Güncelleme Tarihi:
Neden sizi ‘kadından sorumlu CEO’ diye anıyorlar?
- Kartvizitimde Hey Grup CEO’su yazıyor ama asıl işim kadınlar. Aklım, gönlüm işten ziyade kadınlarda. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nde başkanlık yaptım. Sonra işe güce vakit ayırmak için ayrıldım ama TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu kadınlarla ilgili sorumluluk verince uzak duramadım. Zaten sivil toplum kuruluşu çalışması virüs gibi, bir kez bünyeye girmeyegörsün.
Sizin görevinizden sonra TOBB’da daha çok kadın görmeye başladık.
- Geçen TOBB Genel Kurulu’nda 1500 erkek ve 750 kadın vardı. Çiçek gibi aralara serpildiler. Erkek sayısı kadının iki katı denebilir ama bu bile büyük başarı. Kadınlar erkeklerin arasına giremiyor. Ancak erkek “Gel” derse geliyor. Önden yürüyemiyor. Rifat Bey’in etrafı hep erkeklerle doluydu. Bir açılışta veya toplantıda bana birkaç kez “Gel Aynur” dedikten sonra davetini beklemeden yanlarında durmaya başladım. Bir şehre gittiğimizde onlar valilerle toplanırdı, bize onların eşleriyle program yapılırdı. Bunu kabul etmedik, erkeklerin yanında durduk.
Kadınlarla sadece iş konuşmuyorsunuz. Hemen her konuda onlara ablalık yapıyorsunuz...
- 50’den fazla il, yüzlerce ilçe gezdim. Bugüne kadar yüzlerce kadının hayatına dokundum. Sadece işle ilgili değil aile ve sosyal yaşamla ilgili tecrübelerimi de hep aktardım. Gelin-kaynana, kadın-erkek, anne-çocuk ilişkilerini anlatıyorum; iyi ve kötü örneklerimi paylaşıyorum. Ten, kimya uyumunu bile konuşuyoruz. Feribotta es kaza yanımda oturan kadına “KOSGEB’e üye ol” dedim. Olmuş. Bir kadın bile kazandırsak...
Bunu yaparken erkekleri kızdırmamayı nasıl başarıyorsunuz?
- Kadına şiddete, kadına psikolojik şiddete, kadının başarısını eşine hediye etmesine de karşıyım. Ama kadını eşine karşı da kışkırtmıyorum. Eğitime inanıyorum. Kadın da, erkek de eğitilmeli. Biliyorum ki akşam, hatta 17.00’den önce evinde olmazsa sıkıntı yaşayacak, toplantıları ona göre ayarlıyoruz. Konuyu Türkiye gerçeklerini bilerek anlatıyorum. Kadın ekonomik özgürlüğüne kavuşacak ama bunu erkeği küstürmeden yapacak. Geçenlerde genç girişimci bir bey, eşiyle gelmiş toplantıya. Adama dedim ki: “Karını Kadınlar Kurulu’na gönder, üye olsun.” Diğer kadın arkadaşlar, bunun için kocasından mı izin isteyecek diye bana kızdılar. Ama ben adama değil de kadına sorsam biliyorum ki o kadını bir daha göremeyeceğiz.
İki oğlunuz var. Onların eşleriyle tartışmalarında kimden yana oluyorsunuz?
- Hep kadınlardan yanayım; çok çok haksız olmadıkları sürece. Oğullarım da bunu bilir.
TOPLANTI
Mesele kendini dinletebilmekte
· Toplantıların bir saati geçmemesine çalışırım.
· Ciddiyeti yerine getiririm ama sıkıcı olmamaya dikkat ederim.
· Mesele kendini dinletebilmek. Herkesi konuşmaya teşvik ederim. Şakalara açığım.
· İşle veya STK’larla ilgili akşam etkinlikleri de çok sık oluyor. Bazen iptal etmek zorunda kalıyorum.
GÜNE BAŞLARKEN
Eşimi öpüp çıkıyorum
· Uyanmam uçak saatlerime bağlı. 05.30 da olabilir. Genellikle haftada iki seyahatim oluyor. TOBB’dan önce daha düzenli bir hayatım vardı.
· Altı saat uykuyla yetiniyorum çoğunlukla.
· Yatak keyfi yapmayı severim ama artık vakit yok.
· Genelde zinde kalkarım ama kritik işleri 11.00’den sonra hallederim.
· 40 yıldır pazartesi sendromum var. Öğrenciyken de pazartesi günlerini sevmezdim.
· Sabahları eşimi öpüp çıkıyorum. Gece döndüğümde uyumuş buluyorum. Bizde roller biraz değişti.
KARİYER
Banka emeklisi girişimciyim
· 20 yıl bankacılık yaptım. 38 yaşında emekli olup tekstil işine girdim. Emekli bir girişimciyim.
· 500 metrekare bir yerde 3-4 kişi işe başladık şimdi ilk 500 firma arasındayız.
· Ya bankada çalışırken de patronmuşum ya da burada da hâlâ işçiyim. Hiçbir farklılık yok hayatımda.
· İlk ve orta öğrenimimi Çerkeş’te tamamladım. Ankara Kız Lisesi’ni, sonra da Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdim.
· İş kadını da olsam aile hayatı ve erkeğin desteği çok önemli.
MEKÂN
Kral sofrasına gerek yok
· Temiz yerleri severim. Şık olacak ama böyle anormal 20 bıçaklı bir mekân de olmayacak. Kral sofrasına gerek yok.
· Şık, temiz, lezzetli, belli standartlarda, hijyen konusunda hassas yerlere giderim. Salaş yeri mümkünse tercih etmem.
· İstanbul’da Papermoon, Park Fora, Sunset, Kahraman, Dragon gibi yerlere giderim.
· Yeni yer denemeye korkarım. Başak burcuyum; mekan konusunda tutucuyum.
BESLENME
Beni çekirdek mahvediyor
· 42 yaşından sonra hep diyet yaptığımı zannediyorum ama aslında yapmıyorum.
· Anadolu gezilerinde misafirperverlik çok. Yemezsen ayıp oluyor.
· Asla uçakta yemek yemem.
· İstanbul’daki fabrikada küçük bir mutfağım var, çoğunlukla tencere yemeği pişer. Sulu yemek, dolma, sebze yemekleri severim.
· Balık severim, buğulama, fırın tercih ederim.
· Akşam geç yememeye çalışıyorum.
Ama eğer yatak odasına çıkmamışsam
meyve, kuruyemiş, çekirdek şeklinde
devam ediyor ve beni mahvediyor.
SPOR
Pilates ve masaj
· Salı, cuma ve pazar hoca eşliğinde pilates türü bir spor yapıyorum.
· Perşembe sabahları sitede lenf drenaj diye bir masaj yaptırıyorum. Sporla çalışmayan kasları daha derinden çalıştırıyor.
· Yazları spora daha çok vakit buluyorum mümkünse
her gün yüzüyorum. Haftada bir tenis oynuyorum.
TATİL
Uludağ’a gider yürürüm
· Bayramlarda eşimle beraber tatile gidip baş başa olabildiğimiz bu nadir zamanların keyfini çıkarırız.
· Genellikle yurtiçini tercih ederiz. Eğer çocuklar ve torunlar da katılırsa ne âlâ.
· Kısa tatiller için Sapanca gibi yakın yerleri tercih ederiz.
· Dizlerim sakat; kayak yapamam ama yine de Uludağ’a gider yürürüm.
HOBİ
Gelinlerle internetten tavla
· İnternette tavla oynarım. Gelinlerde oradan yazışır, çocukları konuşuruz.
· Tavlayı krizde eşim öğretti ama sonra nazlandı, benimle oynamıyordu. Ben de internette oynamaya başladım.
· Kitap okurum, yüzerim, tenis oynarım.
· 3 binden fazla şişe olan bir şarap kavımız var.
· Eşarp hastasıyım. Artık koleksiyon boyutuna girdi.
OTOMOBİL
Araba ucuz olacak ki rahatça çarpasın
· İş seyahatim çok, o yüzden şoförlü bir araç kullanıyorum. Üç yıldır kendim kullanmıyorum.
· Tekstil işine ilk başladığımda beyaz bir Şahin’im vardı.
· Mercedes severim ama şu anda BMW 7.60 kullanıyorum. Aslında o eşimin arabası. El koydum.
· Ucuz araba olacak ki rahatça çarpacaksın.