Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2007 00:00
INTERPOL
Our Love To Admire
(Capitol/EMI)
Interpol ister istemez misyon sahibi olmuş, 1990’ların sonunda filizlenen "yeni-indie" toplulukların mühim kısmı tarafından öncü muamelesi görmüş bir ekip.
New York’tan çıkan topluluğun karanlık sesler kovalayanları memnun eden ilk albümü "Turn On The Bright Lights" hálá evde dolanımda olan bir çalışmadır.
İkinci albüm "Antics"i, ilki kadar olmasa da beğendim. Ama "ikinci albümün kesmemesi" sık yaşanan bir duygudur, fazla takılmadım. O albümde de çok sevdiğim şarkılar var ayrıca.
İlk iki albümü independent/bağımsız plak şirketi Matador’dan çıkartan Interpol’ün aynı zamanda ilk "büyük şirket/meycır leybıl!" albümü.
İnsanı kuytu yönlerine koşup, kıvrılıp müzik dinlemeye sevk edecek güzellikte şarkılar var; mesela açılıştaki "Pioneer To The Falls."
İlk 45’lik "The Heinrich Maneuver" karşısında heyecana kapıldığımı söyleyemem. Bu hayal kırıklığı kokan başlangıca rağmen albümü iki gün içinde beş kere dinledim ve dinledikçe de sevdim.
Küçük dünyalarımızda çıktığımız müzik yolculuklarında erken dönem R.E.M., Echo & The Bunnymen, Joy Division gibi istasyonlar varsa, güzergáha gönül rahatlığıyla bu albümü de ekleyebilirsiniz.
THE CHEMICAL BROTHERS
We Are The Night
(Virgin)
The Chemical Brothers, 10 yıllık süreçte altıncı albümünü çıkardı.
Öncelikle televizyon kanallarının program müdürlerine veya jenerik müziklerine kim karar veriyorsa, işte o insanlara hayırlı olsun.
Yeni sezon öncesi futbol programlarına dinamik parça arayışındaki spor servislerinde de bayram havası yaşandığına eminim.
Şimdi "The Chemical Brothers’ın yeni albümü bu bakış açısından mı incelenir, ey kulakları kaba, yaklaşımları kaba insan!" diyenler çıkabilir. Bu The Chemical Brothers’ın dünya çapında fayda sağladığı bir alan ve benim gibi bu işe takık olanlar da az değildir. Yani NTV de seviyor, TGRT
Haber de, Aşağı Tapunya Özerk Bölgesi’nin Resmi Yayın Organı Minçupu TV de...
Albüme bakalım biz: Tom Rowlands ve Ed Simmons, en harika The Chemical Brothers albümünü hazırlamış filan değil. Ama bu, albümün kötü olduğu manasına mı geliyor? Tabii ki hayır.
Özellikle "Push The Button"da ağırlık noktasına doğru hamlelerini sıklaştıran gitarlar biraz geri plana çekilmiş.
Daha elektronik temeller esas alınmış, bu arada adet olduğu üzere başka isimlerle ortaklıklar yapılmış (Mesela Klaxons ile) ve neticede ortaya vasatın üstünde, beklentileri karşılayabilecek fakat hayranlık uyandırmayacak bir albüm çıkmış.