Güncelleme Tarihi:
Elif Dürüst ve Şirin Yalçın'ın kurucusu olduğu Aralık Gönüllü Eğitim ve Kültürel Araştırmalar Derneği, yeni projesiyle kadınlar haftasına damgasını vurmaya hazırlanıyor.
Dernekte, mart ayı boyunca ilişkiler üzerine kadınlara özel seminerler verilecek. Dürüst ile Yalçın, bu projeyi seminerleri verecek olan uzman psikolog İbrahim Eke ve projeye sponsor olan İpekyol firmasının yönetim kurulu başkanı Yalçın Ayaydın ile birlikte anlattı.
 Elif Hanım proje nasıl ortaya çıktı?
- Elif Dürüst: Biz İpekyol ile bir senelik anlaşma yaptık. Artık burada yaptığımız etkinliklerde İpekyol’un sponsorluğu olacak. Bunun ilk adımını Van’daki Kadın Sığınma Evi ile attık, sonra İstanbul’da da bir etkinliğe başlamak istedik. Sonunda kadınların çocuklarıyla, kendileriyle ve eşleriyle ilişkilerinin konuşulup tartışılacağı interaktif
Yalçın Bey, sizin bu derneğe destek verme sebebiniz nedir?
- Yalçın Ayaydın: Biz kadın hazır giyimiyle uğraşan bir firmayız. Dolayısıyla sosyal sorumlulukla ilgili projeler yapmamız gerekiyordu. Oturup düşündük ve Aralık Derneği ile işbirliği yapmaya karar verdik.
Seminerlere dönersek; kadınların en büyük problemi nedir sizce?
- İbrahim Eke: Kadının sadece kadın olduğu için ezildiği ve bu yüzden problem yaşadığı birçok olgu var. Kadın çocuğuna bakar, yemek yapar... Bunlar sadece kadın olduğu için onun göreviymiş gibi algılanır. Bütün bunlar aslında ilişkilerdeki en temel problemler.
 Bu anlamda seminerin asıl erkeklere verilmesi gerekmiyor mu?
- Ä°.E: Biz erkekler, içinde bulunduÄŸumuz rahatı bozmak istemeyiz. Sonuçta kurulu bir düzen var. Toplumun en küçük yapısına aile diyoruz ve bu düzen ailede de var. Biz bu düzenden yakınmıyoruz. Durumu düzeltmeye çalışan kiÅŸi, daha çok bu düzenden rahatsız olanlar. Dolayısıyla kadınlarla çalışıyoruz.Â
 Kadınlara seminerlerde verilen mesaj ne olacak?
- İ.E: Ben terapi sırasında kadına "Erkekler böyle, sen de şöyle yaparsan düzelir" diyemem. Derdimiz üzüm yemekse, bağcı dövmek değilse, karşımızdakinin davranışlarını değiştirmek gibi bir becerimiz var aslında. Nasıl bir çocuk büyüyüp bir yetişkin olana kadar bazı davranış biçimlerini benimsiyor, aynen öyle. Bizimkisi; sistemde bir problem varsa ve biri bunun değişmesi gerektiğini söylüyorsa, "Biz ne yapabiliriz" diye konuşacağımız bir seminer dizisi olacak.
 İnsan 7’sinde neyse 70’inde de odur diye bir şey yok yani...
 Elif Hanım, kadınlar bu seminerden sonra hayatlarına ne katacak?
- E.D: Seminerler daha başlamadı ve İbrahim Bey’in kafasında ne var bilmiyorum. Genelde buradaki seminerler sonrasında pek çok şeyin değiştiğine inanıyorum. En azından düşünme sistemleri değişiyor. Başka bir konuya kanalize olup kendini geliştirmek için bir kapı aralanmış oluyor. İnteraktif tartışmaların getirdiği o paylaşma hissi iyi geliyor. Ama bu seminerimizin sonunda ne olacak bilmiyorum.
Sizce şiddet olayları ne zaman biter?
- Şirin Yalçın: Biz erkeğin egemen olduğu bir toplumda yaşıyoruz ve politik dünyada var olan kadınların önünü açmak için fazla hoşgörülü davranılmıyor. Kadını kurban konumunda tutan kültüre karşı mücadele etmemiz gerek. Kadının ekonomik özgürlüklerini kazanmaları da önemli.
- İ.E: Ben Nişantaşı’nda terapistlik yapıyorum ve çalıştığım çoğu kadın şiddet mağduru. Bu sadece fiziki değil, aynı zamanda duygusal şiddet de var. Şiddet sadece eşten gelmez, aileden gelir. Sosyal çevremizde hepimiz
Biz kadınlar daha maço ya da sahiplenen erkekleri mi seviyoruz?
- Ş.Y: Herkes kendi psikolojisi ve hayata bakış açısına göre bir seçim yapıyor. Ben buna inanmıyorum.
Â