Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2006 00:00
CAFE DE PERA 4(SONY BMG)
CAFE De Pera serisinin dördüncü albümü, ilk üç albümün izinden gidiyor. Normaldir tabii; ilk üç albüme hisli şarkıları yığdıktan sonra "Yahu, dördüncüde bir değişiklik yapıp Moğol heavy metal gruplarından seçme ballad’lar mı yapsak?" diyecek ve bu tehlikeli fikri devreye sokacak halleri yoktu herhalde. Kapak fotoğrafında yine bir fincan kahve var. Deniyor ki dinleyiciye "Koy bir fincan kahve, dinle yumuşak yumuşak şu şarkıları..." Ben böyle durumlarda "Almayayım, demin attım..." diyen sinir bozucu yapıda bir insan olduğumdan, "Yok ya.." diyorum, ben başka bir şeyler bulurum dinleyecek. Albümde Fairground Attraction’ın "Find My Love"ı, Crash Tast Dummies’in "Mmmm Mmmm Mmmm Mmmm"ı gibi nükleer savaş sonrasında bile ayakta kalmayı sürdüreceğinden korktuğum şarkılar var. Ama bu şarkıların yanı sıra Lou Reed’in "Perfect Day"i veya Jeff Buckley’in "Lilac Wine"ı gibi çok kıymetli olanlar da var. Karışık albümler için hep söylediğim şey, 18 şarkılık bu albüm için de geçerli: "Jeff Buckley dinleyeceksem Jeff Buckley dinlerim..." Amaaaa -evet bilenler tamamlayabilir devamını- "Karışık albüm sevene de engel olmam..."
KARMAKARIŞIK / (Müzikotek)
BU sütunda Türkçe albümlere yer verilmiyor. Bunun iki sebebi var. Birincisi bu köşenin amacı yerli üretim albümleri tanıtmak değil. Bu yeterli bir açıklama aslında ama, ikinci bir açıklama isteyen olursa; "Yerli albümler zaten her yerde tanıtılıyor" diyebilirim. Ancak kırk yılda bir filan özel bir durum olursa,
haber vermek açısından Kabakulak’ta Türkiye’de üretilen albümlerden bahsediyorum. "Karmakarışık" da özel bir durum. Fikret Kızılok, Dağhan Baydur, Tuna Kiremitçi Murat Çekem, Bora Ayanoğlu, Eren K. Akay, Ali Erenus, Renan Bilek... Hepsini sayacak yerim yok maalesef. Herbiri birbirinden kıymetli bu müzisyenlerin ortak özellikleri Galatasaraylı olmaları. Gül Baba’nın bahçesinden geçmiş olanlar, bir kez daha yetiştikleri kurumun çatısı altında bir araya geliyorlar. İkincisi de yapılacakmış albümün. Benm bildiğim
Galatasaray Lisesi’nden çıkan müzisyenlerden daha çok albüm çıkarırlar. Sadece Galatasaraylılar için değil, Türk müziğinde nitelikli üretim yapanlara saygı duyan herkes için kıymetli bir çalışma...
ASIAArchiva 1 & 2
(INSIDEOUT/ ATLANTIS)
ASIA, rock müzikle ilgisini geçmişe yönelik olarak da sürdürenlerin hemen tanıyacakları veya hatırlayacakları bir topluluk. 1980’lerde dev kadrosuyla epeyce hayranlık uyandıran Asia, eski toprakların sevdiği tarzda müzik yapar. Yalan konuşmuş olmayayım; bir Asia şarkısı dinlemeyeli kesin 10 yıldan fazla olmuştur. Asla favori ekibim olmamışlardı fakat kadrosuna saygıda kusur etmem... Asia elemanları, 1 Ocak 1996’da Londra’daki stüdyolarına geldiklerinde bir felaketle karşılaşıyor: Stüdyoyu su basmış, zarar büyük. Aletleri kurtaramamışlar fakat bu albümde dinleyebileceğiniz şarkıların da bulunduğu pek çok kayıt sağ kalmış. Asia bugünlerde ne yapıyor diye merak edenlere tavsiye ederim. Ötesine tavsiye etsem de faydası olmaz zaten.