Kabakulak
Güncelleme Tarihi:
Kanat Atkaya
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2006 00:00
VICTORIA ABRIL
Putcheros Do Brasil
(Sony BMG)
VICTORIA Abril, sevdiğim bazı filmlerden tanıdığım iyi bir oyuncu. Müzikle daha önce bir alakası olduysa da haberim olmamış. Hoş olsa kendimizi sokaklara vurup albümlerini arayacak halimiz de yok ya her neyse... "Putcheros Do Brasil" uzunca bir süre masanın üstünde duran ve "Yarın dinlerim... Yarın da yemekte kapuska varmış ben en iyisi Dünya Kupası bitene kadar bekleyeyim, sonra dinlerim..." tarzında çirkin bir şekilde yaklaştığım albümler arasındaki yerini bir süre korudu. Sonra gazetede çalışırken "Ne dinlesem acaba? Bunalım bir şey çekemem, manasızca neşeli bir albüm de sinirleri hırpalıyor..." noktasında elim uzandı ve albümün gazeteden benim eve uzanan yolculuğu da böyle başladı. Malum, her albümü eve götürmüyorum. Ancak dinleneceğinden emin olduğum albümler gazeteden çıkıp benimle eve geliyor. Bu tabii ki müzik alemi için bir kriter değil; fakat benim için en mühim kriter... Netice itibariyle Victoria Abril, "Samba De Verao" başta olmak üzere şeker gibi şarkıları yorumlamış. Oyunculuğu kadar şarkıcılığını da beğendiğimi söylersem yüzüm kızarmaz. Geniş zamanlara yayılıp kahve eşliğinde kitap okurken filan iyi arkadaşlık ediyor. 7 gün 24 saat dinlenmez ama yeri ve zamanı iyi ayarlandığında iyi gelen albümlerden...
ROD STEWART
The Great American Songbook
(Sony BMG)
ROD Stewart’ın "The Great American Songbook" serisini, Muazzez Ersoy’un nostalji serisiyle karşılaştırınca, şarkıcının hayranları bana kırıldıklarını "Oharey birader!" şeklinde belirten arkadaşlarım olmuştu. Ancak zaman galiba beni haklı çıkardı. Rod Ağbi, birkaç yıl içinde söylemedik standart bırakmadı ve yanılmıyorsam toplamda dört adet albüme ulaştı. Şimdi bu dört albüm, 20 sayfalık bir kitapçık ve bir adet konser DVD’si ile zenginleştirilerek box-set olarak yayınlandı. Box-set, güzel görünen ve bildiğiniz üzere biraz da tuzlu bir format oluyor. Aslında, dört albüm ve bir DVD’yi alamayacağınız kadar ucuz bir fiyata geliyor ama neticede rakam yüksek işte. Rod Stewart’ın bu seti için Ophray Winfrey "Mükemmel parti müziği" demiş. Malumunuz, Ophray Winfrey ABD’nin kültür hayatında enteresan bir yere sahiptir. Birkaç yıl önce "Anna Karenina diye bir kitap var şekerim, muhakkak okuyun" deyince, bu televizyon şahsiyetinin gazına gelen ABD’li kadınlar, klasik romanı best seller listelerine sokmuştu... Bu albüm için de benzer bir durum söz konusu olacaktır. Ben, sebebini hala tam belirleyemesem de Rod Stewart’ın bu projesine ayar olduğum için tavrımı koruyacağım. Gerisi müzikseverlerin bileceği iş...
Putcheros Do Brasil
(Sony BMG)
VICTORIA Abril, sevdiğim bazı filmlerden tanıdığım iyi bir oyuncu. Müzikle daha önce bir alakası olduysa da haberim olmamış. Hoş olsa kendimizi sokaklara vurup albümlerini arayacak halimiz de yok ya her neyse... "Putcheros Do Brasil" uzunca bir süre masanın üstünde duran ve "Yarın dinlerim... Yarın da yemekte kapuska varmış ben en iyisi Dünya Kupası bitene kadar bekleyeyim, sonra dinlerim..." tarzında çirkin bir şekilde yaklaştığım albümler arasındaki yerini bir süre korudu. Sonra gazetede çalışırken "Ne dinlesem acaba? Bunalım bir şey çekemem, manasızca neşeli bir albüm de sinirleri hırpalıyor..." noktasında elim uzandı ve albümün gazeteden benim eve uzanan yolculuğu da böyle başladı. Malum, her albümü eve götürmüyorum. Ancak dinleneceğinden emin olduğum albümler gazeteden çıkıp benimle eve geliyor. Bu tabii ki müzik alemi için bir kriter değil; fakat benim için en mühim kriter... Netice itibariyle Victoria Abril, "Samba De Verao" başta olmak üzere şeker gibi şarkıları yorumlamış. Oyunculuğu kadar şarkıcılığını da beğendiğimi söylersem yüzüm kızarmaz. Geniş zamanlara yayılıp kahve eşliğinde kitap okurken filan iyi arkadaşlık ediyor. 7 gün 24 saat dinlenmez ama yeri ve zamanı iyi ayarlandığında iyi gelen albümlerden...
ROD STEWART
The Great American Songbook
(Sony BMG)
ROD Stewart’ın "The Great American Songbook" serisini, Muazzez Ersoy’un nostalji serisiyle karşılaştırınca, şarkıcının hayranları bana kırıldıklarını "Oharey birader!" şeklinde belirten arkadaşlarım olmuştu. Ancak zaman galiba beni haklı çıkardı. Rod Ağbi, birkaç yıl içinde söylemedik standart bırakmadı ve yanılmıyorsam toplamda dört adet albüme ulaştı. Şimdi bu dört albüm, 20 sayfalık bir kitapçık ve bir adet konser DVD’si ile zenginleştirilerek box-set olarak yayınlandı. Box-set, güzel görünen ve bildiğiniz üzere biraz da tuzlu bir format oluyor. Aslında, dört albüm ve bir DVD’yi alamayacağınız kadar ucuz bir fiyata geliyor ama neticede rakam yüksek işte. Rod Stewart’ın bu seti için Ophray Winfrey "Mükemmel parti müziği" demiş. Malumunuz, Ophray Winfrey ABD’nin kültür hayatında enteresan bir yere sahiptir. Birkaç yıl önce "Anna Karenina diye bir kitap var şekerim, muhakkak okuyun" deyince, bu televizyon şahsiyetinin gazına gelen ABD’li kadınlar, klasik romanı best seller listelerine sokmuştu... Bu albüm için de benzer bir durum söz konusu olacaktır. Ben, sebebini hala tam belirleyemesem de Rod Stewart’ın bu projesine ayar olduğum için tavrımı koruyacağım. Gerisi müzikseverlerin bileceği iş...