Kadınlar için vazgeçilmez

Türkiye'nin en büyük kozmetik mağaza zincirinin sahibi Tekin Acar, hesaplı olsun diye yurtdışından kozmetik taşıma devrinin artık kapandığını açıkladı. Geçtiğimiz mart ayında uygulamaya başladıkları fiyat politikasıyla sektörü canlandıran Acar, "Kozmetik, kadınların savaş sırasında bile beslenme, giyinme gibi temel ihtiyaçlarından biri oldu. Dolayısıyla kadınlar var olduğu sürece kozmetiğin yok olması mümkün değil" diyor.

Tekin Acar, şu anda Türkiye’nin en büyük kozmetik mağazacılığı, öyle değil mi?

- Yüzde 32 civarında bir pazar payına sahibiz. Bu da bizi Türkiye’de toplamda birinci sıraya oturtuyor. Pek çok markada da çok açık ara kilo ve adet olarak birinciliğimizi koruyoruz. Şu anda açık durumda olan 32 noktamız var. 11 de yapılmış kontratımız bulunuyor. Önümüzdeki mart ayına kadar tamamı açılmış olacak ve yurt çapında 44 noktada hizmet vermeye devam edeceğiz.

Aklımıza gelen tüm kozmetik markaları Tekin Acar’larda satılıyor mu?

- Tabii ki. Türkiye’ye belli yerler için gelen markalar dışında, dünyadaki temel markaların tamamını bulmak mümkün.

Siz bir süre önce cesur bir adım attınız ve Türkiye’de kozmetik ürünlerinin artık çok daha ucuza satın alınmasında öncülük ettiniz. Bu gelişmeyi bir de sizden dinleyebilir miyiz?

- Öncelikle kozmetiğin günümüzde artık kesinlikle lüks değil bir ihtiyaç olduğunun altını çok net bir şekilde çizmek istiyorum. Adı lüks olabilir ama bugün (işkadını ya da ev kadını fark etmez) cilt bakımı uygulamayan, dışarı çıkarken makyaj yapmayan, parfüm sıkmayan kimse yok. Demek ki kozmetiğin ulaşılabilir olması lazım. Ama sektörde bir terslik vardı. İnsanların parfüm, cilt bakımı, makyaj malzemesi kullandığını ama çok yakın arkadaşlarımızın bile bizim müşterimiz olmadıklarını gözlemledik. Bir şekilde yurtdışına gidip geliyorlar ve danışmanlığı bizden alsalar dahi ürünleri yurtdışından ediniyorlardı. "Kozmetik Türkiye’den alınmaz" diye bir önyargı vardı. Biz de hızla müşteri kaybediyorduk. Haksız da değillerdi. Fransa’dan, Almanya’dan neredeyse yüzde 100 daha pahalı satar durumdaydık kozmetiği. Tehlikeyi fark ettiğimiz zaman kapsamlı bir çalışma yaptık. Aslında bu sektörün sorunu, bizim tek başımıza çözebileceğimiz bir iş değil. Ama pazar payımızın büyüklüğü ve firmalarla diyaloğumuzun iyi olması dolayısıyla kendi marjımızdan müşteriye vererek fiyatların aşağıya çekilmesini sağladık. Operasyonu geçen senenin mart ayında başlattık. Müşterilerimiz kısa sürede bunu benimsedi, destekledi. Hızlı büyümemiz hem distribütör tarafını hem de bizim gibi satış yapan rakip firmaları harekete geçirdi. Fiyatlar indi ama süreç hálá devam ediyor. Yurtdışı distribütörlük verirken hiçbir ithalatçıya "Git de bunu Türkiye’de iki katı fiyata sat" demiyor. Statüko geçmişten gelen yüksek fiyat politikasına direniyor, inmiyor.

Operasyon sırasında omuzlarınıza bir hayli yük almış olmalısınız...

- Evet. Bunlardan biri de eğitimli personel sorunuydu. Bünyemizde bulunan bütün markaların uzmanlarını çıkardık. Dolayısıyla markaların bizdeki maliyetleri düştü. Türkiye’deki fiyatların ortalama yüzde 30-40 altında bir fiyat yapısı oluşturduk. Kendi getirdiğimiz bazı markaları da Avrupa fiyatlarının daha altında satmaya başladık. Bazı meslektaşlarımızla yaptığımız özel anlaşmalarla sadece Tekin Acar mağazalarında satılmak üzere getirttiğimiz ürünler oldu. Bunlar insanları harekete geçirdi. Önemli olan bu işin mantık olarak kabulü.

Bunu neden daha önce kimse düşünmemiş?

- Yenilikçi ve gelişmelere açık olmak bizim ilkelerimizin içinde üçüncü sırada yer alıyor. Bir şeyler yaparken sektörü göreceksiniz. Dernekçilik yaptığımız sırada "Bu sektör neden büyümüyor?" sorusunu araştırdık, analiz ettik. Fransa’da 3 bin civarında parfümeri mağazası inanılmaz cirolar elde ediyor. Hepsinde biz ne satıyorsak o markalar yer alıyor. Savunma sanayiinin ardından ikinci sırada kozmetik ve parfüm satışı yer alıyor. Krizler ve Avrupa’nın Euro kullanımı fiyatların mukayesesine olanak tanıdı. Biz de şimdi diyoruz ki, kozmetik Türkiye’den alınır. Uyguladığımız fiyat politikasında ciddi bir sorumluluk üstlendik. Ama başarısız olmayacağımızı biliyorduk.

Özgür alışveriş cazip geliyor

Sizin diğer kozmetik mağazalarından farkınız nedir?

- Fiyatlarımız dışında, en büyük özelliklerimizden biri de özgür alışveriş, uzman yok. Mağazaya girdiğinizde kendi markasını size satmaya çalışan biriyle karşı karşıya değilsiniz. Ne istiyorsanız, hangi markayı istiyorsanız size onun servisini verecek bir yapı kurduk. Markalarla görüşerek sertifika programı oluşturduk. Her mağazada kurduğumuz kadro için markalardan uzmanlık eğitimi vermeleri için anlaştık. Şu anda okul gibi çalışıyoruz. Böyle bir yapı çok önemli. Müşteri bir ürün kullanıyordur, onunla ilgili yorum isteyebilir. Benim personelim ona cevap vermek için her şeyi bilmek zorunda; mukayeseyi, içeriklerini, kullanımını... Bu hem elemanın kendisi hem de müşteri için bir güven ortamı oluşturuyor. Başarımızın altında fiyatların dışında işte bu var.