Jaguar alan görgüsüz hallerim geride kaldı

Ä°stediÄŸi güzel hayatı elde etmek için çalışmaktan hiç vazgeçmiyor Hande Ataizi. ‘İstediÄŸimiz gibi yaÅŸamayacaksak, hiç yaÅŸamayalım daha iyi’ diyor. Bu yüzden Jaguar’a da biniyor, kendinden beÅŸ yaÅŸ küçük sevgilisiyle gezmekten de çekinmiyor. Ama geriye dönüp bakınca kendini eleÅŸtirdiÄŸi de oluyor: ‘20 yaşında bir çocuÄŸun eline para geçince ne olacak ki? Gidip Jaguar alıyor iÅŸte. Åžu anda daha standart bir arabam var mesela. Çünkü o görgüsüz hallerim geçti bitti!’ AÅŸktan canınız çok yandı. Hiç ‘Artık aÅŸktan uzak durmalıyım’ diye hissetmediniz mi? Can yanması derken sanırım boÅŸanma olayını kast ediyorsun. Hiçbir zaman öyle düşünmedim, çünkü ben yaÅŸamayı, sevgiyi, paylaÅŸmayı çok seviyorum. PaylaÅŸmayı sevince de hiçbir ÅŸey beni yıldıramıyor! - Çok kötü ÅŸeyler de yaÅŸasanız, kazık da yeseniz, canınız yanmamış gibi duruyorsunuz. Ãœzüldüğü, kırıldığı zaman herkes kendisine göre bir tepki gösteriyor. Ben de robot deÄŸilim, tabii ki üzülüp kırılıyorum. Ben iÅŸime sarılmak durumundayım. Hepimiz bir yerden sonra yalnız deÄŸil miyiz? Ben iÅŸim gereÄŸi hep ayakta olmak zorunda olduÄŸum için, yanımda da beni iÅŸime karşı motive edecek, bana o küçük heyecanları yaÅŸatacak birisi oluyor. - Sevgilileriniz biraz da ‘yaÅŸam koçlarınız’ oluyor. Çok mu korkuyorsunuz yalnızlıktan?Aslında yalnızken de çok huzurluyum. Bir taraftan o hüznü yaÅŸamak da benim hoÅŸuma gidiyor. Ama tabii her zaman deÄŸil. ANNEM EVLÄ°LÄ°K SÄ°STEMÄ° ÇÖKTÃœ EVLENME DEDÄ°- ‘Kötü kadın’ı Türk sinemasında baÅŸrol oyuncuları oynamak istemezler. Siz ÅŸu anda ‘kötü kadın’ı oynuyorsunuz. Huzursuz olmuyor musunuz?Hepimizin içinde biraz ‘kötü’ var, biraz ‘iyi’ var, biraz ‘hırsız’ var. Zaten bunları ortaya çıkarabilmektir oyunculuk! Ben hep uçlarda olmayı, ya da olmak istediÄŸim yerlerde olmayı seviyorum.- Hepimizin içinde ‘kötü’ var dediniz. Mesela sizi içinizdeki ‘kötü’ ne? Belirli durumlarda ortaya çıkan negatiflikler oluyor tabii ki! Hepimizin içinde ‘küçük bir ÅŸeytan’ var. En önemlisi seneler ilerleyip, tecrübeler arttıkça o içimizdeki ‘şeytan’ ile ‘meleÄŸin’ dengesini ayarlayabilmektir. - Siz istediÄŸiniz herkesle beraber olabilir misiniz?Birisine baÄŸlı olmadığım, evli olmadığım için ‘duygu seçimimde’ böyle bir özgürlüğüm var. Bir insanla mutluysam beraberliÄŸimi sürdürüyorum, mutlu deÄŸilsem bir takım bedellerini ödemek durumunda kalmıyorum. - Ödediniz ama! O benim zoraki olarak o iliÅŸkinin içinde kalmamı gerektirecek bir bedel deÄŸildi. O olması gereken bir finaldi.- Hissettiniz mi o finalin geleceÄŸini? Ben sanki sizin o finali hissettiÄŸinizi düşündüm.Ä°nan ki o finali ben bile tahmin edemezdim, etmedim. Evlenip 24 saat içinde boÅŸanmak gibi hayaller kurmamıştım tabii ki! Ama ÅŸimdi daha objektif baktığım zaman, hayatta her ÅŸeyin bir nedeni olduÄŸunu düşünüyorum. - Ne dersi çıkarttınız o olaydan? Bir ÅŸeyleri zorlamamak olabilir mi mesela! Ben hiçbir zaman evliliÄŸi zorlamadım aslında. Her ÅŸeyi olduÄŸu gibi kabul etmek gerektiÄŸini ve hayatta hiçbir zaman plan yapmamak gerektiÄŸini öğrendim. Ä°ÅŸ konusunda tabii ki stratejileriniz olacak. Ama özel hayatın stratejisi olmuyor! - Sizin var mıydı bir özel hayat stratejiniz?Ben hep planladım. Hep mutluluÄŸun en yükseÄŸini kendime hedef belirledim. Bu da beni çok hayal kırıklığına uÄŸrattı. Ama ondan sonra gördüm ki hakikaten bir ÅŸeyin olacağı varsa oluyor hayatta. Önüne geçilemiyor!- 24 saat sonra ayrılmak zorunda kaldığınız anda ne hissettiniz? Çok karmaşık bir ruh hali deÄŸil mi o?Ben her ÅŸeyin en iyisini isteyen bir insanım. Ä°stediÄŸim güzel ÅŸeyleri alabilene kadar, ben bir kanepe ile beÅŸ ay oturmuÅŸumdur! Benim annem 56 yaşında ve psikolog. Evlilik için bana ‘Bu sistem çöktü Hande, sen kendi ayaklarının üzerinde durabiliyorsun, sevdiÄŸin insanla aynı evde yaÅŸama özgürlüğün var, neden bir imza? Evlenme’ dedi. Ama toplum bizi oraya yönlendiriyor. Bir insanı sevince de, hemen evlilik düşünülüyor. O zaman bazı konuÅŸmalarımızdan hissettim ki bu evlilik benim istediÄŸim mükemmeliyette olmayacak. - O anda ‘Yıkıldım, öldüm ben, bittim’ dediniz mi?Hayallerim çökmüş gibi hissettim. Çünkü hep bir aile kurma isteÄŸi vardı içimde. Bizim hiçbir zaman ‘çekirdek aile’ konseptimiz olmadı. Ben de senelerce hep tek başıma, düşe kalka, istediklerimi elde edebilmek için o kadar mücadele ettim ki! Kendimi strese soktum. Bu stresle evlilik konsepti hoÅŸ geldi. - Hep bu ‘güzel yaÅŸantıdan’ söz ediyorsunuz. Nedir sizin için ‘güzel yaÅŸantı’? Çok para ve lüks mü?Bir ÅŸeye sahip olma duygusu deÄŸil, bir ÅŸeylerin hesabını yapmadan yaÅŸamayı seviyorum. Güzel bir ÅŸey gördüğümde alabilmek, istediÄŸim seyahate çıkabilmek, yarın öbür gün bu ülkede yaÅŸamak istemezsem baÅŸka bir ülkede yaÅŸayabilmek. Ama tüm bunların bedelleri de var. - Åžimdi de kendinizden yaşça küçük biriyle flört ettiÄŸiniz için eleÅŸtiriliyorsunuz.EleÅŸtiri deÄŸil de, bu durum ilginç geldiÄŸi için medyada çok fazla haber oluyor. YaÅŸ farkı oldu sekiz! Halbuki beÅŸ yaÅŸ var aramızda. ‘NiÅŸanlandılar’ bile dendi. Medyadaki arkadaÅŸlar artık ölçüyü kaçırmış vaziyetteler. YENÄ° NESÄ°LLE DAHA HUZURLU OLUNUYOR-Magazin dünyasının içinde olmayan birisinin sizinle bir ‘iliÅŸki’ yaÅŸaması zor deÄŸil mi?Bu dünyanın içinden olması da zor aslında. YaÅŸ da önemli deÄŸil bana sorarsan. Çünkü artık nesil deÄŸiÅŸiyor. Yeni gelen nesil çok daha ‘açık fikirli’, çok daha objektif. Yeni nesille daha huzurlu, mutlu oluyorsunuz. - 10 yıldır bu ‘magazin dünyasının’ içindesiniz. 10 yıl önceye dönseniz, bütün bu yaÅŸadıklarınızdan, ‘Şunu yapmazdım’ dediÄŸiniz hangisi olurdu?Valla hepsini yapardım. Hatta az bile yapmışım yani! Çünkü çok yeni yeni bilincine varıyorum bir takım ÅŸeylerin. - Siz bir Altın Portakal ödülü ile bu piyasaya girdiniz, sonra Hülya AvÅŸar’a rakip gösterildiniz. Bu ÅŸans mı ÅŸansızlık mı?Altın Portakal benim yeteneÄŸim ile elde ettiÄŸim bir ÅŸey. Hülya AvÅŸar’la yan yana konulmak ise dezavantaj herhalde. Ä°stemem de böyle bir ÅŸeyi! Benden yaşça da çok büyük, tecrübe olarak da benden çok deneyimli, farklı kulvarda, çok daha fazla filmler çekip, baÅŸka bir yaÅŸantı içinden gelmiÅŸ birisi Hülya AvÅŸar. Ama hep elma ile armudu yan yana koyup, çarpıp bölme gibi bir merak var insanlarda. Herkes birbiriyle kıyaslanacak ki polemik oluÅŸsun! Beni zengin koca arayan, hin kadın yaptılarBir parça ÅŸu anda oynadığım Zinnur karakteriyle, bir parça da evliliÄŸimin 24 saat sürmesiyle özdeÅŸleÅŸtirip, benim için şöyle bir karakter yarattılar: Hin, zengin koca arayan, bir yerlerden yapacağı bir çıkışla kendi küçük imparatorluÄŸunu yaratmaya hevesli bir kadın! Bu benim yüzde birim! Geriye kalan yüzde 99 yok! Ben de bundan rahatsızım. Her kadın tabii ki en iyi ÅŸartlarda evlilik yapmak, çok mutlu olmak ister. Ben zaten güzeli seven bir insanım. O yüzden de ÅŸimdiye kadar hep kendi standartlarımı oluÅŸturdum. Ama ne zaman tek başına bir kadın baÅŸarılı olsa, para kazansa, hatta kadın olması da ÅŸart deÄŸil, biri önde, sivri bir insan olsa, insanlar hemen kıskanıyor ve ÅŸimÅŸekleri üzerinize çekiyorsunuz! Bir sürü kadın ÅŸu anda kocasının himayesinde sadece alışveriÅŸ yaparken, bir kadın çıkıyor ortaya, istediÄŸi herkesle beraber olabilir, özgür, parasını kazanan, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın. Bu duruma biraz ‘çomak sokmak’ lazım diye düşünüyorlar sanırım.Kendimi kısıtlayamamBir insanın kendisinden dört beÅŸ yaÅŸ küçük flörtü olabilir. Bunun nesi çok enteresan? Bu yaÅŸ meselesini çok olay haline getirdiler. Sanki himayemde çok küçük bir çocuÄŸu taşıyormuÅŸum gibi! Kendisinden 30 yaÅŸ büyük biriyle evlenen erkekler normal oluyor, kendisinden beÅŸ yaÅŸ küçük birisiyle güzel bir iliÅŸki yaÅŸayan kadın anormal oluyor. Beni bu güne kadar sarhoÅŸ gözü kaymış bir vaziyette kimse görüntüleyemez. Åžu anda yaÅŸadığım iliÅŸki sırasında iki kere resmim çekildi. Ama aynı kıyafetle ve resimlerle dokuz tane haber yapıldı. Dolayısıyla okuyanlar da beni her gece dışarıda sanıyor. Zaten her gece dışarıda olmak gibi bir lüksüm yok, çalışıyorum! Hiç de kendimi kısıtlayamam, tabii ki arkadaÅŸlarımla yemeÄŸe gidip, eÄŸleneceÄŸim. Ne var bunda?SöyleyemediÄŸim özel ÅŸeyler de var- Bir insana sen benimle malım için evleniyorsun muamelesi bence yapılabilecek en kötü hakaretlerden birisi. Ne düşündünüz?Bence bir insanın bu muameleyi yapmayı kendisine yakıştırması daha kötü. Ortada benim hiçbir zaman izah etmediÄŸim çok baÅŸka ÅŸeyler de var. Onları söylemiyorum, çünkü çok özel. Bir buçuk sene çok güzel geçmiÅŸ.- Karşılaşıyor musunuz eski eÅŸinizle?Bir kere geçenlerde karşılaÅŸtık. O da abartıldı. Yok ben onun önünde dans edip öpüşmüşüm falan. Hiç böyle ÅŸeyler olmadı. Ne kadar ayıp ÅŸeyler bunları böyle aksettirmek.- Tedirgin olmadınız mı karşılaÅŸtığınızda?Bir yedi ay önce nikáh masanında ‘Evet’ derken karşılaÅŸmışsınız, bir de yedi ay sonra. Ä°nsan tabii bir tuhaf oluyor. Her ne kadar bir takım ÅŸeyler çok geçmiÅŸte kalsa da, tedirgin oluyor insan! Ä°nÅŸallah o da mutlu olur.Barbara Cartland romanlarındaki gibi bir kadın olsam- Sizi hayatta en çok ne yaraladı?Beni hiçbir ÅŸey yaralamadı diyebilirim. Hep uçurumların kenarlarından tepelere gelmeyi baÅŸardım ben.- Kaç kere oldu bu?Mesela annemin ikinci eÅŸini kaybettiÄŸimiz zaman. Ya da hayatta tam bir ÅŸeye tutunayım dediÄŸim zamanlarda o dal kırıldı. - Niye ‘zengin koca arayan’ kadın imajı yarattılar?Çünkü ben 23 yaşında Jaguar sahibi oldum. Bir anda küçük, şımarık bir Hollywood starı ÅŸeklinde, Jaguarlar’dan indim. Bizim düşünce yapımıza göre böyle yaÅŸayan bir kadın ‘zengin koca’ arar.- Jaguarı siz aldığınıza göre bu imajın ortaya çıkmasında sizin de payınız yok mu?Ben hiçbir zaman baÅŸkaları için yaÅŸamadım. Hep kendim için, kendi istediÄŸim gibi yaÅŸadım. Åžu anda daha standart bir arabam var mesela. Çünkü o görgüsüz hallerim de geçti bitti! 20 yaşında bir çocuÄŸun eline para geçince ne olacak ki? Gidip Jaguar alıyor iÅŸte. - Åžov dünyasında entelektüel ‘gözükmek’de çok önemli deÄŸil mi?Ben mesela hiç entelektüel bir insan deÄŸilim. Ben yaptığım iÅŸle sevilmeyi seviyorum.- BeÅŸ yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?Türkiye’de görmüyorum. BaÅŸka bir ülkede ‘best seller’ olmuÅŸ bir kitap yazmış ‘sofistike’ bir kadın görüyorum. Çok zarif, parmağımda antikacıdan alınmış eski bir yüzüğüm var. Bir kadeh de kırmızı ÅŸarabım yanımda. Benden imza almaya geliyorlar. Çok kocaman bir evim var. Bahçeli... Ben öyle herkesi kabul etmiyorum eve. Hafif hüzünlü bir kadınım. Barbara Cartland romanlarındaki gibi bir kadın yani. 40 yaşımda kendimi böyle hayal ediyorum. Ama Amerika’da çöp toplayan bir evsiz de olabilirim. Ali Atıf BÄ°R ne iÅŸ yapar- Harcanıyor musunuz?Benim tek isteÄŸim var, o da bir ÅŸans meselesi. Yurtdışında güzel bir projede yer almak istiyorum.Mesela Fatih Akın’la çok çalışmak istiyorum.- Fransa’ya gidip yaÅŸayacakmışsınız bir süre?Paris’i çok seviyorum. Sadece baÅŸka bir kültürde yaÅŸamak için oraya gitmek istedim. Ama dizi uzatıldı. Bu proje de ertelenmiÅŸ oldu böylece.- Ne korkutur sizi?Gelecek korkusu var bende. YaÅŸlandığımda ne olacak korkusu. Ailesiz bir gelecek istemiyorum ben. Bir çocuk yetiÅŸtirmek istiyorum. - Belki de sizin çok eleÅŸtirilen sevgili seçiminizin kökeninde ‘baba’ duygusunu tanımamanız vardır. Mesela en son Sayın Ali Atıf Bir eleÅŸtirdi sizi sevgili seçimleriniz sebebiyle.Kimdir Ali Atıf Bir? Ne iÅŸ yapar? Kaç yaşında bir insandır? (Ali Atıf Bir’in Hürriyet ve Kelebek gazetelerinde yazılar yazdığını ve A.Ü’de dekan olduÄŸunu söylüyorum) Bütün hayatımız doÄŸru seçimler üzerine mi kurulu? Kime göre doÄŸru? Neye göre doÄŸru? Ali Atıf Bey’le çok ortak noktalarımız olduÄŸu gibi, çok ayrılan taraflarımız da vardır. Hayat anlayışı, beklentiler. Beni tanımadan bana ön yargılı olarak yaklaÅŸması yanlış deÄŸil mi? Benim yanımdaki insanı hiç tanımıyor ki. Koskoca dekan olmuÅŸ bir insanın bu ön yargılı yaklaşımını anlamıyorum. Dekan olmuÅŸ birisi bana bunu yaparsa, demek ki baÅŸkaları yaptığında çok daha normal karşılamam gerekiyor.Â