OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 07, 2000 00:00
KADIN AÅžIK OLURSA... Bombok olur. Kilotonlarla ölçülemez santimetrekareye düşen basınç, bir "n'aber?" telefonununu engelleyebilecek... "Heyecanlanınca bilmemkaç kat büyüyen organ" fıkrasindaki gibi büyür göz ve göze alınabilenler...Artık, it dalaşındaki bir Phantom pilotudur o, hedefe kilitlenmiÅŸ. YaÅŸam tesisatında, sigortasız bir kısadevredir aÅŸk, yakıp yıkan, sürüm sürüm süründüren... Önce gurur düşer iÅŸportaya, sonra da "ya sonra?"lar... Artık freni patlamış bir kamyondur o Yıldız YokuÅŸu'nda...Kalem girer devreye, sözcüklerin tükendiÄŸi yerde. Mavi çöp poÅŸeti, binlerce "seni"-"um"-"yor"-"sevi" yazılı kâğıt parçacıklarıyla dolar. Ve "ÅŸanslı sperm" gibi, ancak bir tanesi ulaşır hedeflenen kapılara. Ä°pi kopmuÅŸ uçurtmadır, kömür gözlü bir çocuÄŸun ardından baktığı, "vurmasınlar!" diye haykırdığı... Kalp atışlarını görür manav, "baÅŸka bir emrin var mı?" diye sorarken... Sevgi baÅŸka birÅŸeydir... Kadın aşık olursa, "aşık olmuÅŸ"tur. DelinmemiÅŸ ozon tabakasıyla, kendi iç dünyasındadır kasırgalar. Korkunç bir güvendir duyduÄŸu o adama, gülünce gözleri kaybolan; o sırada cep telefonu çalan, ürkek bir sesle "ben seni sonra arayayım mı?" diyen ve artık gülmeyen...Bütün önem sıralari altüst olmuÅŸtur hayatında. Bir "1 numara" vardır, bir de "geri kalanlar"... "1 numara" kutup yıldızıdır geçmez gecelerde; pusula "sevi" yazısının üzerinde, kapının önündeki mavi poÅŸette. Finlandiya'da bir 22 Aralik sabahıdır her sabah ve bir "GÃœNAYDIN" firsatıdır, o hep çok mesgul "sana da günaydın" sesine...Kadın aşık olursa, hak verir Discovery Channel'da izlediÄŸi "Kara Dul Örümcegi"ne. Kıskançlık bu dönemde salgılanan bir hormondur. Artık XY'dir zararsız kromozom. Hassas radarlar algılar 21. kromozomu. Fünyesi çekik dolaşır diÅŸi sineklerin bile yanında. Yavru bir kedi gibi uzatır başını dünyanın en güçlü kollarına; bir kaplan gibi korur o güçlü -sandığı- kolları...Berbat birÅŸeydir aşık bir kadının patronu olmak ve ondan iÅŸ beklemek ve çok büyük özgürlüktür aşık bir kadının patronunun olması... Erkeklerin tersine, kimyasal baÄŸ ile baÄŸlanır kadın; çok zor kopar, ama "koparsa tam kopmus" kadının patronu olmak da zordur; kopmuÅŸ kadının patronunun olması da. Artik hep kız arkadaÅŸlarıdır aradıkları, biryerlere gittikleri... XX "hoÅŸgelmiÅŸ"tir yeniden yaÅŸamına. "Y" harfini kortizon almadan söyleyemez. Yeni, buruk bir hayat baÅŸlamıştır, tedbirli, mesafeli...Cinsellik, son deliktir zurnada, "100 numara"dır önem sırasında. Ravel'in Bolero'su gibi geçer gider günler. Kapıdaki mavi poÅŸette son hanesi deÄŸiÅŸik takvim yaprakları, posta kutusunda ihbarnameler...Bir gün, bir dolmuÅŸ kuyruÄŸunda, bir hırdavat reyonunda, uzun bir yürüyüş sonrasında, bir adam çıkar karşısına, ona küçük, küçücük birÅŸey soran, gülünce gözleri kaybolan...Yalçın ERGÄ°R - 7 AÄŸustos 2000, Pazartesi Â
button