Neylan BAĞCIOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2011 00:00
Provokatif çalışmalarıyla tanınan İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan’ın 1989’dan bu yana ürettiği 130 eseri New York’taki Guggenheim Müzesi’nde sergileniyor. Sengiyi hızlıca yürüyüp geçmek mümkün değil. Çünkü her adımda başka bir muziplik, başka bir ilgi odağı insanı alıkoyuveriyor
New York’taki Guggenheim Müzesi, 22 Ocak 2012’ye kadar son yılların en enteresan retrospektiflerinden birini ağırlıyor. Bu retrospektif, provokatif çalışmalarıyla tanınan İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan’a ait. 1989’dan bu yana Cattelan’ın ürettiği 130 eseri yekpare bir enstalasyon şeklinde sunan serginin en önemli özelliklerinden biri ise, 51 yaşındaki Cattelan’ın bu serginin ardından sanatı bırakacak olması.
‘All’ (Hepsi) adlı sergi, Guggenheim’ın devasa bir silindiri andıran bina boşluğunda giriş katından en üst kata uzanan kocaman bir darağacını andırıyor. Bu darağacında dev bir at, tabutta yatan John F. Kennedy, meteor çarpmış Papa ıkinci John Paul, metrelerce uzanan langırt masası, darağacının tepesine tünemiş güvercinler ve çeşit çeşit otoportre heykel var. Sergiyi aşağıdan yukarıya ya da yukarıdan aşağıya gezmek seyirciye bırakılıyor. Hangi yöne olursa olsun hızlıca yürüyüp geçmek mümkün değil. Çünkü her adımda başka bir muziplik, başka bir ilgi odağı insanı alıkoyuveriyor.
SAHTE BİENAL DÜZENLEDİ
Kuzey İtalya’nın Padova şehrinde doğan Maurizio Cattelan, hiç sanat eğitimi almamış. Kamyon şoförü bir babanın ve temizlikçi annenin tek çocuğu olan sanatçı 17 yaşında okulu bırakıp ailesini geçindirmeye başlamış. Ahçı, bahçıvan, hemşire hatta morg görevlisi olarak bile çalışan Cattelan’ın sanata atılma sebebi kendisine daha iyi davranılacağını ve tabii ki daha çok para kazanacağını umması. ılk başta kendi evi için sanatsal anlamı olan işlevsel mobilyalar tasarlamaya başlayan Cattelan kısa sürede editörlerin ve üreticilerin ilgisini çekiyor ve kendini sanat piyasasının tam ortasında buluyor.
Mizah ve ironiyi en iyi kullanan sanatçılardan biri Cattelan. Küratörler, koleksiyonerler, müzeler ve başka sanatçılar ona ‘dahi’ gözüyle bakıyorlar. Ama bazı sanat eleştirmenleri de onu yerden yere vuruyor. Çünkü gerçekle kurgunun arasında gidip gelen sanatçı sürekli kendisinin de bir parçası olduğu sanat piyasasına sataşıyor. Dalga geçip geçmediğini anlamak çoğu zaman imkansız: 1999’da 6. Karayip Bienali adı altında uydurma bir bienal düzenleyip birçok sanatçı ve eleştirmeni Saint Kitts Adası’na getirtti. 1997’de bir sergisi için komşu galerilerden birindeki sanatçının tüm işlerini alıp kendisininmiş gibi yerleştirdi.
TARTIŞILAN HEYKEL
Cattelan’ın çalışmaları sanat dünyası ve toplumda polemiğe sebep oluyor. Mesela üzerine meteor düşmüş papa heykeli. Mevzubahis heykel, ‘La Nona Ora’ (Dokuzuncu Saat) Varşova’da sergilendiğinde, Polonya Parlamentosu’ndan birkaç kişi apar topar John Paul heykelini yerden kaldırmaya çalışıyor. Yine benzer bir olay da Milano’da bir parkta sergilenen ağaca asılı üç çocuk heykelinden (Three Hanging Kids Üç Asılı Çocuk, 2004) rahatsız olan bir adamın ağaca tırmanıp çocuklardan ikisinin ipini kestikten sonra yere düşüp hastanelik olması. Ama tahmin edileceği üzere, tüm bu tepkiler Cattelan’ın sanat piyasasındaki yerini daha da önemli hale getiriyor. Ağaçtan düşen adam olayının hemen ardından sanatçının ilk heykellerinden ‘Ballad of Trotsky’ (Troçki’nin Balladı) New York’ta 2.1 milyon dolara satılıyor.