Jönler kötü adam olunca ortalık şenlendi

Güncelleme Tarihi:

Jönler kötü adam olunca ortalık şenlendi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2011 04:00

Bu sezon sona erecek olan “Aşk Bir Hayal”in Miran Ağa’sı Orhan Kılıç, daha çekimler bitmeden yeni projeler için görüşmelere başladı.

Haberin Devamı

ORHAN KILIÇ FOTOĞRAFLARI      

 Oyuncu, projeler konusunda detay vermese de “kötü adam”lığa bu diziyle nokta koyduğunu saklamıyor: “Jönler kötü adam olunca ortalık şenlendi. Ama bundan sonraki projemde kötü adamı oynamayacağım. Ben sıramı savdım.”   

Fotoğraflarınıza bakıyorum da çok zayıflamış ve vücut yapmış görünüyorsunuz.      

- Spor hayatımın bir parçası. Haftanın altı günü spor yaparım. Ama ne kadar spor yaparsanız yapın, beslenmenize dikkat etmediğiniz sürece zayıflamanız mümkün olmaz. O yüzden sporla birlikte beslenmeme de dikkat ediyorum. Dolayısıyla kışın aldığım yedi kilodan çabuk kurtuldum.

Röportaj başlamadan önce yeni projeler olduğundan bahsettiniz. Sinema mı yoksa dizi film mi var?

- Her ikisi de. Bu sezon bir sinema filmi çekeceğim, ayrıca dizi film çalışmalarım da devam edecek. 

İki sezondur “Aşk Bir Hayal” dizisinde Miran Ağa karakterini canlandırıyorsunuz. Dizi üçüncü sezonda da devam edecek mi, yoksa yeni bir dizi film var mı?

- “Aşk Bir Hayal” bu sezon bitiyor. Bir sonraki sezon yepyeni bir projeyle sevenlerimin karşısında olacağım.

MİRAN AĞA HERKESE SEMPATİK GELİYOR  
 
Şimdi herkes merak eder; Miran Ağa’ya ne olacak? Ölecek mi, yoksa hapse mi düşecek?

- Finali söylemem doğru olmaz. Bizi iki sezondur takip eden seyircilerimize bu haksızlığı yapamam.

Sokakta “Miran Ağa”ya tepkiler nasıl? Mesela kızan, bağıran falan oluyor mu?

- Hayır, ben bugüne kadar hiç öyle bir tepkiyle karşılaşmadım. Tam tersi hep çok iyi, olumlu tepkiler aldım. Televizyon izleyicisi artık oyuncu ile rolü ayırt edebiliyor. “Çok kötüsün” değil, “Ne kadar güzel oynuyorsunuz” diyorlar.

Tabii kötü karakteri sevdirmek de önemli. Bunun bir sırrı var mı?

- Valla bunun hiçbir sırrı yok. Samimi oyna, inandırıcı oyna, bir de oynadığın şeye inan, hepsi bu... Karakterini anlamaya çalışırsan, anladığın şeyi de seyircilere anlatabilirsin. Miran Ağa derdini kendi inançları doğrultusunda, kendine özgü hâl ve tavırlarıyla anlatıyor. Bu da seyirciye sempatik geliyor.

KÖTÜ ADAM OLMA SIRAMI SAVDIM

“Sağır Oda”da Aras Dağlı adlı bir kahramanı canlandırdınız. “Aşk Bir Hayal”de ise antikahraman Miran Ağa’yı. Hangisini oynamak daha keyifli?

- Birbirinden bu kadar farklı iki karakteri canlandırmak bir oyuncu için çok heyecan verici. ıkisini tartıya koyduğum zaman, sanırım Miran Ağa biraz daha baskın çıkar. Çünkü çok dişi bir karakter. Oyuncuya, oyunculuğunu gösterebilmesi için çok nimetler sunan bir kişilik. Oysa dizilerdeki kahramanlar yani iyi karakterler genelde biraz tutukturlar. Onlara çizilen katı çerçevelerden çıkamazlar. Bu da oyuncuyu kısıtlar. Ama kötü adamlar tüm o çelişkileriyle daha renklidir. Farkındaysanız son dönemde benim gibi jön oynayan birçok arkadaş dizilerde kötü adam rolleri üstlendi. Ve çok da başarılı oldular. Jönler kötü adam olunca ortalık şenlendi yani.

O zaman “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinde Ali Kaptan’ı canlandıran Erkan Petekkaya’yı da beğeniyorsunuzdur.

- Tabii ki beğeniyorum. Çok da severek izliyorum. Bence Erkan’ın bugüne kadarki rolleri arasında en çarpıcı ve akılda kalıcı olan Ali Kaptan’dır. Meslektaşlarımı, izleyiciyi ters köşeye yatırırken seyretmek benim için de haz verici.
   
Kötü adam oynamaya devam mı o zaman?

- (Gülüyor) Hayır, bundan sonraki projemde kötü adamı oynamayacağım. Ben sıramı savdım. şimdi başka şeyler deneme zamanı.
 
OĞLUMU KUCAĞIMA ALIP ISIRINCA DERT KALMIYOR

Yeni sezon için yeni projeler var mı?

- Bir takım görüşmelerim var. Gelen projelerin hepsi de ilgi çekici. Ama şu an netleşmiş bir şey yok.

Siz Almanya’da konservatuvar eğitimi aldınız. Oradayken rol aldığınız tiyatro oyunlarından kazandığınız ödüller de var. Türkiye’deki sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Almanya’da bizdeki gibi büyük bir dizi sektörü yok. Almanlar bu konuda bizden çok daha gerideler. Eksik tarafları olsa da Türkiye dizi ve sinema alanında çok büyük adımlarla ilerliyor. Zaten komşu ülkelerin dizilerimize rağbet etmesi de bunun bir göstergesi... Türkiye bu sektörde ciddi söz sahibi olabilecek potansiyele sahip.

Nasıl rahatlarsınız, spordan başka hobileriniz var mı?

- Son zamanlarda beni en çok rahatlatan şey, oğlumu kucağıma alıp onun her tarafını ısırmak (gülüyor). Ayrıca tarih dergilerine ve kitaplarına gömülmek de beni bütün sıkıntılardan uzaklaştırıyor. Özellikle Osmanlı tarihiyle yakından ilgiliyim.

Peki şu aralar ne okuyorsunuz?

- İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın 6 ciltlik muhteşem Osmanlı külliyatını okuyorum.

Haberin Devamı

ÇOK GEZERıM AMA KAMERALAR GÖRMEZ

Siz fazla ortalıklarda görünen biri değilsiniz. Magazinel bir hayatınız yok. Bu popüler kültür içinde bir avantaj mıdır yoksa dezavantaj mı?

- Ben kendim ve ailemle mutlu olabilen, ama aynı zamanda çok da gezen biriyim. Sadece kameraların olduğu yerlere gitmiyorum. Beni hayatın başka tarafları ilgilendiriyor. Bir de nasıl magazinel olduğun konusu var... Ben şu an röportaj yapıyorum ve magazin sayfasındayım. Benim tercihim bu. Dolayısıyla çok ortalıkta görünmemeyi, magazinel olmamayı kendim, oyunculuğum ve ailem için avantaj olarak görüyorum. Ben işimle var olmak istiyorum, hepsi bu. Hayat geçici ve ben ardıma baktığım zaman pişmanlıklar yaşamak istemiyorum.  

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!