Kanat ATKAYA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2004 00:16
RAY CHARLES
Genius Loves Company
(Kent/EMI)
RAY Charles’ın haziran ayı başlarında ölürken ardında bıraktığı son albüm ‘Genius Loves Company’, arşivinizde Frank Sinatra’nın ‘Duets’ albümünün yanına koymanız gereken bir albüm. Önce bunu söyledikten sonra vakit kaybetmeden albüme geçelim. Çünkü önemini sizin takdir edeceğiniz birkaç şey söylemek gerekiyor... 12 şarkılık albümde Ray Charles aralarında Norah Jones, Elton John, James Taylor, Van Morrison, Willie Nelson, Natalie Cole’un da bulunduğu sanatçılarla düetler yapmış. Norah Jones ve Van Morrison ile yaptıkları için doğaüstü bile denebilir. Fakat mesela Elton John (‘Sorry Seems To Be The Hardest Word’ü söylemişler) kendi şarkısında Ray Charles’ın gölgesinde kalıyor. Michael McDonald niye var diye sormak bana düşmez ama sorayım yine de anasını satayım. ‘Fever’ı Charles süper söylüyor, Natalie Cole eşlik etmeye çalışıyor ama olmuyor. Aynı şey Willie Nelson için bile geçerli. Bundan tabii ki albümdeki sanatçıların kötü sanatçılar oldukları sonucunu çıkarmayacağız. Bu olsa olsa Ray Charles’ın nasıl mühim bir isim olduğunu giderayak bir kez daha gösterdiğini işaret eder ki; bunu da zaten biliyorduk. Son olarak ‘Bu albüm bir düetler, bir de solo formatında, yani iki ayrı şekilde yayınlasaydı hangisi daha çok beğenilirdi ve satardı’ gibi aslında fesat bir soru sorayım. Cevabımı biliyorsunuz di mi?
KLAZZ BROTHERS & CUBA PERCUSSION
Jazz Meets Cuba
(Sony)
KILIAN ve Tobias Forster, klasik müzik eğitimi almış iki müzisyen kardeş. Yanlarına yine klasik müzik kökenli Tim Hahn’ı alarak Klazz Brothers’ı kurmuşlar. İyi yapmışlardır herhalde. Sonra bu üç Alman’ın yolu bir gün Küba’ya düşüyor. Orada bünyeye mojito yüklemesi yapılan bir anda ‘Klasik müzikle Küba havalarını harmanlayalım’ diye karar alıyorlar ve Kübalı müzisyenlerle birlikte ‘Classic Meets Cuba’ diye bir albüm yapıyorlar. ‘Sempatik olması planlanan ve belki de öyle olan ama ciltte kızarıklık ve kaşıntıya yol açan müzikal girişim’ kontenjanından bir albümdü. Hızlarını alamamış olacaklar ki; bu kez de caz klasiklerine el atmışlar. Miles Davis’in ‘So What’ı da var, Jobim’in ‘Girl From Ipanema’sı da. Benim anlamadığım niye orijinal olduğu? Albümü dinlerken hiç de orijinal gelmiyor. Resmen düğünlerde veya asansörlerde çalınacak bir müzik. ‘Aaa; albüm çıplak!’ diyorum, başka da bir şey demiyorum.