Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2007 00:00
SEAN KINGSTON
Sean Kingston
(Sony BMG)
Sean Kingston; Yüce Jamaika Müzik İmparatorluğu’nun namlı vezirlerinden, büyük prodüktör Jack Ruby’nin torunudur. Yani ’asilzáde’ gözüyle bakmam kaçınılmazdır bu 17 yaşındaki elemana!
Hiç gördünüz mü Sean’ı bilmiyorum? Kendisi tombiş ve yanakları sürekli makaslanmak suretiyle sağa sola sallanası bi çocuk.
Bi de efendi ki sormayın. Hiç kötü kelime, küfür, hakaret kullanmadan yapmış albümünü. Efendi çocuk, oradan da bir aferin kaptı benden.
Peki nasıl müzik yapıyor bu çocuk?
Melek gibi bir sesi var öncelikle.
Atasının izinde reggae yapıyor. Fakat dedesiyle bir alakası yok.
Pop sosu bol tutulmuş, hip-hop’la dirsek temasını sürdüren fakat neticede müzik marketlerde reggae olarak kabul gören bir albüm.
Hemencecik şöhret olmasını sağlayan "Beautiful Girls", Ben E. King’in "Stand By Me"siyle omurgası desteklenmiş bir "şeker-pop/ doo-wop" harikası.
Dinleyen şahsı direkt içine çeken, laf olsun diye değil hakikaten "çok tatlı" bir şarkı.
Manasız da olsa mutluluk veren bu şarkının dışında ne var peki albümde?
Başka "sample" denemeleri var mesela. "Stand By Me"yi kullanarak "Beautiful Girls"de yakaladığı başarıyı; Led Zeppelin’in "D’yer Mak’er"ıyla ve Phil Collin’in "I Can Feel It"iyle de tekrarlamak istemiş.
Özellikle Led Zeppelin’e yaptığı fena muameleden dolayı dedesine şikayet etmek gerekiyor haylazı.
Ama kızsan ve bu üzülse öyle bir bakar ki adamın yüzüne, "Hadi affettim seni sıpaaaa!" diye yollarsın.
Tabii tatlı ve efendi bir çocuk diye koca albüm dinlenmiyor.
"Beautiful Girls" herkesin dinlemesi ve sahip olması gereken bir şarkı. Fakat albümün tamamı için bunu söylemem mümkün değil.
Yine de bir şekilde Sean’ı şu sözleri tekrarlarken yakalamalısınız:
"You’re way too beautiful girl/ that’s why it’ll never work/ you’ll have me suicidal, suicidal/ when you say it’s over. (Kızım sen biraz fazla güzelsin/ yürümez, bu abini üzersin/ intihardan intihara sürüklersin/ hadi bittim, gidiyorum dediğinde...)"
Çeviriye takılmayın fazla, ben böyle sevdim...
Sean Kingston
(Sony BMG)
Sean Kingston; Yüce Jamaika Müzik İmparatorluğu’nun namlı vezirlerinden, büyük prodüktör Jack Ruby’nin torunudur. Yani ’asilzáde’ gözüyle bakmam kaçınılmazdır bu 17 yaşındaki elemana!
Hiç gördünüz mü Sean’ı bilmiyorum? Kendisi tombiş ve yanakları sürekli makaslanmak suretiyle sağa sola sallanası bi çocuk.
Bi de efendi ki sormayın. Hiç kötü kelime, küfür, hakaret kullanmadan yapmış albümünü. Efendi çocuk, oradan da bir aferin kaptı benden.
Peki nasıl müzik yapıyor bu çocuk?
Melek gibi bir sesi var öncelikle.
Atasının izinde reggae yapıyor. Fakat dedesiyle bir alakası yok.
Pop sosu bol tutulmuş, hip-hop’la dirsek temasını sürdüren fakat neticede müzik marketlerde reggae olarak kabul gören bir albüm.
Hemencecik şöhret olmasını sağlayan "Beautiful Girls", Ben E. King’in "Stand By Me"siyle omurgası desteklenmiş bir "şeker-pop/ doo-wop" harikası.
Dinleyen şahsı direkt içine çeken, laf olsun diye değil hakikaten "çok tatlı" bir şarkı.
Manasız da olsa mutluluk veren bu şarkının dışında ne var peki albümde?
Başka "sample" denemeleri var mesela. "Stand By Me"yi kullanarak "Beautiful Girls"de yakaladığı başarıyı; Led Zeppelin’in "D’yer Mak’er"ıyla ve Phil Collin’in "I Can Feel It"iyle de tekrarlamak istemiş.
Özellikle Led Zeppelin’e yaptığı fena muameleden dolayı dedesine şikayet etmek gerekiyor haylazı.
Ama kızsan ve bu üzülse öyle bir bakar ki adamın yüzüne, "Hadi affettim seni sıpaaaa!" diye yollarsın.
Tabii tatlı ve efendi bir çocuk diye koca albüm dinlenmiyor.
"Beautiful Girls" herkesin dinlemesi ve sahip olması gereken bir şarkı. Fakat albümün tamamı için bunu söylemem mümkün değil.
Yine de bir şekilde Sean’ı şu sözleri tekrarlarken yakalamalısınız:
"You’re way too beautiful girl/ that’s why it’ll never work/ you’ll have me suicidal, suicidal/ when you say it’s over. (Kızım sen biraz fazla güzelsin/ yürümez, bu abini üzersin/ intihardan intihara sürüklersin/ hadi bittim, gidiyorum dediğinde...)"
Çeviriye takılmayın fazla, ben böyle sevdim...