James Bond’un kendisi varken Bond kızına ne gerek var

Güncelleme Tarihi:

James Bond’un kendisi varken Bond kızına ne gerek var
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2008 00:00

Dünyanın gelmiş geçmiş en karizmatik gizli ajanı James Bond’un 46 yıllık macerası, serinin 22. filmi Quantum of Solace ile devam ediyor. 007, bir önceki film Casino Royal’den beri pek bildiğiniz gibi değil. Bir defa Soğuk Savaş döneminin kötü adamları gibi sarışın. Sonra işkencede öyle gülmüyor, canı yanınca avaz avaz bağırıyor. Ümitsizce aşık oluyor, pek kırılgan görünüyor, hatta ağlıyor. Ayrıca soyunmak konusunda diğer Bond’ların hepsinden daha cesur. Eh, şimdi söyleyin bakalım, bundan daha iyi Bond kızı olur mu?

Aslında fotoğraflar her şeyi anlatıyor. İlk Bond kızı Ursula Andress, bu fotoğraftaki görüntüsüyle sinema tarihinin ikonları arasına girdi. Yıl 1962’ydi. Serinin ilk filmi Dr. No’da, deniz kabuklarına meraklı Honey Ryder’ı canlandırıyordu ve beyaz bikinisiyle denizden çıkarken göründüğü an, önce 007’nin, sonra tüm erkeklerin yüreğini hoplatmıştı.

O filmde Bond’u Sir Sean Connery canlandırıyordu. Connery, bugün olduğu kadar karizmatik değilse de gayet erkeksiydi. Rolü aldığında 32 yaşındaydı. Onun yarattığı Bond kendinden emin, tecrübeli bir gizli ajandı. Çarpık gülüşü, soğukkanlılığı, hiçbir koşulda kaybetmediği espri anlayışı, tükenmez görünen libidosuyla tam bir kalp hırsızı...

40 YIL SONRA İKİNCİ KARE
/images/100/0x0/55ea1ac7f018fbb8f86b839a


İkinci karede Halle Berry’i görüyorsunuz. 2002 yapımı Başka Gün Öl’de (Die Another Day) seksi ve gizli Amerikan ajanı Jinx rolünde. Dr. No’dan tam 40 yıl sonra, tıpkı Ursula Andress gibi sudan çıkıyor. Üzerindeki retro bikini, Honey Ryder’a saygı duruşu niteliğinde. Yine ilk filmde olduğu gibi James Bond’la karşılaştığı an, bu an. Elbette Bond, bu seksi görüntü karşısında kayıtsız kalamayacak ve Jinx ile iş ilişkisinin ötesine geçecek.

Halle Berry’nin karşısındaki Bond, bu kez Pierce Brosnan. Başka Gün Öl, oyuncunun Altın Göz, Yarın Asla Ölmez ve Dünya Yetmez’den sonra dördüncü Bond filmi. Filmin gösterime girdiği 2002’de 49 yaşındaydı, Bond olarak seçildiğinde ise 41. Geleneği tüm ihtişamıyla sürdürüyordu: O güne kadar gelmiş geçmiş tüm Bond’lardan daha yakışıklıydı, en az diğerleri kadar seksi, esprili, karizmatikti. Yataktaki başarısını da unutmamak lazım.

FOTOĞRAFTAKİ FARKI BULUN

Son karede bir Bond kızı değil, bizzat Bond’un kendisi var. Fakat poza bakınca diğerleriyle arasında çok az fark olduğu görülüyor. Evet, mayosunun üstü yok.

Fotoğraf, 21’inci Bond filmi Casino Royal’den. Artık 53 yaşına gelen Pierce Brosnan’ın yerini, büyük tartışmalardan sonra 38 yaşındaki Daniel Craig almış. Toz mavi mayosuyla o da tıpkı Ursula Andress ve Halle Berry gibi okyanustan çıkıyor. Bugüne kadar gördüğümüz en kaslı, yapılı vücuda sahip Bond (Doğruyu söylemek gerekirse, önceki Bond’ların vücudunu, muhafazakar yatak sahneleri dışında pek de görmemiştik aslında). Bu kez karşısında onu seksapeliyle etkileyecek bir Bond kızı yok. Zaten 007’nin kendisi bir seks objesi.

KADINLAR SOYUNUYOR BEN NEDEN SOYUNMAYAYIM
/images/100/0x0/55ea1ac7f018fbb8f86b839c


Daniel Craig, yarattığı yeni karakterle hepimizin ezberini bozdu. Bazıları yeni Bond’a bayıldı, bazıları nefret etti. Craig’in şansı, hikayenin başına dönme imkanına sahip olmasıydı. O bize Bond’un nasıl bu hale geldiğini anlatacaktı.

Daniel Craig sadece sarışın olduğu için diğerlerinden farklı değil. Onun gizli ajanı hata yapıyor, kadınlarla sadece seks için birlikte olmuyor, ümitsizce aşık oluyor, kırılgan, diğer Bond’ların hepsinden daha şık giyiniyor, hepsinden daha çok yara alıyor. En önemlisi soyunmayı göze alıyor.

Bu tarif bir kadına da ait olabilirdi değil mi?

James Bond filmlerinin başladığı sırada yani 1962’de erkek vücudu asla bir seks objesi olarak görülmüyordu. Ama 21’inci filmin çekildiği 2006’da erkeklerin konumu çok değişmişti. Artık erkek vücudu da bir seks objesiydi, erkek çıplaklığı reklamlarda, filmlerde ve dergilerde talep görmeye başlamıştı. Bu yeni dönemin adamı olan Daniel Craig de, Casino Royal’in çekimleri sırasında basına yaptığı açıklamada şöyle demişti: "Bugünün dünyasında kadın oyuncuların soyunması son derece normal ve talep edilen bir şey, neden aynı şey erkekler için geçerli olmasın? Bu konuda utangaç değilim, Bond da olmamalı."

Dediğini yaptı, soyunmaya hazır olduğunu prodüktörlere özellikle söyledi. Böylece bugüne kadar gördüğümüz en çıplak Bond ile tanışmış olduk. Manzara karşısında kadınlar bayram etti, erkekler Craig’e benzemek için spor salonlarına gitmeye başladı. Sağlık dergilerinde Daniel Craig’inki gibi bir vücuda sahip olmak için yapılması gerekenler anlatıldı. Gerçekten de, Daniel Craig bu vücuda ulaşabilmek için iki yıl boyunca günde 6 saat boyunca çalışmıştı.

YİNE SOYUNMAK İSTEDİ YAPIMCILAR HAYIR DEDİ

Oysa bugüne kadar soyunan, düzgün fiziğini izleyici ile paylaşan, kendini teşhir etmekten çekinmeyen taraf hep Bond kızları olmuştu, James Bond değil.

Yeni Bond o kadar "kadınsı" ki, Quantum Of Solace’ta Bond kızıyla pek sevişmiyor bile. Çünkü aklı hálá bir önceki filmde ölen hayatının aşkı Vesper’da. Ukraynalı model Olga Kurylenko, yatağa girmek zorunda kalmayan nadir Bond kızlarından biri oldu. Onun yerine filmde Bond’la, eski ilişkileri üzerine sohbet ediyor. Daniel Craig ise son filmde de bol bol soyunmaya hazırdı ama senaryo buna elvermedi.

Tom Ford’dan giyiniyor 400 parçalık gardırobu var

James Bond’un bir diğer "dişi" yönü de giyimine gösterdiği özen. Ian Fleming’in romanlarında 007’nin günlük giysisi lacivert takım elbiseydi. İçine ipekli beyaz gömlek giyer, siyah ipek kravat takardı. İyice parlatılmış siyah mokasenlerin içine lacivert çorap giyerdi. Gece çıkarken tek düğmeli resmi ceket, gayri resmi durumlarda lacivert pantolon üzerine koton gömlek tercih ederdi.

Serinin ilk filmlerinde Bond’un ne giydiği pek o kadar da önemli değildi. Evet, romandaki gibi takım elbise giyiyordu ama o zamanlar zaten bütün erkekler takım giyerdi. Connery’nin Bond’u kesinlikle bir Dandy değildi. Ancak 46 yıl sonra durum epey değişmiş görünüyor. Hakkını teslim etmek ve değişimin Pierce Brosnan ile başladığını söylemek lazım. Brosnan’ın, annesinin karnından jilet gibi ütülü bir takım elbiseyle doğmuş görüntüsü vardı.

ÜLKENİN EN İYİSİ

Daniel Craig de takım elbisenin içinde en az onun kadar iyi görünüyor. Geçen yıl İngiliz erkek dergisi GQ tarafından ülkenin en iyi giyinen erkeği seçildi. Craig’in Casino Royal’de giydiği mavi mayonun markası La Perla’ydı. Bahamalar’da Sunspel marka polo tişörtle dolaştı. Güneş gözlükleri Persol imzası taşıyordu.

Quantum Of Solace’da Tom Ford tasarımı özel kostümler giyiyor. Ford’la çalışmayı kendisi istemiş. Filmde üstünü 11 kere değiştiriyor. Toplam 400 parçalık bir gardırobu var. Çekimler sırasında 40 takımı haşat etti. Craig, her seferinde içinin parçalandığını anlatıyormuş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!