Kadına geç kamyona dur

Güncelleme Tarihi:

Kadına geç kamyona dur
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2010 00:00

Frederic Drouhin, Fransa’nın Burgonya bölgesinde dört kuşaktır şarap üreten bir ailenin başında. Dünyada iyi bilinen ürünlerini tanıtmak için İstanbul’a gelen Drouhin; şaraplarının sırrını üretimde kadınları çalıştırmalarıyla ve kamyon kullanmamalarıyla açıklıyor

Joseph Drouhin, şarap dünyasında prestijli bir marka. 130 yıllık bir aile şirketi. Dünya çapında iyi şarap yapan ve geleneklerini koruyan aile şirketlerini bünyesinde toplayan ‘Primum Familiae Vini’ adlı kuruluşun 11 üyesinden biri. Fransa dışında ABD, İngiltere, Japonya, Rusya ve son zamanlarda açıldığı Çin pazarında biliniyor. Yıllık üretimlerini en fazla 400 bin şişeyle sınırlıyor. Bunun nedeni de “Büyük hacimli üretimi sevmiyoruz. Butik üretiyoruz. Az ama kaliteli üretim bizim parolamız” diye açıklayan şirketin patronu Frederic Drouhin kuruluş öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Büyükbabam Joseph Drouhin ilk üretimimizi 1880’de Burgonya bölgesinde Beaune şehrinde yapmış. 24 yaşında kurmuş şirketini.
Babam çok iyi İngilizce konuşurdu. Önce İngiltere’de anlaşmalar yaptı, sonra ABD pazarına girdi. Ben de onun yolundan gittim. Şimdi bu işi dört kardeş yapıyoruz. Ama en küçük olmama rağmen en büyük patron benim.”

UĞURSUZLUK SAYILIRDI

Fransa’da 70’li yıllara kadar şaraphanelerin üretim bölümlerine kadın girmesinin yasak olduğunu anlatan Drouhin “Bir zamanlar gemilere kadın alınmaması gibi garip bir durumdu bu. Uğursuzluk getirdiğine ve şarabın sirke gibi olacağına inanılırdı. Yüzyılların yanlış inanışını yıktık, sektörde deprem olarak nitelendirildi. Diğer şaraphaneler de bizden görüp kadın çalıştırmaya başladı” diyor.
Şarap üretiminde Chardonnay ve Pinot Noir cinsi üzümler kullanıyorlar. Bu üzümlerden 90 çeşit şarap yapıyorlar. Kaliteli şarap için kaliteli üzüm elde etmenin gerekliğine inanıyorlar: “Kalite bağlarda başlıyor. Hatta bağlar bu işin yüzde 90’ını oluşturuyor” diyen Drouhin: “Burgonya ideal bir bölge. 900 yıldır bağcılık yapılıyor. Bizim tarzımız asmaları sıkışık olarak dikmek. Genişleyemeyen bitki yanındakilerle savaşa giriyor. Kökünü daha derinlere doğru uzatmak zorunda kalıyor. Belki asma azap çekiyor ama bu üzümler daha lezzetli oluyor. Aile geleneği olarak bu alanlara kamyon sokmuyoruz. Üzümler bağlardan şaraphaneye at arabalarıyla taşınıyor. Her tür kimyasal madde de yasak. Suni gübre yerine at dışkılarını toplatıp gübre olarak kullanıyoruz. Asmaları yiyen böceklerle savaşta uğur böceklerinden yardım alıyoruz.”

TÜRKLER İYİ ŞARABA İYİ PARA VERİYOR

Türkiye pazarına girmeden önce piyasa araştırması yaptıklarını ve ortak olarak Seyit Karagözoğlu’nu seçtiklerini anlatıyor Drouhin: “Hem dış ticaretle uğraşıyor hem de Paşaeli adıyla küçük çapta butik şaraplar üretiyor. Bizim halimizden daha iyi anlar diyerek Türkiye pazarına birlikte girdik. İstanbul şarap tüketiminin can damarı. Çok sayıda üst düzey turist ve işadamı geliyor. Çok şık restoranlar var. Şaraptan anlayan kitle gün geçtikçe büyüyor. Kaliteli şarap tutkunları içtikleri şarabın parasına bakmıyor. Damaklarına uygun şarap bulunca iyi paralar veriyorlar.”

LADY DIANA’YA HELİKOPTERLE GÖNDERDİK

Drouhin “Hayatım boyunca hiç unutamayacağım” dediği satışını şöyle anlatıyor: “Yaz başında bağbozumu öncesi herkes izin kullansın diye, fabrikamızı kısa bir süre kapıyoruz. Son gün 17.30’telefon çaldı; ‘Bana şaraplarınızdan iki kasa lazım. Parasını da nakit ödeyeceğim. Geldiğimde hazır edin lütfen’ diyordu biri. Fabrikamız yarım saat sonra tatile girdiği için veremeyeceğimi söyledim. Ancak ısrarlıydı, ‘Yarım saate helikopterle fabrikanın yanındayım’ dedi. Çok şaşırmıştım, çaresiz ‘peki’ dedim. Şarapları hazırlayarak fabrikanın yakınındaki küçük piste gittim. 15 dakika sonra bir askeri helikopter belirdi. Üstünde İngiliz Deniz Kuvvetleri’nin bayrağı vardı. Piste inince bir yüzbaşı koşup kasaları aldı. Parasını nakit olarak zarfla uzattı. O helikoptere yönelirken ‘Çok özür dilerim ama bunları kim istedi? Sakıncası yoksa söyleyebilir misiniz? diye sordum. ‘Lady Diana Güney Fransa sahillerinde teknede tatilde. Onun için alıyorum’ diyerek gitti. Şirketimizin gurur kaynağı satışlardan biriydi.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!