Güncelleme Tarihi:
Fransızlar'ın oyunu çok beğendiğini belirten usta tiyatrocu, "Çevirisini Serpil Ekin Terlemez ile Sevgi Türker'in birlikte yaptığı oyunu, Sorbonne Üniversitesi'ndeki büyük bir tiyatro salonunda 'Le Crocodile En moi...' adıyla sahneledim. Çok güzel tepkiler aldım. Hatta eylül ayında tekrar sergileyeceğim" dedi.
Biraz Yeşil Kabare’den bahseder misiniz?Yeşil Kabare’yi bundan 15 yıl önce açtım. Amacım İstanbul gece hayatında hem düzeyli hem de eğlendirecek işler olabileceğini kanıtlamaktı. Bir de ülkemizde yenilip içilen bir kabare kültürü yoktu. Önceki kabare türleri tiyatromsu kabarelerdi. Gerçek anlamda bir kabare açılmamıştı.
n Siz ne yaptınız kabare için?
- Avrupa’da epey sürtmüştüm, biraz da mürekkep yalamıştım. Kabare orada nasıl başlamış, nereden çıkıp nerelere gelmiş diye baktım. Sonra bizim kültürümüzde nereye yerleşir diye inceledim. Taksim-Talimhane’de iki büyük dükkan buldum. Yıkıp birleştirdim ve 150 kişilik bir kabare yaptım. Adını da "Yeşil" koydum.
n Niçin Yeşil’i seçtiniz isim olarak?
- Çünkü renk körleri kırmızıyı yeşil, yeşili de kırmızı olarak görürler. Buradan yola çıktım. Sonuçta hepimiz birer zihinsel renk körüyüz ve bazı şeyleri olduğu gibi göremeyiz. İçini net göremeyiz, anlayamayız, fark edemeyiz, başka bir şeymiş gibi algılarız ve yanılırız. Kabare gibi şakanın, alayın, hicvin, mizahın başrolde olduğu yerlerde, güldürerek, eğlendirerek insanların hem kendilerine hem de dünyaya daha aydınlık gözlerle bakmaları sağlanır. Çünkü kahkaha zihni açar, insanın dünyaya meydan okumasını sağlar. Ben de böyle çok eğlenilen bir yer açmak istiyordum. Tüm birikmiş paramı kullanıp Yeşil Kabare’yi kurdum. Bu mekan çok önemli bir stil yarattı Türkiye’de. Aynı zamanda çok önemli yıldızlar kazandırdı sektöre.
n Kimdi bu yıldızlar?
- Deniz Türkali ile başladık ve onu şarkıcı olarak çıkardık. sonra Müjdat Gezen’le devam ettik. Ardından Uğur Yücel’i çıkardık. Demet Akbağ ile Rasim Öztekin’i de birlikte çıkardım. Cem Özer’i çıkardım. Sonra huysuz Virjin’i çıkardım. Seyirci de sahiplenirse bir iş patlayabilir. Seyirci de o zaman bağrına bastı Yeşil’i. Yeşil fark yaratmıştı. Ancak ruhsat alırken de çok zorluk çekmiştim o zaman.
n Neden ruhsat vermediler mi?
- Ruhsat için başvurduğumda "Kabare diye bir şey yok ruhsat kitabında, veremeyiz" dediler. İçkili lokanta var, çay salonu var, kabare yok. Saat 04.00’e kadar açık olduğu için de "Pavyon var o saate kadar açık olan, ama koskoca Ali Poyrazoğlu pavyon ruhsatı alır mı?" dediler. "Benden kral oldu, padişah oldu, dilenci oldu, pavyoncu niye olmasın?" diye cevap verdim. O zaman da "Pavyoncu dediğin bıyıklı olur, senin bıyığın yok. Bıyıklı resim getir" diye ısrar ettiler. Tiyatrodan takma bıyık ayıp taktım, çektirdim resmi, aldım pavyon ruhsatını ve Yeşil’in kapısına astım. Yeşil’e gelenler daha kapıdan girerken o ruhsatı görüp gülmeye başlarlardı, sonra sabaha kadar devam ederdi bu kahkahalar.
n Müşteri memnuniyeti gülmeye bağlıydı diyebiliriz o halde...
- Yeşil’de kahkaha atarak günün ve dünyanın sıkıntılarına meydan okunurdu. Yeşil’in geleneği buydu. Bir de Yeşil’in bir özelliği vardır. O gece oraya misafir olarak gelen tüm sanatçılar mutlaka sahneye çıkarlar. İbrahim Tatlıses, Timur Selçuk, Ferdi Özbeğen, Ajda Pekkan, Candan Erçetin, Nükhet Duru, Sezen Aksu, Zülfü Livaneli çıktı mesela orada. Hülya Avşar da ilk defa Yeşil’de sahneye çıkıp şarkı söylemiştir. Bir keresinde de Sakıp Sabancı çıktı, 45 dakika şov yaptı ve yerlere yatırdı milleti gülmekten. Zeki Müren de son konserini Yeşil’de vermişti.
n Yeni Yeşil nasıl olacak peki?
- Ben birçok şirkete olduğu gibi Magic life’a da fark yaratma konusunda eğitim veriyorum. Onlara seminer verirken nasıl bir fark yaratabiliriz diye konuşmaya başladık. Sonuçta tatil köylerinde hep belli başlı animasyonlar yapılıyor ve tekrar niteliğinde olduğundan çok da eğlendirmiyor. Biz başka bir şey yapmalıydık. Biz de sanata yer verelim dedik. Her şey dahil sistemine sanat da dahil olsun dedik ve "Sanat sanat içinde" sloganıyla yola çıktık. Geçen yıl tiyatro oyunlarımızı oynadık, çocuk oyunları sergiledik, kitap okuma günleri düzenledik. Çok güzel tepkiler aldık. Bu yıl tekrar çalışma kararı aldık. Yeni bir konsept düşündük ve Yeşil’i neden Magic Life’ta açmayalım dedim. Üstelik sadece otel müşterisine değil, dışarıdan da insanlar gelebilecek.
n Ne zaman başlayacaksınız şova?
- 28 Haziran’da başlayacağız ve iki ay sürecek. Hazırladığımız şovun adı "Tumba Yatak" Kabarenin tamamı yatakta geçiyor. İnteraktif bir hale getirdik şovu. İki ayrı sahne yapıldı. Şarkı söyleyenlerin sahnesi farklı bir yerde olacak.
n Kimler olacak peki?
- Oyuncu kadrosu Ali Poyrazoğlu, Bülent Kayabaş, Eser Ali, Özdemir Çiftçioğlu, Berrak Kuş, Deniz Akkaya’dan oluşuyor. Ferdi Özbeğen de bize şarkılarıyla katılacak. Ayrıca 30 kişilik Brazil Tropical Orkestra ve dans grubu çıkacak.
n Ferdi Özbeğen ne tür müzik yapacak?
-Ferdi Özbeğen ilk defa Brazil Tropical ile birlikte sıcak ülkelerin müziklerini yapacak. Sonra kendi nostaljik şarkılarından okuyacak. 70, 80 ve 90’ların müzikleri olacak genelde.
n Yeşil’i İstanbul’a getirmeyi düşünüyor musunuz?
- Bodrum’da 28 Haziran’da başlayacağız ve ağustos sonunda bitecek. Orada işimiz bitince kabareyi buraya taşımayı düşünüyoruz. İlk teklifi Büyük Kulüp’ten aldık, bakalım ne olacak. n Servet YILMAZ
Fransızlar Fransızca biliyorlarmış
Fransa’da "İçimdeki Timsah" adlı oyunu oynadım. Ve anladım ki Fransızlar Fransızca biliyor! Şaka bir yana, çok güzel tepkiler aldım orada. Sorbonne Üniversitesi’ndeki büyük bir tiyatro salonunda oynadım oyunu ve çok beğenildi. Eylül ayında tekrar sergileyeceğim hatta... "Le Crocodile En moi..." adıyla sahnelediğim oyunun çevirisini Serpil Ekin Terlemez ile Sevgi Türker birlikte yaptı. Çok da güzel oldu.