Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2007 00:00
Nasıl otomobil yarışlarında Formula 1, basketbolda NBA varsa mücadele sporlarında da en az onlar kadar prestijli bir organizasyon var. İsmi K-1. Kickboks, karate, kung fu gibi k harfiyle başlayan sporların karması olarak tanımlanıyor. Dört kıta ve 19 ülkede düzenleniyor. Kazanmak için iyi dövüşmenin yanı sıra karizma da gerekiyor.
Güzel yüze, atletik vücuda sahip dövüşçüler reklamlarda oynuyor, aksiyon filmlerinde rol alıyor. Tokyo’daki büyük finale çıkan sekiz dövüşçü Playstation karakteri oluyor. İyi bir K-1 dövüşçüsü milyon dolarlar kazanabiliyor. Son aylarda K-1 rüzgarları Türkiye’de de esiyor. Ocak ve mayısta iki hazırlık turnuvasından sonra mücadele sporlarına ilgi arttı. Şimdi cuma ve cumartesi günleri bazı televizyon kanallarında şov amaçlı turnuvalar düzenleniyor. Türkiye’de K-1’in arkasındaki isim ise Birol Topuz. 1998’de K-1’de dövüşen ilk Türk ağır sıklet unvanını alan Topuz’la K-1’in yükselişi üzerine konuştuk.
Birol Topuz (39) yumrukla 20 yaşında tanıştı. Önce kung fu, sonra karate eğitimi aldı. Ringde yapılan daha sert sporlara ilgi duyduğu için boksa yöneldi. Kadıköy’ün ünlü hocalarından Hamdi Camadan tarafından eğitildi. Thai Boks’da, boks ve kickboks’ta Türkiye, Dünya ve Avrupa’da çok iyi dereceler aldı. Türkiye Kick Boks Federasyonu’nun kurulduğu 1998’de dünya şampiyonu oldu. Aynı yıl Japonya’ya davet edildi ve K-1 turnuvalarında dövüşen ilk Türk ağır sıklet sporcu unvanını aldı.
2005’te evlendi, çocuğu doğunca dövüşmeyi bıraktı. Profesyonel spor yaşantısı boyunca şunu görmüştü: Türkiye’de iyi dövüşçüler vardı, ama iyi organizasyon yoktu. Bunun üzerine iyi bir organizatör olmaya karar verdi. İyi organizasyon deyince akla gelen ilk şeyi yaptı: K-1’in Türkiye lisans haklarını aldı.
Topuz’un aklı fikri Türkiye’deki potansiyeli değerlendirmekteydi. "Türkiye’de dövüş sporlarıyla ilgilenen 2 milyon sporcu var. Bunun yüzde otuzu da İstanbul’da. Mersin, Adana, Kayseri ve Trabzon’da da çok sporcu var. Bu spor ezilmiş gençler için çıkış noktası. Bütün dünyada dövüş gettodan çıkar. Biz de K-1 sayesinde alt kesimden gelenlerle üsttekileri birleştireceğiz."
Bir süredir, K-1’in elemelerinden birini İstanbul’da yapmak için uğraşıyor. İlk hamlesini 13 Ocak 2007’de yaptı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Asyalı K-1 şampiyonları ile Avrupalı K-1 şampiyonlarını karşılaştırdı. Bu turnuva FOX TV’den canlı, Eurosport’ta banttan yayınlandı. İkinci organizasyonu mayıs ayında düzenledi.
Şimdi Ring Master Türkiye K-1 Starı’nı arıyor. Star seçildi. Erhan Deniz. Kasım ayında Akatlar’da Spor Kompleksi’ndeki K-1 İstanbul elemelerinde Türkiye’yi o temsil edecek. İstanbul’da kazanan önce Las Vegas’taki elemeye, kazanırsa Seul’e, yine kazanırsa Japonya’daki finale gidecek. Topuz’a göre K-1’in Türkiye’deki geleceği parlak. "İyi sponsorlar sayesinde sanal değil gerçek kahramanlar yaratacağız."
İşadamlarına özel ders veriyor Hülya Avşar da yakında başlıyor
Birol Topuz, K-1 organizasyonunu yürütmenin yanı sıra kickboks ve thai boks dersleri veriyor. "Karşımdaki kişiye bakıyorum. Ayakları hiç kalkmıyorsa boksa başlıyoruz. Elleri iyi değilse Thai Boks." İş dünyasının önde gelen isimleriyle çalışıyor. Mesela Saran Group CEO’su Sadettin Saran’a beş yıldır ders veriyor. Çok yakında Hülya Avşar da kickboks’a başlayacakmış. İşadamlarının dövüş sporlarına merakını şöyle anlatıyor: "Herhangi bir tehlike karşısında kendilerini korumak istiyorlar. Baskı altında nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğreniyorlar. Heyecanlanmaması, kendini kontrol edip hamle yapması çok önemli. Mücadele sporları satranç gibidir. Beyin de gerektirir, fizik de..."
K-1 NEDEN YÜKSELİYOR?
En önemli neden: K-1 çok izleniyor. Çünkü her insan dövüşçüler kadar güçlü olmak istiyor. K-1 Eurosport’ta en çok izlenen üçüncü spor. Ve en çok AB grubu izliyor.
K-1’de yalnızca iyi dövüşçü olmak yetmiyor. Karizma ve yüz güzelliği çok önemli. Bu sayede kadınlar da organizasyona ilgi duyuyor. Örneğin Japonya’da Masato adlı dövüşçü futbolcu David Beckham kadar beğeniliyor.
K-1’e çok önemli markalar sponsor oluyor. Mesela Japonya’da Microsoft, Castrol ve Goodyear.
Her yıl yeni bir K-1 playstation oyunu piyasaya çıkıyor. Büyük finalde son sekize kalan dövüşçüler oyunun karakteri oluyor.
K-1 bir sportif oluşum olsa da dünyanın bazı menkul kıymet piyasalarında hisseleri işlem gören bir şirket.
K-1 NEDİR?
K-1, k harfiyle başlayan kung-fu, kickboxing, kempo gibi sporların bir karması. Organizasyon 1993’te Japon Kazuyişi İşii tarafından kuruldu. İşii, Formula 1’den esinlendi. İki sıklette yapılıyor: K-1 Grandprix’de 90 kg üstündeki sporcular, K-1 Max’ta ise 71-90 kilodakiler dövüşüyor. Bir gecede sekiz boksör ringe çıkıyor. Rakibini eleyen diğer galiple maç yapıyor. Maçlar birer dakikalık üç raund üzerinden yapılıyor. Tüm rakiplerini eleyen o gecenin şampiyonu oluyor. Eleme maçları Las Vegas, Paris, Amsterdam, Seul, Stockholm, Melbourne gibi şehirlerde, final ise Tokyo’da yapılıyor. Yıl sonunda finale kalan sekiz boksörün mücadelesiyle şampiyonlar şampiyonu belirleniyor.