Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2007 00:00
HINCAL’IN SEÇTİKLERİ
(Sony BMG)
Tanınmış gazeteci-yazar Hıncal Uluç, kendi müzik zevkini yansıtan 17 şarkılık bir CD hazırlamış. Albüm, Uluç’un köşesini takip edenlerin daha önceki müzik yazılarından hareketle tahmin edebilecekleri üzere, günümüzde "oldies" tabir edilen şarkılardan oluşuyor.
Bu tür albümleri hazırlamak güçtür. Hıncal Uluç köşesinde bu durumu açıkladı: İstediğiniz şarkı olmuyor, şarkıyı bulsanız istediğiniz şarkıcı söylemiyor... Telifle alakalı pek çok problemi aşarak müzik zevkini yansıtmak da güçleşiyor.
Hıncal Uluç’un hazırladığı albümü dinlerken, yıllardır onu okurken hissettiğim tuhaf duyguyu kulağından tutup karşıma oturtmayı başardım.
Hıncal Uluç’u okurken bazen "Helal olsun!", bazen "Kaşkoluna kurban olayım; yapma be usta!" demişimdir hep. Bana özgü bir his olmadığını biliyorum bunun.
Sevgi/nefret hattında yürüyen Hıncal Uluç tramvayını yıllardır tıkır tıkır çalıştıran güç de buradan geliyor herhalde.
1980’lerden itibaren kentli ve gazete okuyan kitlenin "gusto ayarları"nda çok büyük etkisi bulunan Hıncal Uluç’la müzik zevkimiz enteresan bir şekilde hem örtüşüyor hem örtüşmüyor.
Ben de Frank Sinatra severim ama bu şarkısını değil... Bob Dylan’dan "Blowin’ In The Wind" var, hayatımın şarkısı. Fakat Neil Sedaka var ki; şahsen tahammül etmem imkansızdır.
Ancak Hıncal’ın sevgi/nefret tramvayının 1980’lerden beri bir müdavimi olarak biliyorum ki orta yolu bulunur.
Bazen Neil Sedaka çıkar karşımıza ve "aşkına istediği hediyeyi almak için saçını satan kadın" hikayesi gibi "Duygulanamayacağım şimdi, gider misiniz buradan!" dedirtir, bazen Elvis çıkıp "Bak bu oldu işte..."
Neticede Hıncal Uluç’un albümü "oldies" sevenler için ideal. Seçilen şarkılar aşk, kader, geçmişe özlem üçgeninde geziyor. Albüme "1965’ten sonra hiç mi güzel şarkı yapılmadı?" şeklinde diklenmek de manasız. Çünkü bu albümün adı "Hıncal’ın Seçtikleri" ve o da böyle şarkılar seviyor.
Tutup Sex Pistols’dan "Anarchy In The UK" koymasını beklemiyordunuz herhalde!..
Müziği sevip böyle bir albüm hazırladığı için Hıncal Uluç’a teşekkür ederim.
(Sony BMG)
Tanınmış gazeteci-yazar Hıncal Uluç, kendi müzik zevkini yansıtan 17 şarkılık bir CD hazırlamış. Albüm, Uluç’un köşesini takip edenlerin daha önceki müzik yazılarından hareketle tahmin edebilecekleri üzere, günümüzde "oldies" tabir edilen şarkılardan oluşuyor.
Bu tür albümleri hazırlamak güçtür. Hıncal Uluç köşesinde bu durumu açıkladı: İstediğiniz şarkı olmuyor, şarkıyı bulsanız istediğiniz şarkıcı söylemiyor... Telifle alakalı pek çok problemi aşarak müzik zevkini yansıtmak da güçleşiyor.
Hıncal Uluç’un hazırladığı albümü dinlerken, yıllardır onu okurken hissettiğim tuhaf duyguyu kulağından tutup karşıma oturtmayı başardım.
Hıncal Uluç’u okurken bazen "Helal olsun!", bazen "Kaşkoluna kurban olayım; yapma be usta!" demişimdir hep. Bana özgü bir his olmadığını biliyorum bunun.
Sevgi/nefret hattında yürüyen Hıncal Uluç tramvayını yıllardır tıkır tıkır çalıştıran güç de buradan geliyor herhalde.
1980’lerden itibaren kentli ve gazete okuyan kitlenin "gusto ayarları"nda çok büyük etkisi bulunan Hıncal Uluç’la müzik zevkimiz enteresan bir şekilde hem örtüşüyor hem örtüşmüyor.
Ben de Frank Sinatra severim ama bu şarkısını değil... Bob Dylan’dan "Blowin’ In The Wind" var, hayatımın şarkısı. Fakat Neil Sedaka var ki; şahsen tahammül etmem imkansızdır.
Ancak Hıncal’ın sevgi/nefret tramvayının 1980’lerden beri bir müdavimi olarak biliyorum ki orta yolu bulunur.
Bazen Neil Sedaka çıkar karşımıza ve "aşkına istediği hediyeyi almak için saçını satan kadın" hikayesi gibi "Duygulanamayacağım şimdi, gider misiniz buradan!" dedirtir, bazen Elvis çıkıp "Bak bu oldu işte..."
Neticede Hıncal Uluç’un albümü "oldies" sevenler için ideal. Seçilen şarkılar aşk, kader, geçmişe özlem üçgeninde geziyor. Albüme "1965’ten sonra hiç mi güzel şarkı yapılmadı?" şeklinde diklenmek de manasız. Çünkü bu albümün adı "Hıncal’ın Seçtikleri" ve o da böyle şarkılar seviyor.
Tutup Sex Pistols’dan "Anarchy In The UK" koymasını beklemiyordunuz herhalde!..
Müziği sevip böyle bir albüm hazırladığı için Hıncal Uluç’a teşekkür ederim.