Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2004 00:00
THE CLASHLondon CallingSONY/COLUMBIAEÄžER biri çıkıp ‘BaÅŸtan sona, ilk notadan son nefesini verene kadar mükemmel kaç albüm dinledin birader hayatta?’ diye sorsa, ilk cevabım ‘YavaÅŸ gel usta; biraz vakit ver de hesaplayayım’ olur herhalde. Sonra aynı kiÅŸinin karşısına elimde listeyle dikilirsem, emin olun ilk sırada The Clash’ın ‘London Calling’i olur. 1979 yılında çıkan bu mükemmel (ister inanın ister inanmayın, yüzlerce kez dinlemiÅŸimdir. Dinlemeye baÅŸlayıp yarım bıraktığım olmamıştır) albümün 25’inci yılı dolayısıyla özel bir set yayınlandı. Albüm var, bir adet DVD formatında belgesel var ve bir deeee yıllardır kayıp olan meÅŸhur ’The Vanilla Tapes’ var. ‘The Vanilla Tapes‘, artık bulunmayacağı düşünülen demo kayıtları ‘London Calling’in... Kapakta Pennie Smith’in unutulmaz fotoÄŸrafı; Paul Simonon, Palladium’da bas gitarını parçalamak üzere... Rock ve idealizm aynı cümle içinde sadece The Clash için kullanılabilir herhalde. Joe Strummer (Belki alakasız ama 1952 Ankara doÄŸumludur, bilir misiniz?), Mick Jones ve Paul Simonon, bu tüyleri diken diken edecek güzellikte albümde en fiyakalı, en harbi, en sıkı günlerindeler. Ve iÅŸin güzel yanı, hatıralarda hep öyle kaldılar. 25 yıl sonra da mükemmel, 50 yıl sonra da öyle olacak, 100 yıl sonra da. DinlememiÅŸ olan talihsizler için iyi bir fırsat. Rock tarihi açısından kıymetli evrak sayılır, ona göre...DEPECHE MODERemixes 81...04KENT/MUTEDEPECHE Mode’un 1981’den beri çıkardığı parçaların farklı ellerden çıkma remikslerini dinlemek ‘O kadar oldu demek ha! Vay benim gençliÄŸim!..’ dedirtiyor insana öncelikle. Üç albümlük, 36 ÅŸarkılık bu toraman albüm, öncelikle ‘Depeche Mode, bozlak yorumlasın, onu da dinlerim’ diyecek boyutta sadık dinleyicileri için. Johnny Dollar ile Portishead’in ‘ın Your Room’a, Dave Clarke’ın ‘Dream On’a, Ulrich Schnauss’un ‘Little 15’e, Goldfrapp’in ‘Halo’ya yaptıkları çok güzel. Fakat arada Danny Tenaglia’nın ‘I Feel Loved’a yaptığı fenalık gibi giriÅŸimler de var bu battal boy çalışmada. Sanırım albümü ‘üçü biryerde’ formatında satın almak gibi bir zorunluluk yok; Müstakil olarak da satılacak bu üç albüm. Yine de benim bildiÄŸim takıntılı Depeche Mode hayranları, ne yapar ne eder, üçünü de elde eder. Albümün bende yarattığı etki farklı oldu. Ben direkt, evdeki Depeche Mode albümlerini döküp bayıla bayıla onları dinlemeye baÅŸladım. Bu da remiks hadisesinden çok hoÅŸlanmadığım anlamına geliyor herhalde. Yine de yukarıda saydığım gibi iyi örnekler de var...JULIO IGLESIASEn Français...SONY/COLUMBIABANA ‘Niye Julio Iglesias sevmiyorsun?’ diye soruyorlar. Nasıl örnek vereyim bilmem ki? Köfte-patates seven çocuÄŸun kapuskaya bakış açısı gibi bir ÅŸey bu dersem benzetmenin dalağını yarmış olur muyum? Baygın ses sevmem, cilalı romantik ÅŸarkı sevmem, Latin esintisi sevmem, Ä°ngilizce dışında bir dilde ÅŸarkı sevmem zor... Mesela bu albümde deÄŸiÅŸiklik yapmış, komple Fransızca albüm yapmış baba. Sevenleri doyasıya dinlesin. Gerçekten kastım yok adama karşı. Ben dinlemiyorum ya, bu kadar basit! Julio Abi’den 16 (bir de bonus var, etti mi 17) adet Fransızca ÅŸarkı. Yürek rendesi gibi biÅŸi!..Â
button