Kadıköy Çiğdemi’ni Boğaziçi Keteni’ni koruyun

Güncelleme Tarihi:

Kadıköy Çiğdemi’ni Boğaziçi Keteni’ni koruyun
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2006 00:00

Türkiye’nin en çok göç alan, yapılaşmanın en fazla yaşandığı, yeşilini en hızlı yok eden metropolü hálá 7 önemli bitki alanı ve 2 bin 500 türden oluşan florasıyla müthiş bir doğa zenginliğine sahip. Hatta bunlardan 39 tanesi dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen türler. İstanbul’un doğal bitki örtüsü, süs bitkileri yetiştiriciliğinde dünyanın bir numarası olan Hollanda’dan ya da yüzölçüm olarak 50 kat büyük olan İngiltere’den daha zengin.

O yüzden bazı sivil toplum örgütlerinin yetkililere yaptığı çağrı boşuna değil: İstanbul’un yeni master planını hazırlarken Kadıköy Çiğdemi’ni, Boğaziçi Keteni’ni koruyun.

İstanbul, şehrin çeperlerindeki alanlara sıkışmış da olsa, bitki türleri açısından olağanüstü bir zenginliğine sahip. Kentin toprak çeşitliliği, iki deniz ve iki kıta arasındaki konumu, Karadeniz kıyılarından nemli ve soğuk, Marmara Denizi’nin sıcak ikliminin etkisi bu zenginliğin kaynağı.

Hatta İstanbul ev sahipliği yaptığı bitki türlerinin sayısı ve habitat çeşitliliği açısından dünyada pek çok ülkenin tümünden daha zengin. Örneğin İngiltere’nin 250 bin kilometrekarelik alanında 1.850, Hollanda’nın 50 bin kilometrelik topraklarında 1.600 tür bitki yetişirken İstanbul’un 5 bin 110 kilometrekarelik alanında doğal olarak yaşayan yaklaşık 2 bin 500 bitki türü bulunuyor. Bunlardan 39 tanesi ise endemik. Yani dünyanın başka hiçbir yerinde doğal olarak yetişmiyor.

FORMULA 1- FLORA 0

Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD), İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’yle İstanbul’un 7 önemli bitki alanını belirledi. Bitki çeşitliliği zengin, nadir ya da endemik bitkileri barındıran alanlar derneğin geçen temmuzda yayımladığı "Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı" adlı kitabında yer aldı. Proje ve kitap; Türkiye’nin doğal bitki örtüsünün korunması amacıyla işbirliği yapan DHKD, İ.Ü.Eczacılık Fakültesi ile merkezi İngiltere’de bulunan Fauna&Flora International (FFI)’ın ortak çalışması.

DHKD, bu zenginliğin korunması için çeşitli kampanyalar da yürütüyor. Ağustos 2004’te başlanan "Formula 1- Flora 0 Kampanyası" ile tesislerin etrafındaki 10 bin hektarlık alan yeniden incelendi. Tesis İstanbul’un önemli bitki alanlarından olan Ömerli Havzası içinde yer alıyor.

27’Sİ TEHLİKEDE

DHKD Proje Yöneticisi Sema Atay’a göre, bu alan, yapılaşma nedeniyle en çok tehdit altında bulunan bitki alanı: "Başta Formula 1 tesisleri olmak üzere, yerleşim alanları, altyapı çalışmaları ve şehirleşme havzayı büyük ölçüde tehdit ediyor. Formula 1 tesisleri çevresinde yürütülen araştırma sonuçları, bölgenin halen sahip olduğu özellikleriyle acilen koruma altına alınması gerektiğini gösteriyor. Bölgede yaklaşık 458 bitki doğal olarak yetişiyor, bunlardan 9’u endemik, 3’ü Bern Sözleşmesi’ne göre mutlaka korunması gereken bitkiler, toplamda 27’sinin nesli tehlike altında."

Dernek tüm bu araştırma sonuçlarını İstanbul master planı çalışmalarını sürdüren ekibe de verdiği özel bir toplantı ile anlattı. Kentin bitki örtüsü çeşitliliğinin, planlama aşamasında mutlaka dikkate alınmasını istedi.

ÇATALCA PEYGAMBERÇİÇEĞİ (Centauria hermanii) Terkos Kasatura Kıyıları

Nemli fundalıklar ve ormanlarda yetişen turuncu renkli bir peygamberçiçeği türü. İstanbul’un Avrupa Yakası’nın kuzey kesimlerinde ve Asya Yakası’nda ise Aydos Dağı’nda yetişiyor. Aydos Dağı’nda doğal arazilerinin yanlış kullanımı ve yanlış ağaçlandırma nedeniyle tehdit altında.

İSTANBUL ÇİĞDEMİ

(Crocus olivieri ssp. istanbulensis)

Ömerli Havzası


İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki fundalıklara özgü, çok nadir bir bitki. Dünyada sadece bu bölgedeki üç alanda yetişiyor. Sınırlı olarak bulunduğu birkaç yerde yanlış ağaçlandırma, hızlı ve plansız yapılaşma nedeniyle tehdit altında.

İSTANBUL KARDELENİ (Galanthus plicatus ssp. byzantinus) Ömerli Havzası

Anadolu’nun kuzeybatısına özgü nadir bir kardelen türü. İlk kez İstanbul’dan toplanan örneklerle 1893 yılında bilim dünyasına tanıtılmış. Nesli tükenmek üzere.

SAHİL ÇİVİTOTU (Isatis arenaria) Ağaçlı Kumulları

Türkiye’nin Karadeniz kıyılarına özgü çok nadir bulunan bir kumul bitkisi. İstanbul’dakiler, kum ocakları, yazlıklar ve ağaçlandırma nedeniyle yok olmak üzere. Ağaçlı Kumulları, İstanbul Karadeniz kıyılarında Terkos-Kilyos arasında yer alıyor. Kumullar günümüze kadar bozulmadan 3 küçük parça halinde kalmayı başarmış.

KİLYOS PEYGAMBERÇİÇEĞİ

(Centaurea kilaea) Kilyos Kumulları


Adını Kilyos’tan alan, Türkiye’nin Batı Karadeniz kıyılarına özgü bir kumul bitkisi. İstanbul kıyılarındaki aşırı yapılaşma, kum çıkarımı ve yanlış ağaçlandırma nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kilyos Kumulları, İstanbul’un Karadeniz kıyılarında Kumköy ve Gümüşdere arasında yer yer fundalık, mera ve ormanlarla çevrelenmiş geniş kumullardan oluşuyor.

BOĞAZİÇİ KETENİ (Linum tauricum ssp. bosphori) Kuzey Boğaziçi

Adını İstanbul Boğazı’ndan alan, şehrin en nadir bitkilerinden biri. Doğal yaşam alanı kumullar, meralar şehirleşmeyle kayboluyor. Avrupa Yakası’nda Rumeli Kavağı’ndan Kilyos’a uzanan alanlar ve Belgrad Ormanı; Asya Yakası’nda ise Beykoz Riva ve Çayağazı Deresi’ne kadar olan alanda yaşıyor.

SAHİL SIĞIRKUYRUĞU

(Verbascum degenii) Terkos-Kasatura Kıyıları


İstanbul ve çevresinde birkaç alanda yetişen nadir bir kumul bitkisi. Karadeniz kıyılarındaki kum ve linyit çıkarımı, yazlık konutlar, artan turizm etkinlikleri ve ağaçlandırma nedeniyle tehlike altında.

SAHİL ASPERULASI (Asperula littoralis) Sahilköy-Şile Kıyıları

İstanbul’un kıyı kumullarında yetişen nadir ve endemik bir bitki. Kıyı kumullarındaki linyit ocakları, yazlıklar, turizm etkinlikleri ve ağaçlandırma çalışmaları nedeniyle tehlike altında. Sahilköy Şile Kıyıları; Karaburun ve Şile arasında, 20 km uzunluğunda kıyı kumul ve sarp kayalık bölgeler.

KADIKÖY ÇİĞDEMİ

(Colchicum chalcedonicum) Ömerli Havzası


Adını Kadıköy’ün tarihi ismi, "Chalcedon"dan almış, çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere, dünyada yalnızca birkaç yerde yetiştiği bilinen çok nadir bir bitki. Kontrolsüz şehirleşme, bu bitkiyi de yok olmanın eşğine getirdi. Ömerli Havzası’nda, Ömerli Barajı Havzası’nı da içine alarak Kocaeli Yarımadası’nın orta ve güney bölümlerinde yer alan tepelerde yetişiyor. Aydos Dağı, Kayış Dağı, Yelken Tepesi, Alemdağ, Paşaköy bu alanda.

ÇOKBAŞLI KÖYGÖÇÜREN

Batı İstanbul Meraları


İstanbul’a özgü beyaz çiçekli bir bitki. Doğal yaşam alanları hızla genişleyen sanayi tesisleri nedeniyle tahrip ediliyor. Batı İstanbul Meraları; İstanbul’un kuzeybatısında, Esenyurt, Hadımköy, Arnavutköy ve Gaziosmanpaşa ilçeleriyle çevrilmiş durumda.

İSTANBUL’DA 7 ÖNEMLİ BİTKİ ALANI

İstanbul’da 231.069 hektar büyüklüğünde toplam 7 adet Önemli Bitki Alanı (ÖBA) var. Bu rakam, İstanbul’un yüzölçümünün (511.000 hektar) yüzde 45’ine eşit.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!