Güncelleme Tarihi:
Yedi Fransız yönetmenin, erkeklerin sadakatsizliğini anlattığı kısa komedi filmlerden oluşan ‘Sadakatsizler’ 14 Eylül’de vizyona giriyor. Filmin yönetmenleri arasında ve başrolünde ‘2012 En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını alan Jean Dujardin var. Fransa’dan çıkan en son dünya starı Hürriyet’e konuştu.
FOTOÄžRAFLARLA JEAN DUJARDINÂ Â
Sadakat üzerine bir film yapma fikri nereden çıktı?
Hem komedi hem dram öğesini içinde barındıran bir ‘canavar’ teması arıyordum. 60’lar İtalya’sında yapılan ‘Les Monstres’ (Canavarlar) filmini örnek aldım. Filmin skeçlerden oluşmasını istedim çünkü böylece birçok karakter ve durumu aynı filmde gösterebilecektim.
Size göre sadakat nedir?
Benim yarattığım bir kavram değil. İnsanlık tarihinde hep var olmuş; edebiyatta, tiyatroda, sinemada pek çok kez kullanılmış bir kavram. İçinde mizah barındırıyor. Bazen çok güzel, bazen çok adi, bazen çok dramatik, bazen çok korkak olabiliyor. Korkaklık demişken, bu filmde erkekler üzerine çalıştım. Erkeklerin düştüğü durumlar eğlenceli olabiliyor.
Nasıl eğlenceli oluyor?
Onların bazen hayvanlaştığını görmek mümkün.
Erkekler için ‘hayvan’ mı diyorsunuz?
Bu birçok ülkede yaşanan ve konuşulan bir konu. Bazen kabul ediliyor, bazen edilmiyor. Bazen de halının altına süpürülüyor. Bu konuda yazarken çok samimi ve dürüst davrandım.
Sizce hangi noktadan sonra insan aldatma noktasına geliyor?
Bilemiyorum, bazen arzu yüzünden bazen de belirsizlikler yüzünden olabiliyor. Bu kişiye göre değişir. Bazen basitlikten, bazen korkaklıktan, bazen üzüntüden, bazen kötü davranmaktan, bazen kötü davranılmaktan ortaya çıkıyor. Gerçekten de bilemiyorum. Herkesin kendisine göre farklı bir nedeni oluyor.
Peki, karısını aldatan bir adam neden dürüstçe ondan ayrılamıyor?
Karısını da seviyor olabilir. Aklıma bu geliyor. Aslında bu sadece erkeklerle de ilgili değil. Kadınlar da böyle davranabilir. Hatta kadınlar üzerine de böyle bir film çekebilirim.
OSCAR HAYATIMI DEĞİŞTİRMEDİ
Oyunculuk genlerden mi geliyor?Â
Hayır, orta halli bir ailede büyüdüm. Babamın bir metal atölyesi vardı. Annem de onunla çalışıyordu.
Oyunculuğa nasıl başladınız?
Askerlik yaptığım sırada seyirciye oynamak için bir şeyler yazdım. Sonra da Paris barlarında bu hikayeleri oynamaya başladım. Sonra kabarelerde, tiyatro yapılan kafelerde sahneye çıktım ve ardından televizyona geçtim. Orada da her şey yolunda gitti ve sinema filmleri geldi. Gerçekten en alttan başladım. Hiçbir şeyim olmaması güzeldi. Oynadım, skeçler yazdım, karakterler yarattım. Bundan mutluyum.
Bu sene de Oscar’ı kucakladınız. Bir Fransız aktörün Oscar’a uzanacağına herkes şüpheli bakıyordu.
Peki, siz bekliyor muydunuz?
Hayır, bunu hiç düşünmezdim. Ödül için çalışmadığım için sanırım. İşimi iyi yapmaya ve filmlerin iyi olmasına uğraşıyorum.
Oscar, hayatınızda neleri değiştirdi?
Hiç etkilemedi. Tabii daha çok özgürlük alanım oldu ve daha çok teklif almamı sağladı. Artık farklı şeyleri seçebilme özgürlüğüm var.
ÇAPKINIM DİYEMEM EVLİ VE MUTLUYUM
Türk kadınları gülüşünüze bayılıyor…Â
Öyle mi? (Gülüyor)
Evet, neden şaşırdınız tüm dünyada aynı durum yok mu?
Hayata elimden geldiği kadar gülerek bakıyorum diyelim. (Gülüyor).
Kadınların son dönemde en seksi bulduÄŸu adamlardan birisiniz. Oyunculuk yapmadan öncede durum böyle miydi?Â
Hayır, kadınlar tanınmadığınız zaman sizi öyle görmezler!
Şöhret insanı güzel gösterir mi diyorsunuz?
Beyazperde, insanı olduğundan daha güzel gösteriyor. Işık ve makyaj sayesinde olabilir. Ama ‘Sadakatsizler’ filminde özellikle çok yakışıklı göründüğümü söyleyemem.
Neden?
Bir sahnede bir açıdan iyi görünebilirsiniz, başka bir yerde bu değişiyor. Sürekli iyi görünmek gibi bir derdim de yok. İyi görünemeyeceğim, korkak, adi karakterler de oynuyorum.
FRANSIZLAR ÖPÜŞMEYİ VE SEKS YAPMAYI SEVİYOR
Filmin fragmanında bol bol öpüşme ve sevişme sahnesi var. Forumlarda da çok iyi öpüştüğünüz söyleniyor. Gerçekten okadar iyi misiniz?
Bilmem!
Nasıl bilmiyorsunuz. Hiç öpüşmediniz mi?
(Gülüyor) Bence Fransızlar zevki seviyor. Yemek yemeği seviyor. Keyif almayı, keyif vermeyi seviyor. Kutlamayı, beslenmeyi, öpüşmeyi, seks yapmayı seviyor. Yaşamayı seviyorlar. Öpüşmek de bunun bir parçası. Bu yüzden doğru olabilir.
Bana hep çapkın bir duruşunuz var gibi geliyor… Öyle misiniz?
Nerelere geldik! Çapkınım diyemem, evliyim ve ailemle çok mutluyum.
40’ınıza merdiven dayadınız, ne hissediyorsunuz?
Hayatımdan çok mutluyum. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Zevk aldığım şeyleri yapmayı seviyorum. İnsanların da zevk almalarını sağlayabilirsem daha da iyi hissediyorum. Hep böyleydim aslında. Özgürlük benim için çok önemli. Eğer özgürsem çok mutlu oluyorum. Ve başkalarını da mutlu edebiliyorum.
AFÄ°ÅžLERÄ° TOPLATILDI
Jean Dujardin bu sene konuşmadan, sadece mimikleriyle oynadığı ‘Artist’ filmiyle Oscar’a ulaştı. Beş dalda ödül alan filmden sonra Dujardin ‘Mimiklerin Efendisi’ olarak anılmaya başlandı. İlginç bir şekilde hem sempatik hem seksi bulundu. ‘Artist’ten sonra vizyona giren son filmi ‘Sadakatsizler’ (Les Infidèles) tüm dünyada konusu ve afişleriyle ses getirdi. Fransa’da Reklam Düzenleme Kurumu, afişlerin kadının insan haklarını ihlal ettiği ve kadını aşağıladığı için kaldırılmasına karar verdi.
Â
Â
Â
Â
Â
Â