Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2007 00:00
VAN MORRISON
At The Movies
(Capitol)
MARTIN Scorsese filmlerini çok seven biri olarak, Scorsese’nin Van Morrison takıntısının da farkındaydım. Fark edilmeyecek gibi değildir zaten; bir yerden Van Morrison’ı bir şekilde duyarsınız pek çok filminde. Ancak Van Morrison şarkılarının sinema dünyasınca bu kadar benimsendiğini ancak "At The Movies"i dinleyince anladım.
Van Morrison’ın hangi şarkısının hangi filmde kullanıldığını tek tek yazacak yerimiz yok ama birkaç örnek vereyim. Parantez içindekiler filmler oluyor tabii... "Moondance" (An American Werewolf In London), "Moondance", "Wild Night" (Thelma & Louise), "Into The Mystic" (Patch Adams), "Wonderful Remark" (King of Comedy).
18 şarkı var o yüzden kısa keselim.
Yine de "Brown Eyed Girl" ve "Someone Like You" gibi çok bilinen şarkıların da bulunduğunu vurgulamak faydalı olabilir...
Bir nevi "Van Morrison ve Sinemasal Ortamlar" derlemesi olan bu kıymetli çalışmayı, Van Abi’ye kişisel husumet besleyenler dışında herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Şarkı filmi, film seyrettiğiniz günü, seyrettiğiniz gün bambaşka bir şeyi çağrıştırabiliyor; kafatasının içinde lüzumundan fazla eko oluşabiliyor. Başka bir yan etkisi yok, mis gibi albüm.
NORAH JONES
Not Too Late
(Blue Note)
NORAH Jones’un 2002’den bu yana 8 Grammy almış olması etkileyici. ABD’de 15 milyon, dünya genelinde 30 milyon albüm satmış olması ve hali hazırda 21’inci yüzyılın en çok albüm satan kadın sanatçı olması da çok etkileyici.
Fakat asıl etkileyici olan bütün bunları, sakin sakin, basit şarkılar söyleyerek yapmış olması. Norah Jones ve eli-kolu-ortağı-basçısı Lee Alexander, sıradan insanların dünyalarını anlatan, sıradan gibi duran ve sadeliğiyle büyüyen güzel şarkılar yaptılar.
Üçüncü Norah Jones albümü "Not Too Late"te de durumda bir değişiklik yok. Aynı ekip, aynı hava, aynı tarz. Değişikliğe mahal vermemesi tabii ki sıkıcı olma riskini de getiriyor. Fakat Norah Jones hayranlarının durumu kafalarına fazla takacaklarını sanmam. Formül tutmuş, daha su kaldırır gibi duruyor.
Benim açımdan ara sıra iyi gelen albümler arasına girer.
At The Movies
(Capitol)
MARTIN Scorsese filmlerini çok seven biri olarak, Scorsese’nin Van Morrison takıntısının da farkındaydım. Fark edilmeyecek gibi değildir zaten; bir yerden Van Morrison’ı bir şekilde duyarsınız pek çok filminde. Ancak Van Morrison şarkılarının sinema dünyasınca bu kadar benimsendiğini ancak "At The Movies"i dinleyince anladım.
Van Morrison’ın hangi şarkısının hangi filmde kullanıldığını tek tek yazacak yerimiz yok ama birkaç örnek vereyim. Parantez içindekiler filmler oluyor tabii... "Moondance" (An American Werewolf In London), "Moondance", "Wild Night" (Thelma & Louise), "Into The Mystic" (Patch Adams), "Wonderful Remark" (King of Comedy).
18 şarkı var o yüzden kısa keselim.
Yine de "Brown Eyed Girl" ve "Someone Like You" gibi çok bilinen şarkıların da bulunduğunu vurgulamak faydalı olabilir...
Bir nevi "Van Morrison ve Sinemasal Ortamlar" derlemesi olan bu kıymetli çalışmayı, Van Abi’ye kişisel husumet besleyenler dışında herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Şarkı filmi, film seyrettiğiniz günü, seyrettiğiniz gün bambaşka bir şeyi çağrıştırabiliyor; kafatasının içinde lüzumundan fazla eko oluşabiliyor. Başka bir yan etkisi yok, mis gibi albüm.
NORAH JONES
Not Too Late
(Blue Note)
NORAH Jones’un 2002’den bu yana 8 Grammy almış olması etkileyici. ABD’de 15 milyon, dünya genelinde 30 milyon albüm satmış olması ve hali hazırda 21’inci yüzyılın en çok albüm satan kadın sanatçı olması da çok etkileyici.
Fakat asıl etkileyici olan bütün bunları, sakin sakin, basit şarkılar söyleyerek yapmış olması. Norah Jones ve eli-kolu-ortağı-basçısı Lee Alexander, sıradan insanların dünyalarını anlatan, sıradan gibi duran ve sadeliğiyle büyüyen güzel şarkılar yaptılar.
Üçüncü Norah Jones albümü "Not Too Late"te de durumda bir değişiklik yok. Aynı ekip, aynı hava, aynı tarz. Değişikliğe mahal vermemesi tabii ki sıkıcı olma riskini de getiriyor. Fakat Norah Jones hayranlarının durumu kafalarına fazla takacaklarını sanmam. Formül tutmuş, daha su kaldırır gibi duruyor.
Benim açımdan ara sıra iyi gelen albümler arasına girer.