Güncelleme Tarihi:
Gezginler Kulübü, gezenleri ve gezip gördüklerini aktararak sevgi, bilgi ve barışa katkıda bulunanları onurlandırmak için düzenlediği geceye beni de davet etti.
Bilgiye ulaşmanın bir çok yolu, yöntemi var. Bunların arasındaki en kısa yol, bir bilene danışmak. En uzun yolu ise, gezgin olmak.
Dervişlerin başlattığı gezme töresini şimdi gezginler üstlenmiş durumda. Elbette bir fark var aralarında. Derviş, gezmek için derviş olmuyor ama gezgin her fırsatta gezdiği için gezgin oluyor.
Bu benzetmeye karşı çıksanız ve dervişle gezgin arasındaki farkların sayılmayacak kadar çok olduğunu söyleseniz bile her ikisinin de ortak olan çok önemli bir noktası var; o da bilmek, öğrenmek ve bunun için gezmek.
Eskiler boşuna dememiş, ‘‘çok yaşayan mı bilir, çok gezen mi’’ diye. Elbette ki, gezen kişinin bilgisi, görgüsü, düşünceleri, ufukları çok daha geniş olacak. Gezdiği, gördüğü, öğrendiği nisbette artacak.
Bilgilenmeyi sembolize eden Jüpiter, Yay burcunun idarecisi ve uzak diyarları, yabancı ülkeleri, uzun seyahatleri, yüksek öğrenim ve felsefeyi simgeliyor. Böylece gezginlerin hepsi (hangi burçtan olurlarsa olsunlar) Jüpiter'in çocukları oluyorlar.
BAŞKANIN BURCU YAY
Zaten Gezginler Klübü'nün Başkanı ‘‘Orhan Kural’’ın burcu da Yay. Kendisi İTÜ Maden Fakültesinden ‘‘Kömür kimyası’’ dalında ‘‘Doktor’’ ünvanı aldıktan sonra kömürle ilgili çalışmalarını sürdürüp kömür teknolojisi ve hava kirliliği konularında yirmiden fazla ülkede konferanslar vermiş bir bilim insanı.
Biri İngilizce olmak üzere kömür üzerine yazdığı dört kitaptan sonra bilgi ve birikimiyle baktığı dünyayı daha fazla merak etmiş ve Türkiye'nin gezilip görülmedik bir yerini bırakmadığı gibi şu ana kadar yüz kırktan fazla ülkeyi gezip dolaşmış. Sonra da görüp öğrendiklerini yazmaya başlamış. Bununla da kalmamış, gördüklerini fotoğrafla belgeleyip on adet kişisel fotoğraf sergisi açmış.
Şimdi ise, tüm bu birikimlerini aktaracağı bir dernek kurmuş. Adı ‘‘Gezginler Klübü’’. Bu derneğin amacını Prof. Dr. Orhan Kural şöyle açıklıyor;
‘‘Gezen, gezdiğini aktaran, barışseven insanların sayısını arttırmak.’’
Kısaca anlattığı bu amaç insanın yüreğine işliyor. Çünkü, herkes sadece yaşadığını bilir. Başkalarının neler yaşadıklarını görüp öğrenen insanın anlayışsızlığı yok olur, erir gider. Böylece takıntılarının yarattığı şiddetli duygulardan kurtulur. İnsanlara ve olaylara daha bir sevgiyle anlayışla bakmaya başlar. Tabii dünyaya böyle bakan bir insan ‘‘barışsever’’ olacaktır.
Gezginleri teşvik eden, gezenlerin öğrendiklerini aktarmaları için destek veren bu derneğin destekçileri de en başta gezginler. Yollara gönül verenler.
Gezginler Klübü de kendilerini destekleyen bu kişilere geçen gece bir onur belgesi vererek teşekkür ediyor.