Jean Reno’dan bozkurt selamı
Güncelleme Tarihi:
Mevlüt TEZEL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2005 01:04
Jean-Christophe Grange’nin Türkiye’deki ülkücü kesimin tepkisini çeken aynı adlı romanından uyarlanan ‘Kurtlar İmparatorluğu’, cuma günü ülkemizde vizyona giriyor. Başrol oyuncusu Jean Reno ise filmde yaptığı ülkücülerin simgesi bozkurt selamıyla konuşulacak.
FRANSA’da Bozkurtlar adlı ülkücü mafya içinde yaşanan hesaplaşmayı konu alan ve çekimler sırasında ülkücü kesimin tepkisini çeken ‘Kurtlar İmparatorluğu’ filminde, ünlü Fransız oyuncu Jean Reno, Bozkurtlar mafyasının içine sızmayı başaran, sert bir polisi canlandırıyor. Reno’nun canlandırdığı polis Jean Louis Schiffer karakteri, yeri gelince tam bir Türk gibi dürüm yiyor, ‘Selamünaleyküm’ diyor ve bozkurt selamı veriyor.
Filmle ilgili tehdit aldığını ve bazı sahneleri değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen filmin yönetmeni Chris Nohan, ‘Dağıtımcı şirket Medyavizyon yetkilileri, adı Azer olan ülkücü bir tetikçinin adının, gerçekte de böyle bir isim olduğunu belirterek değiştirmemi istediler. Sonra da bunu kabul etmemin, benim için iyi olacağını belirterek, ailemin ve benim sorunlar yaşayabileceğimi ima ettiler. Tehdit edildiğimi hissettim ve gerekli değişiklikleri kabul ettim’ dedi.
Jean Reno ise filmle ilgili, ‘Ben Türkiye’de olduğum süre içinde mükemmel bir misafirperverlik gördüm. Hiçbir tehlike ya da tehditle de karşı karşıya kalmadım. Evet, filmdeki kötü adamların bazıları Türk. Aralarında milliyetçiler de var. Fransız filmlerinde de iyi Fransızlar ve kötü Fransızlar var. Bu her film için geçerli. Her filmde iyi ve kötünün savaşımı olmalı’ diye konuştu.
Filmi değiştirmek zorunda kaldık
Chris Nohan, Medyavizyon yetkililerinin kendisine yaptığı açıklamaları da anlattı: ‘Türkiye’de işlerin Fransa’daki gibi yürümediğini, filmi değiştirmek gerektiğini söylediler. Türk polisini övücü diyaloglar eklememi istediler. Polislerin yüzde 90’ının ülkücü olduğunu, gerekli izinleri alabilmek için bunun şart olduğunu anlattılar. Biz de polis tarafından kovalanan ülkücülerin sahte ülkücüler, partinin ise saygıdeğer olduğunun anlatıldığı bir triad çekmek zorunda kaldık’. Filmin Türkiye Dağıtımcısı Medyavizyon’un sahibi Fatih Oflaz ise ‘Türkler’le ilgili kötü bir film yapılsın istemedik. İşi bilen insanlar olarak senaryoya müdahalemiz oldu’ dedi.
Filmle ilgili tehdit aldığını ve bazı sahneleri değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen filmin yönetmeni Chris Nohan, ‘Dağıtımcı şirket Medyavizyon yetkilileri, adı Azer olan ülkücü bir tetikçinin adının, gerçekte de böyle bir isim olduğunu belirterek değiştirmemi istediler. Sonra da bunu kabul etmemin, benim için iyi olacağını belirterek, ailemin ve benim sorunlar yaşayabileceğimi ima ettiler. Tehdit edildiğimi hissettim ve gerekli değişiklikleri kabul ettim’ dedi.
Jean Reno ise filmle ilgili, ‘Ben Türkiye’de olduğum süre içinde mükemmel bir misafirperverlik gördüm. Hiçbir tehlike ya da tehditle de karşı karşıya kalmadım. Evet, filmdeki kötü adamların bazıları Türk. Aralarında milliyetçiler de var. Fransız filmlerinde de iyi Fransızlar ve kötü Fransızlar var. Bu her film için geçerli. Her filmde iyi ve kötünün savaşımı olmalı’ diye konuştu.
Filmi değiştirmek zorunda kaldık
Chris Nohan, Medyavizyon yetkililerinin kendisine yaptığı açıklamaları da anlattı: ‘Türkiye’de işlerin Fransa’daki gibi yürümediğini, filmi değiştirmek gerektiğini söylediler. Türk polisini övücü diyaloglar eklememi istediler. Polislerin yüzde 90’ının ülkücü olduğunu, gerekli izinleri alabilmek için bunun şart olduğunu anlattılar. Biz de polis tarafından kovalanan ülkücülerin sahte ülkücüler, partinin ise saygıdeğer olduğunun anlatıldığı bir triad çekmek zorunda kaldık’. Filmin Türkiye Dağıtımcısı Medyavizyon’un sahibi Fatih Oflaz ise ‘Türkler’le ilgili kötü bir film yapılsın istemedik. İşi bilen insanlar olarak senaryoya müdahalemiz oldu’ dedi.