Güncelleme Tarihi:
* Proje nasıl hayata geçti, kimin fikriydi?
- İlhan Şeşen: Aydan’dan önce bana teklif geldi. Nedeni de benim şarkılarımdan esinlenilerek bir adaptasyon yapılmış olması... İsmi bile “Bana Esme’yi Anlat”... O yüzden yanıtım “Bunu kabul etmezsem ya salağın biriyim ya da sağlığım yerinde değil” diye yanıt verdim. Zaten güzel yazılmıştı, hemen kabul ettim. Kadın oyuncu arayışı sırasında Aydan’ın ismi geçince de tamam dedim.
- Aydan Şener: İlhan’la çalışmak her zaman çok zevklidir. 10 sene önce de “Mühürlü Güller”de çalışmıştık, o da çok güzel bir dizi olmuştu. Hakan Altıner’le de “Hicran”da birlikte oynamıştık. Ondan teklif gelince, bir de İlhan ile oynayacağımı öğrenince çok sevindim. Damla Cercisoğlu, Burçin Bildik, Ayça Tekindor ile 5 kişilik bir ekibiz.
* Biriniz Sonat, diğeriniz ise Gönül... Ve bu oyun müzikli bir oyun... Ya ayrıntılar?
- Aydan Şener: Bu tam bir müzikal değil aslında, İlhan Şeşen’in kalplerimize kazınmış güzel besteleriyle süslenmiş bir oyun... Çok güzel bir hikâyesi var. Hem anne kız hikâyesi hem de çok güzel bir aşk anlatılıyor. Sonat ve Gönül 25 yıl önce âşık olmuş iki kişi. Sonat’ın hayatının aşkı Gönül... Gönül’ün bir de Esme isminde kızı var. Yağmurlu bir akşamüstü Esme bir bara giriyor ve isminin geçtiği şarkıyı söyleyen Sonat’a âşık oluyor. 25 yıl sonra bu ilişkileri görüyoruz oyunda.
* Siz de şarkı söyleyecek misiniz?
- Aydan Şener: Yok, hayır.
- İlhan Şeşen: Fena fikir değil aslında. Ama sadece Aydan isterse...
TİYATROYA SEYİRCİ ÇEKEBİLMEK ZOR
* Bu oyuna kimler tav olur?
- Aydan Şener: Özellikle kadınların seveceğini düşündüğüm bir oyun.
* Erkekler?
- Aydan Şener: Erkekler de sevecektir. Herkesin kendinden bir şey bulacağı bir iş oldu. Ses getireceğine ve uzun süre oynayacağımıza inanıyorum.
- İlhan Şeşen: Erkekler sevmese de olur, kadınlar sevdikten sonra tutar (gülüyor). Tiyatroların kaderi belli olmaz. Sevilirse gider.
* Dizi gibi olmuyor akıbetleri. O kadar da belirsiz değil aslında.
- İlhan Şeşen: Tiyatro zaten zor işleyen bir müessese.
- Aydan Şener: Sizin için insanlar onca yol kat edip, para verip, saatini size ayırıyor. Tiyatroya seyirci çekebilmek daha zor.
BEN GENEL OLARAK MEMNUNİYETSİZİM
* Öncesinde sizi biraz izledim de, bu muhabbet ve şamataya rağmen oyun 6 Aralık’a yetişecek mi dersiniz?
- İlhan Şeşen: Aslında oyunun yüzde 80’i çıktı bile. İstesek yarın bile oynarız, ama kötü oynarız o ayrı konu (gülüyor). Oyun öyle güzel yazılmış ki birçok replik arkasından gelen repliği hatırlatıyor. Aydan da katılacaktır, gerçekten yarın sahneye çıksak can havliyle oynarız oyunu.
- Aydan Şener: Ama can havliyle (gülüyor).
* Seyirci olarak siz memnun musunuz izlediğinizden?
- İlhan Şeşen: Genel olarak memnuniyetsiz biriyim, bu çalışmadan nasıl memnun olabilirim! İstediğim şey gidip ufka bakmak (gülüyor). Bu işi severek kabul ettik, artık bunun gereklilikleri var.
* Heyecan durumunuz?
- İlhan Şeşen: Kesseler kanım akmaz durumundayım. Sen nasıl hissediyorsun Aydan?
- Aydan Şener: Ben de bayağı heyecanlıyım. Şimdiden rüyalarımda görmeye başladım, neredeyse her gece sahneye çıkıyorum.
RUHUMUN ÇOCUKLUĞU YÜZÜME YANSIYOR
* Röportaja başlamadan önce müziğin sesini kıstırdiniz, az önce “asıl istediğim ufka bakmak” dediniz. Yaşlanıyor muyuz yoksa İlhan Bey?
- İlhan Şeşen: Onun etkisi mutlaka vardır, olmamasına imkân yok. Gençlerle çalışarak arada kaynatıyorum işte... Tek başıma kaldığımda “vay be ne yaşlandık” diye içinden geçiriyorsun ama bunu da herkese yansıtmanın âlemi yok.
* Aydan Hanım’ın geçen yıllara inat güzelliğinden bir şey kaybetmemesine ne diyorsunuz?
- İlhan Şeşen: O konuda Aydan Hanım’la yalnız görüşmek istiyorum (gülüyor). Şaşırtıcı gerçekten...
- Aydan Şener: Ruhum çocuk. O da yüze yansıyor.
* Bunun bir sırrı, sihri varsa öğrenelim ama...
- Aydan Şener: Vallahi hiçbir sırrı yok. Çok soruluyor bu soru. Genetiğin çok önemli bir yeri var. Annem 65 yaşında vefat etti, 1,5 sene önce. Görseydiniz, benden bir farkı yoktu. Kimse annem olduğuna inanmazdı. Onun haricinde insanlara hoşgörülü olmak, hayata umutla bakmak lazım. Dikkat edin, karamsar ve fazla hırslı insanların yüzlerinde sert bir ifade oluşuyor. O yumuşaklık, naiflik kayboluyor. İlle de genç göstereyim diye bir derdim de yok. Yaşımdan da, fiziğimden de çok memnunum.
DİZİ BİTER HERKES DAĞILIR
* Normalde görüşüyor musunuz, yoksa bu oyunla mı mesafeler kapandı?
- Aydan Şener: Hayır.
* Çok iyi anlaşıyorsunuz hâlbuki.
- Aydan Şener: İlhan’ı her zaman çok severim, bilirim ki o da beni sever. Karşılaştığımız yerde kaldığımız yerden sohbete devam ederiz. Ama o diziler çekilir, sosyal hayatta dostluklar kurulur, iş bittikten sonra herkes kendi hayatına döner.
- İlhan Şeşen: Dizinin son gününde herkes birbirine “görüşelim” der ama bu bir türlü olmaz.