Sibel ARNA İLE MODA GÜNDEMİ
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2006 00:00
Yıl 1980. Miss Sixty ve Energie markalarının sahibi ve baş tasarımcısı Wichy Hasan, Roma’da Via del Corsa’da "Energie" adlı bir mağaza açtı ve zamanın en hit markalarını satmaya başladı. Üç, beş ay sonra insanların ne istediğini çözmüştü. Energie etiketli ilk ürün 1982 yılında üretildi.
Sadece erkekler için spor giyim ve jean ürünlerden oluşan bu koleksiyona olan talep, bir anda mağazadaki dünya
markalarının önüne geçti. Energie Jean önce İtalya sonra tüm Avrupa’da hızla yayıldı. 90’lara gelindiğinde bir kadın koleksiyonu için ısrarlar başladı. Genç giyim alanında Avrupa ve İtalya’nın en büyüklerinden olan Energie’nin kimliğini muhafazada kararlı olan Wichy, kadın koleksiyonuna Miss Sixty adını verdi. Erkeği tüm hatlarıyla erkeksi gösteren bir marka olan Energie’deki anahtar kadın içinde kullanıldı. Bugün dünyada 8000’e yakın satış noktası bulunan Energie ve Miss Sixty’yi var eden adam Wichy Hassan’la röportaj yaptık.
Miss Sixty ve Energie markalarının hayatınızdaki yerini, önemini ve anlamını bizimle paylaşır mısınız?
- Çocuklarım gibi. Onları ben yarattım. Kalbimi ortaya koydum. Her gün büyüyüp daha sofistike bir hale geldiklerini görmek bana inanılmaz bir tatmin veriyor.
Bir markanın hem sahibi hem tasarımcısı olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir?
- Bence hiç dezavantajı yok. Her gün, ama her gün kutsanmış olduğumu hissediyorum. Çünkü giysilerde duygularını ifade edebilmek ve bunları dünyaya gösterebilmek için tam bir kontrole sahibim.
Yola çıktığınız ilk günleri anlatır mısınız? Markayı kurmadan önceki hayalleriniz neydi?
- Ben bu işlere sanatçı olarak başladım. Ama başarılı olamadım. Daha sonra Roma’da Energie isimli bir mağaza açıp arkadaşlarım için giysi tasarımları yaptım. Birden patladı. Yalnızca arkadaşlarım değil tanıdık tanımadık herkes satın aldı. Sadece kalbimi takip ettim ve insanlar beğendikleri için çok mutluyum.
Miss Sixty veEnergie’nin felsefesi nedir? - Her koleksiyon bir ilham patlaması! Kafamı boşaltıyorum ve çizmeye başlıyorum. Trendlere veya başka markalara bakmıyorum çünkü kimliği kaybedeceğimi düşünüyorum.
Kadın için farklı, erkek için farklı bir markanız var. Dünya markası olmanın birinci şartı bir markanın hemkadın, hem erkek hem de çocuk ürünleri üretmesi derler. Siz bu saptamanın dışında kalıyorsunuz. Bu farklı olmak için yapılmış bilinçli bir tercih mi? - Evet, tek bir alana daha fazla odaklanmış markalarım var. Bu durumdan memnunum. Ama ilerleyen yıllarda kadınlar Energie, erkekler Miss Sixty giyebilir.
Sizce bir gün jean’in modası geçebilir mi?
- Hayır modası geçmez zira her jean kendine özgüdür. Bir insanın hayat tarzını giydiği jean’den okuyabilirsiniz. Özellikle şimdi herkes için bir jean var, yıkamalar ve modeller sürekli değişiyor. Eğer doğru yöne doğru götürürseniz asla ölmeyecektir.
BAŞKA MARKAYA BAKMAM BİLE
Jean kumaşından her türlü giysi yapılıyor olmasına rağmen jean deyince aklımıza pantolon geliyor. Günün birinde bu durum değişebilir mi?
- Sakın aklınızdan bile geçirmeyin. Böyle gelmiş, böyle gider. Tarihteki ilk jean ağır işçiler için çok sağlam pantolonlar olarak üretildi. Jean deyince kastedilen şeyin pantolon olduğu gerçeği asla değişmez.
Markanız kendini nasıl yeniliyor?
- Yeni ilhamları uyguluyor ve geriye değil ileriye bakıyoruz.
Siz Energie’den başka jean giyiyor musunuz? Sürekli giymeseniz bile diğer markalara alıp bakıyor musunuz? Kısaca rakiplerinizi takip ediyor musunuz?
- Gerçekten ben sadece Energie jean’lerini giyiyorum çünkü bence vücuda en iyi onlar oturuyor ve yıkamaları da iyi. Diğer markalara ise hiç bakmıyorum.
Bugüne kadar en çok satan ürününüz nedir?
- Genel olarak üstleri ve altları satma konusunda çok iyi bir dengemiz olduğunu söyleyebilirim. Bu açıdan şanslıyız.
Bundan 10 yıl sonra Miss Sixty ve Energie’nin nasıl markalar olmasını hayal ediyorsunuz?
- Korkarım bunu söyleyemeyeceğim.
Peki modanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Moda her zaman için büyük bir sürpriz, müzik gibi asla bitmeyen bir öyküdür.
Şu an bulunduğunuz noktada "Ben hayallerimi gerçekleştirdim" diyor musunuz? Yoksa gideceğiniz çoknokta mı var?- Umarım daha gidecek uzun bir yolum vardır!
NE PATRONUM NE LİDERBEN BABAYIM
Kaç kişilik bir tasarım ekibiniz var? - Artı eksi 50 kişi.
Nasıl bir lidersiniz? Yoksa size patron mu demeliyim? - İkisi de değil. Ben kendimi ne lider ne de patron olarak görüyorum. Ekibim gerçek bir aile gibi... Ben de kendimi baba gibi hissediyorum. Birlikte çalıştığım insanlar beni bir baba gibi gururlandırıyorlar.
Tasarımcılarınız çok seyahat ediyor mu? Nelerden ve nerelerden ilham alıyorlar?
- Çok seyahat ediyoruz ve herkes nereye gitmek istediğini seçebiliyor. Daha sonra bir araya geliyoruz ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Bazen, tamamen farklı bir yere gitmiş bile olsak, aynı fikirlere sahip olabiliyoruz!
İşe ilk aldığınız tasarımcılarınıza önce neyi öğütlüyorsunuz?
- Roma moda okulunda ders veriyorum ve burada aradığım yeteneğe sahip birisini görürsem, ona bir iş önerisinde bulunabiliyorum. Deneyimli bir geçmişleri olmayan, okuldan yeni mezun kişileri tercih ediyorum. Deneyime göre değil zevke ve çalışma aşkına göre
seçim yapıyorum.
Kendi tasarımcılarınız dışında ünlü isimlerle de çalışıyor musunuz? - Hayır, tasarımcılarla değil ama Mario Sorenti veya Craig McDean gibi ünlü fotoğrafçılarla çalışıyoruz.
Koleksiyonun yüzde kaçını bizzat siz tasarlıyorsunuz? Ekibinizin tasarladığı şeylere son onayı siz mi veriyorsunuz? - Ben baş tasarımcıyım ve onları yönlendiriyorum ama ekibimin yeni fikirlerini dinlemeye açığım.
NEDEN ASIA ARGENTO?Asia
yıllardır benim arkadaşım. Sürekli beni arayıp gördüğü Miss Sixty giysilerinden istiyordu. Reklam ve pazarlama müdürleri de uzun zamandır benden Miss Sixty koleksiyonu için bir temsilci isteyip duruyordu. Ben de onun mükemmel olacağını düşündüm. Çünkü o sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda yönetmen, DJ... Komple sanatçı. Ayrıca sadece güzel bir yüz aramıyordum, Asia düşünen, görüşü olan bir kadın, çok yüzlü bir ikon, karanlık, androjen dokunuşları var. Argento bir modelden daha fazlasıdır. Eskiden tasarım yaparken soyut bir kadın düşünürdüm. Şimdi ise Asia’yı düşünüyorum ve taslaklarımı ona gösteriyorum. Ürünler hakkında konuşuyoruz. Bence aramızdaki şey ilk görüşte aşktı. Asia’yı sonsuza kadar seveceğim.
TASARIMCININ BİLİNÇALTIEn sevdiğiniz renk nedir?
- Yeşil.
İnsan vücudunda sizi en çok neresi heyecanlandırıyor?
- Kalçalar.
Sanatın hangi dalından etkileniyorsunuz?
- Çağdaş sanat ve pop art.
Tasarım yapmak için en uygun yer neresidir?
- Sahil.
BU YAZ JEAN’LER HER AN DÜŞEBİLİR Bu yaz hem Energie’de hem de Miss Sixty’de beller inanılmaz düşük. Kullandığımız özel teknolojiler sayesinde popoları kalkık gösterebiliyoruz. Asker ve denizciler modayı hayli meşgul ediyor. Sarı ve beyaz sezonun iki ana rengi. Özellikle beyaz jean çok trendy. Hafif tiril tiril kumaşları bol bol kullandık.