Japonların yaramaz çocuğu İstanbul’a geliyor
Güncelleme Tarihi:
Cahit AKYOL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2006 00:00
Japonların dokuz ülkede şubesi bulunan Wagamama zincir restoranı Türkiye’deki ilk şubesini 15 Mayıs’ta Levent’teki Kanyon Alışveriş Merkezi’nde açıyor. Wagamama’nın kelime anlamı "yaramaz çocuk". "Yaramaz Çocuk sizi şımartmaya geliyor" diye tanıtımlara başladılar bile.
Japon Alan Yau tarafından lezzetli, besleyici ve taze gıdaları, sade bir ortamda sunmayı amaçlayarak kurulan Wagamama, fast food restoran dalında bir dünya markası. İlk şubesi 1992 yılında Londra’da Bloomsbury’de açıldı. Sonra başta İngiltere olmak üzere, Belçika, Danimarka İrlanda, Avustralya, Dubai, Hollanda, Yeni Zelanda’ya yayıldı. Şimdi 60 restoranı var. Mayıs ayında açılacak İstanbul şubesi ile ülke sayısı dokuza, restoran sayısı da 61’e çıkacak.
Wagamama’yı Türkiye’ye Domino’s Pizza’yı işleten Pizza Restoran A.Ş. getiriyor. Şirketin Genel Müdürü Arslan Saranga, Wagamama’nın Türkiye’ye gelişinde Fenerbahçeli olmasının büyük payı olduğunu anlatıyor: "Wagamama’nın günden güne yükselen başarı grafiğini üç yıldır izliyorduk. Altı ay peşlerinde koştuk, sonunda Wagamama patronları ile bir randevu ayarladık. Görüşmek için Londra’ya gittiğimiz gün Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi maçı vardı. Bizi havalimanında karşıladılar, ben görüşmeden önce Fenerbahçe maçını izleyeceğimi söyledim. Herkes çok şaşırdı, beni sadece patron Paul anladı. Çünkü o da bir futbol hastasıymış. Birlikte maçı izledik. Sonra masaya oturduğumuzda her şey çok kolay oldu. Ön görüşmeye gittik, markanın Türkiye isim hakkı için imzayı attık geldik."
BIÇAK, SİGARA VE REZERVASYON YOK
Wagamama’nın Türkiye Genel Müdürü Gökhan Öztekin de sağlıklı beslenmeyi sevenler için açacakları restoranın Uzakdoğu mutfağı konusunda oldukça iddialı olduğunu anlatıyor. "150 metrekarelik açık mutfakta pişecek her yemeğin müşteriler tarafından görülmesi bizim için büyük bir avantaj. 400 metrekarelik bir iç mekanımız ve 250 kişi kapasiteli oturma grubumuz var. Servis ekibimiz 40 kişi. Restoranımızın en önemli özelliklerinde birisi, bıçak kullanılmaması. Uzakdoğu tarzı çubuklarla yemek yenilecek, isteyenlere çatal da vereceğiz ama bıçak asla." Wagamama’nın özelliklerinden biri de, restronlarda kesinlikle sigara içilmemesi.
Restoranın simgesi, tabağı iki eliyle ağzına götürerek içindekini yiyen bir çocuk fotoğrafı. Markanın Türkiye’deki kurumsal kimlik çalışmaları yapılırken, fotoğraf üzerinde oynamalar yapmış ekip. İznik Çinisi motifleri ile süslenen tabak ile, Wagamama’ya Türk imajı katmışlar. Marka görsel olarak Türkleşti belki ama Wagamama personeli klasik garsonlar gibi olmayacak. Seçilen ilk 10 kişi eğtim için Londra’ya gitti bile. Gökhan Öztekin, servis için renkli kişilikleri seçeceklerini anlatıyor. "Servis elemanlarımız zenci de olabilir, gay de, punk da..."
Wagamama’nın İstanbul şubesinin hedefi, haftada 4 bin kişiye kaliteli ve ucuz yemek hizmeti vermek.
Servis o kadar süratli olacak ki, en fazla 30 dakikada yemek yenilip çıkılacak.
Restoranın masaları 12 kişilik. Herkes boş bulduğu yere oturacak.
Beş ayrı yemek yiyen, 20-25 YTL arasında bir para ödeyecek.
Wagamama’yı Türkiye’ye Domino’s Pizza’yı işleten Pizza Restoran A.Ş. getiriyor. Şirketin Genel Müdürü Arslan Saranga, Wagamama’nın Türkiye’ye gelişinde Fenerbahçeli olmasının büyük payı olduğunu anlatıyor: "Wagamama’nın günden güne yükselen başarı grafiğini üç yıldır izliyorduk. Altı ay peşlerinde koştuk, sonunda Wagamama patronları ile bir randevu ayarladık. Görüşmek için Londra’ya gittiğimiz gün Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi maçı vardı. Bizi havalimanında karşıladılar, ben görüşmeden önce Fenerbahçe maçını izleyeceğimi söyledim. Herkes çok şaşırdı, beni sadece patron Paul anladı. Çünkü o da bir futbol hastasıymış. Birlikte maçı izledik. Sonra masaya oturduğumuzda her şey çok kolay oldu. Ön görüşmeye gittik, markanın Türkiye isim hakkı için imzayı attık geldik."
BIÇAK, SİGARA VE REZERVASYON YOK
Wagamama’nın Türkiye Genel Müdürü Gökhan Öztekin de sağlıklı beslenmeyi sevenler için açacakları restoranın Uzakdoğu mutfağı konusunda oldukça iddialı olduğunu anlatıyor. "150 metrekarelik açık mutfakta pişecek her yemeğin müşteriler tarafından görülmesi bizim için büyük bir avantaj. 400 metrekarelik bir iç mekanımız ve 250 kişi kapasiteli oturma grubumuz var. Servis ekibimiz 40 kişi. Restoranımızın en önemli özelliklerinde birisi, bıçak kullanılmaması. Uzakdoğu tarzı çubuklarla yemek yenilecek, isteyenlere çatal da vereceğiz ama bıçak asla." Wagamama’nın özelliklerinden biri de, restronlarda kesinlikle sigara içilmemesi.
Restoranın simgesi, tabağı iki eliyle ağzına götürerek içindekini yiyen bir çocuk fotoğrafı. Markanın Türkiye’deki kurumsal kimlik çalışmaları yapılırken, fotoğraf üzerinde oynamalar yapmış ekip. İznik Çinisi motifleri ile süslenen tabak ile, Wagamama’ya Türk imajı katmışlar. Marka görsel olarak Türkleşti belki ama Wagamama personeli klasik garsonlar gibi olmayacak. Seçilen ilk 10 kişi eğtim için Londra’ya gitti bile. Gökhan Öztekin, servis için renkli kişilikleri seçeceklerini anlatıyor. "Servis elemanlarımız zenci de olabilir, gay de, punk da..."
Wagamama’nın İstanbul şubesinin hedefi, haftada 4 bin kişiye kaliteli ve ucuz yemek hizmeti vermek.
Servis o kadar süratli olacak ki, en fazla 30 dakikada yemek yenilip çıkılacak.
Restoranın masaları 12 kişilik. Herkes boş bulduğu yere oturacak.
Beş ayrı yemek yiyen, 20-25 YTL arasında bir para ödeyecek.