gözlerinde büyütmeden ve kendilerini fazla yormadan baÅŸarmalarına hayran kalırsınız. Bazen de bu kiÅŸilerin bir mucize yarattıklarını düşünürsünüz. Oysa bu meselenin mucizeyle ilgisi yok. Dikkatli bir planlama ve düzenli bir çalışma ile baÅŸarılı bir davet sahibesi olabilirsiniz. Davetli listesini hazırlamak zor deÄŸil. Zaten kimleri evinizde ağırlamak istediÄŸinizi biliyorsunuz. Ä°ÅŸin asıl önemli yanı yemek listesi. Konukları iyi ağırlamak uÄŸruna, on çeÅŸit yemek hazırlamaya kalkışmak, davetin fiyaskoyla sonuçlanmasına neden olabilir. Yemeklerin istediÄŸiniz gibi piÅŸmemesi, hazırlık sırasında bazı aksiliklerle karşılaşılması her zaman mümkün. Ãœstelik sürekli mutfaÄŸa gidip gelmeniz de gerekecek. Siz en iyisi, önceden deÄŸiÅŸik kanapeler hazırlayın. Ana yemekten önce lokantalardaki gibi baÅŸlangıç yemekleri ikram etmenize gerek yok. Ana yemeÄŸi sofrada servis edin. Davetlilerin sofrada diledikleri gibi yemek almalarına izin verin. Böyle bir uygulama, davete samimi bir hava verir. Siz gereksiz yere çırpınıp durmazsınız, konuklar da diledikleri gibi hareket edebildikleri için rahatlarlar. Sadece yemek listesini hazırlarken davetlilerin beslenme alışkanlıklarını dikkate almayı unutmayın.Sıcaklarda kalbi yormama rehberiKalp ve damar hastalıkları ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Metabolizmada önemli deÄŸiklikler yapan sıcaklarda, kalp ve damar hastalarının veya risk altındakilerin biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü aşırı sıcaklar, terleme sonucu su ve tuz kaybına yol açabilir. Su ve tuz kaybı ise tansiyon düşmeleri, ritm bozuklukları hatta kalp krizlerine bile neden olabilir. Yine sıcağın getirdigi stres, tansiyon yükselmesı sonucunu da doÄŸurabilir.l Sıcak hava kimlerde daha büyük risk oluÅŸturur?Yukarıdaki nedenlerden dolayı kalp hastaları, ritm bozukluÄŸu olanlar, tansiyon hastaları, vücutları deÄŸiÅŸikliklere zor uyum saÄŸladığı için yaÅŸlılar ve bebekler tedbir alınması gereken gruplar. l Hangi önlemler alınmalı? - Sıcağın fazla olduÄŸu öğle saatlerinde olabildiÄŸince serin ortamları tercih etmeliler. - Egzersiz programları varsa sabah erken saatler veya akÅŸamlar tercih edilmeli.- Serinlemek amacıyla denize giren kalp ve tansiyon hastaları derine açılmamalı.- Ev ve arabada klima kullanılıyorsa klima temizliklerini yaptırmalı. - Sıcak saatlerde dışarı çıkılmamalı. Ä°lla çıkılması gerekiyorsa, uygun giysiler tercih edilmeli.- Sıvı gıdalar tüketilmeli.- Sürekli kullanılan ilaçlar düzenli alınmalı. Tansiyon takiplerı sıklaÅŸtırılmalı. Doktor kontrolleri ihmal edilmemeli. l Gıda ve sıvı alımında nelere dikkat edilmeli? - Terlemeler sonucu vucutta sıvı ve tuz kaybı olur. Bunu telafi etmek için sıvı almak gerekir. Ancak kalp yetersizliÄŸi ve hipertansiyonu olan hastalar, içinde tuz olan meÅŸrubatlardan kaçınmalı. Kola ve soda gibi meÅŸrubatların içinde tuz olduÄŸu, ayrıca alkolün de tansiyonu arttırdığı unutulmamalı. İçinde kafein olan meÅŸrubatlar ve enerji içecekleri kalp ve tansiyon hastaları için sakıncalı.- Tatil rehaveti içinde kolayca aşırıya kaçılabilir. ZeytinyaÄŸlı gıdalar, beyaz et, mevsim salataları tercih edilmeli. Kalp hastaları eti haÅŸlama, fırın veya ızgarada yemeli. Kırmızı et yenecekse, yaÄŸsız dana eti olmalı ve haftada 2 günden fazla yenmemeli. Yumurta da haftada ikiyi geçmemeli. YaÄŸda piÅŸirilmemeli. - Tuzlu kuruyemiÅŸlerden kaçınmalı. l Giysiler nasıl seçilmeli? GüneÅŸ ışığını emmeyen, yansıtan açık renkli, sentetik madde içermeyen, teri kolay emen pamuklu giysiler olmalı. GüneÅŸe çıkma olasılığına karşı ÅŸapka almak gerekir.l Tatile çıkmadan önce yapılması gereken özel tetkikler var mı?Kalp ve damar hastaları periyodik muayenelerini ve kan tetkiklerini yaptırmalı. Kalp hastalığı riski taşıyanların check-up yaptırmalarında büyük fayda var. l Hangi belirtiler kalp krizini düşündürür?Kalp krizi ani, ÅŸiddetli göğüs aÄŸrısı ile gelir. Noktasal deÄŸil, genelde baskı veya yanma tarzıdır aÄŸrı. Nefes almakla, pozisyonla ve kol hareketleri ile deÄŸiÅŸmez. Kola, sırta, karına, omuza yayılabilir. Kriz öncesi bazı hastalarda yokuÅŸ veya merdiven çıkarken, oturup dinlenince geçen damar tıkanıklığı habercisi göğüs aÄŸrısı, nefesde daralma olabilir. Ayrıca çarpıntı da kalp hastalığı sonucu olabilir. Bazen tamamen sessiz de seyredebilir. Bu sebeple özellikle ailede kalp hastalığı olanlar, yüksek tansiyon, kolesterol ve ÅŸeker hastaları, 40’lı yaÅŸlara gelen kiÅŸiler, sigara kullananlar, daha önce kalp ve damar hastalığı tesbit edilmiÅŸ kiÅŸiler, en küçük şüphede doktor kontrolünü ihmal etmemeli. Hatta 6 ayda bir check-up yaptırmalı. YARIN SOSYAL HAYATTA BAÅžARIÂ
button