Kadınlar ümidini o kadar yitirdi ki idealindeki erkeği görünce gay sanıyor

Güncelleme Tarihi:

Kadınlar ümidini o kadar yitirdi ki idealindeki erkeği görünce gay sanıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2010 12:23

Sinem Kobal bar üstünde dans ettiği sahnede Nil Karaibrahimgil'in 'Seviyorum Sevmiyorum' şarkısını söylüyor.

Haberin Devamı

Hakan GENCE
 
5 Şubat’ta vizyona girecek olan Romantik Komedi, kadın erkek ilişkilerini tartışan bir film. Yapımcıları böyle söylenmesinden hoşlanmıyor ama, en iyi tarif “Yerli Sex and the City” olacaktır. En dikkat çeken oyuncularından biri şüphesiz Sinem Kobal. Dadı dizisiyle tanıdığımız, Selena’yla çocukların kalbini kazanan Kobal, uzun zamandır sadece Galatasaray’ın yetenekli kaptanı Arda Turan ile ilişkisi nedeniyle gündeme geliyordu. O, Romantik Komedi’yle kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. İzleyicinin karşına daha delidolu ve seksi bir karakter olan Didem ile çıkıyor.

“Romantik Komedi” filmi izleyiciye ne söylüyor?
- Şimdiye kadar sinemalarda yabancıların kadın ve erkek ilişkilerini izledik. O ilişkiler üzerinden kararlar verdik. Bu defa Türk bakış açısıyla gençlerin sorunlarını anlatıyoruz. Her insanın aradığı gerçek aşk ve sevgi üzerinde durduk. Erkeklerin kadınlar hakkında ne düşündüğünü sorgulayan, kadınların erkekler hakkındaki fikirlerini irdeleyen bir film oldu. Gençlerin ilişkileri hakkında da tüyolar var.

Haberin Devamı

Nasıl tüyolar?
- Kızlar bir araya geldiklerinde ne konuşur? Dedikodu yapar mı? Erkekler bir kızı neye göre değerlendirir? Bence filmde bu soruların cevaplarını bulacaksınız.

Siz filmden bir şey öğrendiniz mi?
- Gerçek olan iyi niyet. Sevgi, dürüstlük ve bağlılık gibi saf duyguları içinde barındırdığın zaman hayat sana gerçek aşkı sunuyormuş.

Filmde kızlar, ideal erkekle karşılaşınca inanamıyor, “kesin gay”dir diyorlar. Bu genelleme bütün kadınlarda var mı?
- Herkes o kadar umudunu kaybetmiş durumda ki. İdealinizdeki tipi görünce, ya çapkındır, ya gay’dir, ya da bana bakmaz diye düşünüyorsunuz. Bu da bence insanların farkında olmadan kendilerine koydukları otokontrolle alakalı.

Siz de canlandırdığınız Didem karakteri gibi aşkı bulunca farklı yönlerinizi keşfettiniz mi?
- Didem’le çok farklıyız. Didem alışveriş yapmayı meslek sanıyor. Her gördüğü erkeği hayatının erkeği gibi algılıyor. İşine gelmeyen durumlarda tek haneli sayıları bile çarpamazken, bir ürünün yüzde 30 indirimli halini akıldan hesaplıyor. Çok hareketli ve hayalperest. Ben sakin, realist ve oto kontrollü bir tipim. En büyük ortak noktamız Didem’in de çok iyi niyetli olması.

Haberin Devamı

Rol arkadaşlarınız arasında sizi en çok şaşırtan isim kim oldu?
- Cemal Hünal’la hiç tanışmamıştık. Onu görünüşünden dolayı biraz sert ve mesafeli bekliyordum. İnanılmaz sıcakkanlı ve yardımsever biri çıktı.

Hep aynı tip rolleri kabul etmekle eleştiriliyorsunuz...
- Aslında hep gençleri ama farklı gençleri canlandırdım. Ayrıca bu bence bu bir eleştiri değil beklenti. Bu da hoşuma gidiyor.

Bu işle çocukların sevgilisi Selena rolünden sıyrılacaksınız diyebilir miyiz?
- Oyunculuğa çocuk yaşta başladım. Bu yüzden hep sınırlı karakterleri canlandırabildim. Şimdi yapacağım iş, kariyerimde bir geçiş olarak çok önemliydi. Senaryoyu ilk okuduğumda bu zamana kadar kendimi hazırladığım ve olgun bir karakterle seyirci karşısına çıkacağım rolü bulduğumu düşündüm.

Haberin Devamı

HER ŞEY ORTADA AÇIKLAMAYA GEREK YOK

Romantik misiniz?
- Çok duygusalım. Herhalde bu kadar duygusal olmasam bu işi yapamazdım.

Peki nasıl bir âşıksınız?
- Aslında Sinem’i biraz daha özelimde tutmak istiyorum. Şunu söyleyeyim, gerçek duyguların ele alındığı her şey, o anki yere ve konuma göre değişiyor.

Eğitim için İngiltere’ye mi yerleşeceksiniz?
- Yurtdışında workshop eğitimleri almak istiyorum. Ama yerleşmek değil.

Fenerbahçeli olduğunuz doğru mu?
- Bu konuları konuşmayalım.

Neden?
- Türkiye’de bir sürü dert varken insanların bunu çok merak ettiğini düşünmüyorum. 22 yaşında genç bir oyuncu olarak işimle uğraşarak gündeme gelmek istiyorum. Mesleğimle ilgili bütün sorulara açığım.

Haberin Devamı

Arda ile ilişkinizi bazen yalanladığınız, bazen kabul ettiğiniz yazılıp çiziliyor...
- Ben bu sorulara saygı duyuyorum. Ama benim ağzımdan bu konuyla ilgili hiçbir şey çıkmadı. Zaten her şey ortada. Bunu kalkıp herkese açıklama gereği duymuyorum. Hayatım boyunca ortaya çıkıp arkadaşlar ben biriyle çıkıyorum, ben biriyle kavga ettim mi diyeceğim. Bunun bir ucu bucağı yok.

Engin Altan Düzyatan’la filmden kareler yayınlandığında kıskançlığa neden olacakları iddia edildi. Gerçekten bu pozlar sevdiğiniz kişiyle aranızda sorun yarattı mı?
- Biz bunlara sadece gülüyoruz. Her projede böyle şeyler yaşanıyor. Bu aslında güzel bir şey. Çünkü sizi filmde izleyenler oynadığınız karaktere gerçekten inanıyor. Ama hepimiz profesyoneliz ve özel hayatımızda arkadaşız.

Haberin Devamı

Peki özel hayatınızda nasıl bir dönemdesiniz?
- Heyecanlı ve meraklı olduğum dönemdeyim. Hayatımla ilgili pek çok şeyi yeni keşfediyorum.

2.5 DAKİKALIK SAHNE İÇİN DÖRT SAAT BAR ÜSTÜNDE DANS ETTİ

Sahnelerin doğaçlama çekildiğini anlatıyor: “Zor bir sahneydi. Hem şarkı söyleyip hem dans etmem gerekiyordu. 2.5 dakikalık sahne için dört saat dans ettim. Orada kendimi Didem karakterine bıraktım ve her şey kendiliğinden gelişti.”

Ekranda gördüğünüz ben değilim

Bizi takip edenler tanımaya çalışıyor. Doğal olarak bir yandan bize karşı önyargı oluşuyor. Ne izledikleri, ne gördükleri, ne okudukları gerçek Sinem Kobal. Ben 22 yaşında, işinde çok disiplinli, otoriter, kendinen emin ve profesyonel çalışan biriyim. Özel hayatıma döndüğümde de kendi halimde yaşıyorum. Arkadaşlarım hep dürüst ve iyi bir dost olduğumu söyler. Çok eğlenceliyimdir. Evcimen bir yapım var. Ailemle olmaktan çok keyif alırım. Çocukluğumdan beri setlerde olduğum için özel hayatımda fazla kokoş değilim. Spor giyinmeyi seviyorum.

100 KIZ ARASINDAN SEÇİLDİ

Sinem Kobal dört yaşında bale yapmaya başladı. İlk sahne deneyimini beş yaşında yaşadı. 12 yaşındayken en yakın arkadaşının reklam filminde oynamasından etkilenerek fotoğrafını bir cast ajansına yolladı. Üç ay sonra telefon geldi. Dadı dizisi için görüşmeye çağırılıyordu. 100 kız arasından seçildiği dizide üç sene oynadı. Dadı’nın ardından, 16 yaşındayken Uygur Tiyatrosu’na katıldı. Sunuculuk yaptı. Lise Defteri dizisinde rol aldı. Okul, Dünyayı Kurtaran Adam ve Ayakta Kal gibi filmlerde oynadı. Selena dizisi kariyerinde dönüm noktası oldu. Beykent Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi Bölümü’ne kaydoldu. Şimdi son sınıfta okuyor.

ANNEMDEN İMZA İSTİYORLAR

Anneniz Nuray Kobal’la bir deterjan reklamında rol alıyorsunuz. Teklif nasıl geldi?
- Bir şirketin araştırmasına göre, gençlerin, yaşam tarzıyla en çok örnek aldığı kız seçilmişim. Bu yüzden projeyi anneme ve bana teklif ettiler. Annem ilk başta karşı çıktı. Sonra, benim çocuklarıma göstereceğim bir anı olması için kabul etti.

Nasıl çalıştınız?
- Rolleri değiştik. İlk defa ben anne, o çocuk oldu. Biz birlikte yürürken eskiden benden imza alırlardı, şimde ondan da imza istiyorlar.

Annenizle ilişkileriniz nasıl?
- 18 yaşına kadar benim için setlerde bekledi. Zor şartlar altında çalışıyordum hep yanımda oldu. Annemle çok iyi anlaşırım. Her şeyi konuşur, dertleşiriz. Ama garip bir mesafesi de vardır. Ondan çekinirim.

2 BİN 500 KOSTÜM KULLANILDI

Aylar öncesinden saç, makyaj ve kostümler için stil danışmanlarıyla bir araya gelinip çalışıldı. Sedef Avcı ve Sinem Kobal’a Tuvana Büyükçınar ve Hakan Yıldırım düğün sahnesi için özel kostüm hazırladı. Birçok ünlü marka da kostüm verdi. Toplam 2 bin 500 kostüm kullanıldı. Çekimler Bebek, Nişantaşı gibi semtlerde yapıldı.
 
 
 
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!