Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2006 00:00
Kadınlarda kalp hastalıkları ve kalp krizi riski, şimdiye kadar erkeklere göre daha az diye biliniyordu. Oysa son yapılan araştırmalarında, 25 yaşın üstündeki kadınların bir numaralı ölüm nedenini kalp hastalıklarının oluşturduğu ortaya çıktı.
KADINLARDA üremeyi sağlayan östrojen hormonu, kalp hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltıyor. Ancak menopoz dönemiyle birlikte bu hormon azaldığı için koruma da ortadan kalkıyor. Gerçekten de 60 yaşından önce, kadınlarda kalp hastalıklarına erkeklere göre daha az rastlanıyor. Ancak kalp rahatsızlığı meydana geldiğinde, semptomlar erkeklerden daha güçlü bir şekilde ortaya çıkıyor ve iyileşme erkeklere göre çok daha zor oluyor.
Sonuçta, erkek kalbi ile kadın kalbi arasındaki büyük farklılık, her araştırmada daha çarpıcı bir şekilde ortaya konuyor. Kadın ile erkek kalbi arasındaki farkın son yıllarda daha net bir şekilde öğrenilmesi, önceleri incelemelerin sadece erkek hastalar üzerinde yapılmasına bağlanıyor.
Los Angeles’teki Cedars-Sinai Tıp Merkezi kardiyologlarından Dr. Noel Merz, "Ne yana dönsek, kalple ilgili olarak cinsiyete dayalı yeni bir farklılık görüyoruz. Bu yüzden araştırmaları sürdürmek çok önemli" diyor.
Kadın ve erkek kalbi arasındaki başlıca farklar şöyle sıralanıyor:
Kadınlarda göğüs ağrısı ve diğer semptomlar, her zaman kalp hastalığı belirtisi anlamına gelmiyor.
Arterin bloke olması, erkeklere göre daha yaşlı kadınlarda görülüyor. Ancak semptomlar kadınlarda daha ağır seyrediyor, iyileşme çok daha güç oluyor. Bu hastalığa yakalanan kadınlarda, beraberinde yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diabet de görüldüğü için, ameliyat yapılması risk taşıyor.
Kadınlarda by-pass ameliyatı ve balon uygulaması, erkeklere göre daha az başarı sağlıyor. Bu tedavilerin yan etkileri de, kadınlarda daha ağır oluyor.
Erkeklerde kan tahliliyle başarıyla konulan kalp hastalığı teşhisi, kadınlarda her zaman güvenilir olmuyor.
Kadınlarda, duygusal strese dayalı nadir rastlanan ve geçici bir kalp hastalığı görülebiliyor.