Kadınlar konusunda antrenmansızım

Güncelleme Tarihi:

Kadınlar konusunda antrenmansızım
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 24, 2005 00:00

Biz erkek okullarında yatılı okuduk. Önce Talas’ta, sonra Tarsus’ta. Dans etmemiÅŸiz, kızların elini tutmamışız. Kadın-erkek iliÅŸkileri nedir, kadına nasıl davranılır bunları öğreneceÄŸimiz yıllarda da ‘dava’ peÅŸinde koÅŸmuÅŸuz...O yüzden antrenmansızım! Kadınlar söz konusu olduÄŸunda bir tek avantajım oldu: Saflığım. Naiflik ve çocuksuluk cazip geldi kadınlara. Ama tabii bunun fazlası da sıkıcı oluyor. Kimse size annelik yapmak istemiyor! Bir de utangaç kuÅŸaktır bizimki. Ben de öyleyim. Bir de Türk’üz tabii. En çok reddedilmekten korkarız. Reddedilmemek için de ne yapılması gerektiÄŸini bilmediÄŸimiz için, iÅŸimiz zordur. Bir tutukluk hali ki sormayın! Daha sonraki yıllarda kazandığım kamusal ünle, tüm bunları kompanse etmeye çalıştım. Yoksa durum vahimdi...O konuÅŸurken ben hayalimden sayfaları çeviriyorum. Romanın hangi bölümünden soru sorsam?Bana kalırsa anlattıkları roman. Ãœstelik kurgu-murgu deÄŸil. Birebir çıplak gerçek. Ve maceranın Allah’ı.Kaçınız roman kahramanı gibi bir hayat sürdünüz? Göze aldıklarınız, meydan okuduklarınız, göğüsledikleriniz ve elde ettikleriniz, yaÅŸadığınız sevinçler, hissettiÄŸiniz acılar hiç bu kadar büyük oldu mu?O anlatırken ben yoruluyorum. Bazen gülüyorum, bazen ‘Yok artık daha neler, deve!’ diyorum.Esas olarak aklım almıyor.Nasıl alsın?Siyasal Bilgiler’de okurken Marksist oluyor. Sonra profesyonel devrimciliÄŸe geçiyor. Kod adı Zekeriya iken El Fetih kamplarında elinde silah, savaÅŸ siperlerinde gece nöbeti tutuyor. Filistin KurtuluÅŸ Hareketi için mücadele ediyor. Bütün örgüt arkadaÅŸları gibi, o da ailesiyle bütün iplerini koparıyor, oÄŸlunun hayatta olup olmadığını bile bilmeyen annesinin Otello gibi bir gecede saçları beyazlanıyor. OrtadoÄŸu’nun en civcivli zamanlarında Beyrut’ta yaşıyor. Ömrünün bir kısmı o ülke senin, bu ülke benim, yer altında kaçak olarak geçiyor. Cenevre, Paris, Amsterdam Avrupa’da yaÅŸadığı bazı ÅŸehirler ve bütün bunlar o daha gencecik bir çocukken oluyor. Derken yıllar geçiyor, dönek oluveriyor, bütün parmaklar onu gösteriyor. Sonra Özal döneminde OrtadoÄŸu ve DoÄŸu Avrupa uzmanı olarak söylediÄŸi her laf merak ediliyor, dinleniyor. Derken 28 Åžubat’ta yine bütün parmaklar onu gösteriyor, bu sefer baÅŸka bir ÅŸey söyleniyor: Vatan haini. Ve o arada babasını kaybediyor. Bir acı, diÄŸer acıyı tetikliyor. Ä°ÅŸte böyle biri karşımdaki adam. Dolu dolu bir hayat yaÅŸamış ve yaÅŸamakta olan biri. Dümdüz, kös kös bir hayat deÄŸil onunki. Bana sorarsanız ÅŸahane bir film olur. Sadece onun hayatı deÄŸil, o dönemi yaÅŸayan pek çok insanın hayatı film...Ama her ÅŸeyin bedeli var.Onların ödediÄŸi bedellerden biri de aÅŸk...Kendi de itiraf ediyor zaten.Belki de o yüzden utangaç...Kendine güven ve utangaçlık yan yana geldiÄŸinde çok hoÅŸ oluyor, bir erkeÄŸe çok yakışıyor, kadınları etkiliyor...Sizin kuÅŸağınızda aÅŸk gümbürtüye mi gitti?- Evet. Ve bu, sakat iliÅŸkilere zemin teÅŸkil etti. Gerçi ben atipik bir örneÄŸim. 21 yaşında öğrenci derneÄŸi baÅŸkanıyken, ÅŸimdiki karımla tanıştım. AÅŸktı. NiÅŸanlandık, evlenmek üzereyken ben yeraltına inmek zorunda kaldım, birbirimizi kaybettik. Uzun bir ayrılıktan ve araya giren evliliklerden sonra evlendik. 16 yıl geçmiÅŸti, ikimizin de 2. evliliÄŸiydi ama yine aÅŸktı... O anlamda ben atipik bir 68’liyim. Ne var ki, kuÅŸak olarak aÅŸkı bilmediÄŸimiz doÄŸru. Dava aÅŸkı, bireysel aÅŸkı bastırmıştır. Bizim kuÅŸak ya kaçaklık ya da hapislerle karşılaÅŸtığı için o yaÅŸ grubundaki insanların normal seyrinden çıktılar. Bizim kuÅŸağın içinde, sol kesimlerde çok lafı edilen o bacı muhabbeti oldu. Bacı gibi görmek. Cinsel obje olarak görmemek... Tabii o bacı muhabbeti...Yalan dolan mı?- BaÅŸtan aÅŸağı yalan dolan!Bacılarla mı seviÅŸiyordu erkekler?- Elbette. Bir sürü evlilik böyle çöktü. Aynı grup içinde evlilikler oluÅŸtu. Çapraz evlilikler. Tam Pompei’in son günlerine döndü iÅŸ. Büyük dava adamları moralite ve etik bakımından akıl almaz dağılmalar ve çöküntüler yaÅŸadılar. Ve o insanların birçoÄŸu, bugün piyasada önemli ÅŸahsiyetler olarak dolanıyorlar. Her birinde önemli gedikler, hasarlar var...21-26 yaÅŸları arasında yaÅŸadıklarınızı bugün nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?- Birkaç senedir üniversitede ders veriyorum. Öğrencilerim o yaÅŸtaki ben. ‘Çocuk bunlar!’ diyorum. Bir onlara bakıyorum, bir de onların yaşında kendi sahip olduÄŸum iddialara... n Gülünç mü geliyor?- Bir yanıyla çok saygın, bir yanıyla çok gülünç. O dönemlerden hálá arkadaÅŸ olduÄŸum insanlarla bir araya gelince, yerlere yatıyoruz gülmekten. Nasıl dalga geçiyoruz kendimizle...Eskiden ’dava’ için aÅŸktan vazgeçilirdi. Peki ÅŸimdi akıllandınız mı? Artık aÅŸk için ‘dava’dan vazgeçebilir misiniz?- Bu soru cevap olarak ‘evet’i gerektirir. Ama ben o anlamda, hálá dinozor kayışlarıyla geçmiÅŸe baÄŸlı olmak durumundayım, yoksa kiÅŸiliÄŸim darmaduman olur. ‘Evet’ diyemem ama mantık ‘evet’ der... ‘KiÅŸiliÄŸim darmaduman olur’ ne demek...- Åžu demek: 57 yaşından sonra aÅŸkla karşılarsam -ben kara romantiÄŸimdir- kara romantizmin talepleri ve sonuçları beni komik hale sokabilir. Oysa, aÅŸk maskaralık kaldırmaz! ‘Soytarı ve maskara olmamak için aşık olmamayı tercih ederim!’ öyle mi?- Valla, benim için vakar çok önemlidir. Vakarı hiçbir ÅŸart altında kaybetmemek lazım...Kendinizi hayata meydan okumuÅŸ ve kazanmış biri gibi hissediyor musunuz?- Meydan okumuÅŸ, evet. Kazanmış, hayır! a) Gazeteci b) Dış politika uzmanı c) Bağımsız kiÅŸilik d) Aykırı adam C) şıkkı. MüthiÅŸ bir özgürlük duygum var benim, ‘bağımsız kiÅŸilik’ de bu duyguyla fevkalade iyi örtüşüyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!