Kaç kaç

Güncelleme Tarihi:

Kaç kaç
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2005 00:00

Hayatla arandaki maç diyorum, kaç kaç? Niye diyorum çünkü iki gündür hastaneye gidiyorum dayımı ziyarete. Hastane, beyazın hüküm sürdüğü oksijenli su kokulu koridor.Koridor çünkü bize yaşadığınız hayatın bir girişi, bir de çıkışı var diyor. Çıkışı aralayıp cereyan yapıyor. Hemen birbirimize sokuluyoruz. Korkuyoruz. Halbuki Aşık Veysel söylemişti de dinlememiştik: İki kapılı bir handa gidiyorum gündüz gece diye. Evet iki kapılı. Sanki maçta devre arasındayız. 323 diye bir odada bekleşiyoruz. Birbirimize çay, tuzlu kurabiye, kolonya veriyoruz. Doktor, söylediklerinin duygusal frekansının bizi sağır edebileceğini unutup, ağzında ne kadar gerçek varsa odanın ortasına bırakıp gitti. Annem gözyaşındaki suyla birazını dışarı süpürdü, ben konuyu değiştirip birazını koltuğun arkasına sakladım ama hiç azalmadı namussuz. Durum vahim değil zaten. Sadece tehlikenin üzerinden hoop diye atlayan dayımı nefesleri tutup izledik. İçimizi dışımızdan gizledik. Sedyenin kenarlarına tutunup onunla anjiyo odasına kadar yürüdük. Biraz güldürdük ama komik değildi. Dayım kırmızı kart görmüş. Bir düdük ötmüş. Hayat penaltı atışı kullanacak. Dayım kalede. Doktor Zeynep’le Doktor Murat kalenin önünde baraj. Biz taraftar. Anjiyonun yapıldığı kapının önündeyiz. Niye noolmuş? Hangi kurala uymazken yakalanmış? Nerede faul yapmış? Ailede kalp var mıymış, sigarası içkisi var mıymış, kolesterolü yağı var mıymış, spor yapar mıymış, strese girer miymiş? İşte bröşür şuradaymış. Anjiyo, hastayı bayıltmadan kalbe verilen bir sıvıyla tıkalı damar var mı yok mu anlamak içinmiş. Şiirlerde şarkılarda kırılan kalp, gerçekte tıkanıyor. Bir balon gönderip tıkalı damarı açıp, bir daha kapanmasın diye stent denen köprülerden yerleştiriyorlar oraya. (Dayıma anjiyoda iki tane yerleştirmişler bile.) Hmm, çok ilginç! Çok masalsı. Ve bütün bunlar olup biterken hasta herşeyi ekrandan live seyrediyor! Hatta 30 milyona yarın cd’sini alabilirsiniz! Ne, gerçekten mi?! Bir aşk şarkısına bundan güzel klip düşünemiyorum. Hınhın hın intro kemanlarda damarlarda akan kan, patat patata davullarda tıkanık olan damarın görüntüsü ve üzerine düşen vıdı vıdı ‘bak kalbimi tıkadın, açarsan sen açarsın’ tadında vokaller...Dayı kullanabilir miyim senin anjiyoyu? Kullanırsın. Aman ‘stent by me’ espirimi duymayan kalmasın...Şimdi her şey iyi. Penaltı out. Gol yok. Maça devam. Bakınız kıssadan hissederek şunu yazdım bir kenara:İnsanın bir sıkımlık canı, bir anlık hoş bakışı, bir karış da aklı var. Küpe olsun.Bir de, dayıcım geçmiş olsun.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!